|
|
Dairesi
Yabancı ülkedeki inşaat işlerinde kullanılmak üzere yurt içinden alınmış krediler için, inşaat işlerinin sona erdirilmesinden sonra ödenmesi gereken faiz ve kur farkları, yabancı ülkede bunları ödeyecek bir işletmenin bulunmaması nedeniyle Türkiye'deki me
|
|
|
Karar No
0
|
|
|
Esas No
0
|
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih : 28.06.1996
Sayı : B.07.0.GEL.0.50/501433/29372
Yabancı ülkedeki inşaat işlerinde kullanılmak üzere yurt içinden alınmış krediler için, inşaat işlerinin sona erdirilmesinden sonra ödenmesi gereken faiz ve kur farkları, yabancı ülkede bunları ödeyecek bir işletmenin bulunmaması nedeniyle Türkiye'deki merkezin bir borcu haline gelmekte ve bunlar tarafından ödenmesi zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Bu ödemeler merkezdeki kurum için ticari kazancın elde edilmesi ve idamesi için yapılmış bir gider niteliğinde olduğundan Gelir Vergisi Kanununun 40. maddesinin 1 numaralı bendine göre kurum kazancından gider olarak indirilebilecektir.
Dilekçenizde, yurt dışında inşaat işi yapan firmaların, bu işlerinin finansmanında kullanılmak üzere Türkiye'deki bankalardan döviz cinsinden almış oldukları kredi için işin devamı süresince ödedikleri faiz ve kur farkı giderlerinin işin maliyetine intikal ettirildiği belirtilmektedir. Ancak yurtdışı inşaat isterinin zararla sonuçlandığı durumlarda, bu inşaat işlerine ilişkin olarak alınan krediler için, işin bitiminden sonra ödenen faiz ve kur farklarının kayıtlarında gider olarak gösterilip gösterilmeyeceği sorulmaktadır.
Kurumlar Vergisi Kanununun 13. maddesinde, kurumlar vergisinin birinci maddede yazılı mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettiklerisafi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca safi kurum kazancının tespitinde de geçerli olan Gelir Vergisi Kanununun 40. maddesinin 1 numaralı bendinde, 'ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler'in safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
Öte yandan Kurumlar Vergisi Kanununun 14. maddesinin 7 numaralı bendinde 3380 sayılı Kanunla eklenen dördüncü fıkrada Türkiye'de kurumlar vergisinden istisna edilen kazançlarla ilgili yurtdışı zararların, yurt içindeki kazançlardan indirilemeyeceği hükmü yer almaktadır.
Bilindiği üzere, yurt dışında inşaat işi yapan tam mükellef kurumların, bu işlerde kullandıkları kredilere ilişkin olarak işin devamı süresince yapılan faiz ve kur farkı giderlerinin yurt dışındaki inşaat işlerine ait ticari kazancın tespitinde ilgili ülkenin vergi mevzuatı çerçevesinde gider kaydedilmesi gerekir. İşin devamı süresince yapılan bu giderlerin yurt içinde gider kaydedilmesi mümkün değildir. Yurt dışındaki inşaat işlerinin zararla sonuçlanması halinde, bu zararlar da yurt içinde beyan edilen kurum kazancından indirim konusu yapılamayacaktır.
Öte yandan, yurt dışında taahhüt ettikleri inşaat işlerini tamamlayan kurumların bu işlerden elde ettikleri kazançları o ülkede beyan etmeleri ve bu inşaatlarla ilgili işyerlerini tasfiye etmeleri sonucunda, inşaat işinin yürütüldüğü yabancı ülkedeki mükellefiyetleri sona ermektedir.
Bu durumda, yabancı ülkedeki inşaat işlerinde kullanılmak üzere yurt içinden alınmış krediler için, inşaat isterinin sona erdirilmesinden sonra ödenmesi gereken faiz ve kur farkları, yabancı ülkede bunları ödeyecek bir işletmenin bulunmaması nedeniyle Türkiye'deki merkezin bir borcu haline gelmekte ve bunlar tarafından ödenmesi zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Bu ödemeler merkezdeki kurum için ticari kazancın elde edilmesi ve idamesi için yapılmış bir gider niteliğinde olduğundan Gelir Vergisi Kanununun 40. maddesinin 1 numaralı bendine göre kurum kazancından gider olarak indirilebilecektir.
|
|