1475 SAYILI İŞ KANUNUNUN 13.MADDESİNDE ÖNGÖRÜLEN İHBAR ÖNELİNE UYULMA-
DAN İŞ SÖZLEŞMESİ SONA ERDİRİLEN İŞÇİYE ÖDENEN İHBAR TAZMİNATININ VER-
GİYE TABİ OLDUĞU HAKKINDA.
1475 sayılı İş Kanununa göre çalışmakta iken anılan Yasanın 13.madde-
sinde yazılı ihbar önellerine uyulmadan sözleşmesine son verilen dava-
cıya yapılan peşin ödemeden kesinti yoluyla alınan Gelir (stopaj) Ver-
gisine karşı vergi mahkemesinde dava açılmıştır.
Davayı inceleyen Vergi Mahkemesi Kararıyla; davayı kabul ederek, kesi-
len verginin ret ve iadesine karar vermiştir.
Vergi Dairesi Müdürlüğünün söz konusu karara karşı yaptığı temyiz baş-
vurusunu inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesi K:1993/1527 sayılı Kararıy-
la; İş Kanununun 13.maddesinde iş sözleşmesini sona erdiren işverene,
fesih bildirimi ve bildirimsiz fesih olmak üzere iki seçenek tanındı-
ğı, fesih bildiriminde bulunularak iş sözleşmesine son verilmesi halin
de, işverenin işçisine bunu bildirerek belli bir önel tanımak ve bu
önele ilişkin dönemde de ücret ödemsinde bulunmak zorunda olduğu, bil-
dirimsiz fesih halinde ise; önele ilişkin ücretin peşin ödenmesi yoluy
la iş sözleşmesinin sona erdirilebileceği, ihbar öneline uyulması duru
munda yapılan ödemenin ücret kabul edilerek vergiye tabi tutulmasına
karşılık, işverenin bildirimsiz fesih hakkını kullanması sebebiyle yap
tığı peşin ödemenin tazminat olarak nitelendirilerek vergi dışı bıra-
kılmasının vergide adalet ve eşitlik ilkeleriyle bağdaşmayacağı, ihbar
tazminat adı altında yapılan ücret ödemesinin Gelir Vergisi Kanununun
25.maddesinde öngörülen işten çıkma ya da işsizlik sebebiyle verilen
tazminat olarak kabul edilemeyeceği, yapılan ödeme bildirimsiz fesih
nedeniyle önellere ilişkin olarak yoksun kalınan ücretin karşılığı ol-
duğundan, Gelir (stopaj) Vergisine tabi tutulmasında hukuka aykırılık
bulunmadığı, gerekçesiyle vergi mahkemesi kararını bozmuştur.
Bozma Kararına uymayan İzmir 1.Vergi Mahkemesi K:1993/626 sayılı Kara-
rıyla; İş Kanununun 13.maddesinin (C) bendinin birinci ve üçüncü fıkra
larında ücret tutarında tazminat ödenmesinde, ikinci fıkrasında ücre-
tin peşin ödenerek iş sözleşmesinin sona erdirilmesinden söz edilmiş
ise de, tüm bu durumlarda çalışma karşılığı olmayan bir ödeme öngörül-
düğü ve yapılan ödemenin tazminat olarak kabul edilmesi gerektiği, iş-
verenin ihbar önellerine uyması halinde, işçiyi bir süre daha çalıştır
ması nedeniyle daha yumuşak bir uygulama söz konusu iken, bildirimsiz
fesih yoluyla işten çıkarma halinde fiilen çalışma söz konusu olmadığı
gibi işçinin işsiz kalarak sosyal statü ve psikolojik yönden kayıplara
uğradığı, bu durum dikkate alındığında da yapılan ödemenin tazminat ni
teliğinde olduğu sonucuna varıldığı, ayrıca işverenin bildirimsiz fe-
sihte rızası ile bir ödeme yapmaması durumunda açılan tazminat davacı
sonucunda yapılan ödemenin tazminat olarak kabul edilip vergi dışı tu-
tulmasına karşın, rızaen yapılan ödemenin ücret kabul edilerek vergi-
lendirilmesinin açıklanmadığı gerekçesiyle, ihbar önellerine uyulmaksı
zın işten çıkarma halinde yapılan ödemelerin tazminat niteliğinde oldu
ğu yolundaki ilk kararında direnmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü, ihbar öneli tanımadan, önele
ilişkin ücret tutarında ihbar tazminatını peşin ödeyen işverenin yaptı
ğı bu ödemenin Gelir Vergisi Kanununun 25.maddesinin (1) işaretli ben-
dinde yazılı istisna kapsamında olup olmadığının belirlenmesiyle ilgi-
lidir.
Sözü geçen bent, ölüm, sakatlık, hastalık ve işsizlik sebepleriyle ve-
rilen tazminat ve yardımları, Gelir Vergisinden ayrık tutmuştur. Kural
da öngörülen işsizlik tazminatı; Devletin, çalışabilir nüfusa formasyo
nuna uygun iş sağlama taahhüdünün yerine getirilememesi halinde, yasay
la kurulmuş sosyal güvenlik örgütünce ve özel yasaya dayanılarak yapı-
lacak ödemeyi ifade etmektedir. İhbar önellerine uymadan sözleşmeyi so
na erdiren işverenin, 1475 sayılı Yasanın 13.maddesi uyarınca yaptığı
peşin ödemenin, salt "ihbar öneli"ne ilişkin bir ödeme olması nedeniy-
le işsizlik tazminatı olarak nitelenmesine olanak yoktur.
Diğer taraftan bu ödeme, tazminat ve yardımlarda uygulanacak istisnala
rın düzenlendiği Gelir Vergisi Kanununun 25.maddesinin diğer bentlerin
de yazılı ödemelerden de değildir.
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulü ile İzmir 1.Vergi Mahke-
mesinin 9.7.1993 günlü 1993/626 sayılı diren kararının bozulmasına ka-
rar verildi.
KARŞI OY:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu vergiye tabi ücreti 61.maddesinde;
"ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara
hizmet karşılığı verilen para..." olarak tanımlanmıştır.
Madde hükmüne göre verilen paranın ücret olarak vergiye tabi tutulabil
mesi için parayı alanın;
1- Bir işverene tabi olması,
2- Belirli bir işyerine bağlı olarak çalışması,
3- Ödenen parayı fiilen ifa edilen hizmetin karşılığı olarak alması
gerekmektedir.
ihbar süresine uyulmaksızın iş akdi fesedilerek işine son verilmek su-
retiyle iş, işveren ve işleriyle her türlü ilişiği kesilen işçiye ih-
bar tazminatı adı altında ödenen paranın Kanun hükmünde aranan şartlar
dan hiçbirisi mevcut olmaksızın ödendiği duraksamaya yer bırakmayacak
kadar açık ve kuşkusuzdur. Zira yukarıda belirtildiği gibi iş akdi
feshedilmek suretiyle işine son verilen bir kimsenin işverene tabi ol-
ması, belirli bir işyerine bağlı olarak çalışması ve ödenen paranın
hizmet karşılığı olarak nitelendirilmesine hiçbir şekilde olanak yok-
tur.
Hal böyle olunca ihbar tazminatının gelir vergisine tabi tutulup tutul
mayacağı incelenip tartışılırken verginin kanuniliği ilkesi gereği üc-
retin ve ihbar tazminatının iş mevzuatındaki tanımını ve niteliğini
araştırmaya gerek olmadığı gibi yukarıda açıklamaya çalıştığımız üzere
Gelir Vergisi Kanununa göre gelir vergisi dışında kalan ihbar tazmina-
tının söz konusu Kanunun 25.maddesinde yer alan istisnalar arasında
aranmasına aranmasına da gerek yoktur.
Açıklanan nedenlerle 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun vergiye tabi
kıldığı ücretin kapsamı dışında kalan ihbar tazminatının vergilendiril
mesi gerektiği yolundaki çoğunluk kararına katılmıyorum.
KARŞI OY:
İş Kanununun 13.maddesi, hizmet akdinin feshinde ihbar süresine
(öneline) uyulması emredici bir hüküm olarak koymuştur.
Maddenin C fıkrasının 1.bendinde bildirme şartına uymayan tarafın mad-
denin 1.fıkrasında yazılı önellere ilişkin ücret tutarında tazminat ö-
demek zorunda olduğunu, ikinci bendinde de işverenin, işçinin ihbar ö-
nellerine ait ücretini peşin vermek suretiyle hizmet akdini feshedebi-
leceğini belirtmiş bulunmaktadır.
Madde hükmü ödenecek paranın niteliğini hiç bir yoruma meydan vermiye-
cek açıklıkta ve "tazminat" sözcüğünü de kullanarak belirlemiştir. Mad
dede önellere ilişkin ücret tutarından söz edilmesi, verilecek tazmina
tın miktarını belirleme amacına matuftur. Bir diğer anlatımla, anılan
maddeye göre akdin sona ermesi kadar beklenilmesi gereken süreler için
de işçinin hak kazandığı alacaklar toplamını ifade içindir.
Öte yandan Gelir Vergisi Kanununun 61 ve İş Kanununun 26.maddelerinde
ücretin tanımı yapılmış ve her iki kanun maddesinde de ücretin fiili
çalışma karşılığı sağlanacağı kabul edilmiştir.
Olayda fesih bildirimine başvurulmadan işçinin sözleşmesine son veril-
miş ve işyeriyle her türlü ilişkisi kesilmiş olup, aldığı paranın bu
yönden de ücret olarak tanımlanması mümkün değildir.
Maddedeki tazminat sözcüğüyle de açıkca ifade edildiği gibi işçiye öde
nen para bir "işsizlik tazminatıdır".
Nitekim uygulamada adli yargı mercilerinde de hukuki niteliği "işsiz-
lik tazminatı" olarak kesinlik kazanmıştır.
Açıklanan nedenlerle yükümlüye yapılan ödemenin Gelir Vergisi Kanunu-
nun 25.maddesinin 1.bendinde yazılı işsizlik tazminatı olarak kabulü
ile gelir (stopaj) vergisinden müstesna tutulması gerekmektedir. Vergi
dairesinin temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesinin direnme kara-
rının onanması gerektiği görüşüyle çoğunluk kararına karşıyız.
(DAN-DER; SAYI:90) ŞT/ES
|