|
Dairesi
Yurtdışındaki firmanın siparişi üzerine üretilen etiketlerin Türkiye?deki fasoncu firmaya teslimlerinin 11/1-a kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği
|
|
Karar No
0
|
|
Esas No
0
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
T.C.
İSTANBUL VALİLİĞİ
İl Defterdarlığı
Katma Değer Vergisi Gelir Müdürlüğü
Sayı : KDV.MUK.B.07.4.DEF.0.34.18.11.25- 28424
KONU: Yurtdışındaki firmanın siparişi üzerine üretilen etiketlerin Türkiye?deki fasoncu firmaya teslimlerinin 11/1-a kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği,
İLGİ : ...09.2004 tarihli dilekçeniz,
İlgi dilekçenizde şirketinizin etiket üreterek, yurt dışında bulunan tekstil firmasının firmanızla direkt olarak anlaşıp, belli bir fiyattan etiketleri Türkiye?de mukim bulunan ve kendisine fason üretim yapan firmalara teslim etmenizi istediği, etiketlerin bu firmalar tarafından tekstil ürünleri üzerinde kullanıldığı etiket bedellerinin yurt dışındaki firma tarafından ödendiği, faturanın da yurt dışındaki firma adına düzenlendiği, ürettiğiniz ürünlerin etiketlerin üretimde kullanıldığı ve ihraç edildiği, yaptığınız işin ihracatçıya teslim olarak adlandırılmakla birlikte, faturanızın yurt dışına kesildiği için, bu ihraç kayıtlı teslimi, sevk irsaliyesi dışında başka bir şeyle ispatlamanın mümkün olmadığı belirtilerek,
1- Dahilde işleme rejimi çerçevesinde imalatçı sıfatıyla ihraç kayıtlı teslime özgü olan tecil-terkin sisteminden yararlanıp, yararlanamayacağınız,
2- Etiket dizaynı ve satış hizmetlerinin yurt içindeki fasoncuya tesliminde KDV Kanunu?nun 11/1-a maddesi gereğince ihracatçıya yapılan hizmetler çerçevesinde KDV?den istisna olup olmadığı,
3- Yurtiçindeki fasoncuya teslim edilen etiketler, sevk irsaliyesiyle teslim edilirken faturasının yurtdışına düzenlenmesinin mümkün olup, olmadığı ve yurtdışına düzenlenen etiket faturasında KDV hesaplanıp, hesaplanmayacağı konusunda görüş talep edilmektedir.
Bilindiği üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanunu?nun 227.?nci maddesinde; ?Bu Kanuna aksine hüküm olmadıkça bu Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki mecburidir.? hükmü yer almış olup aynı Kanunun 229.?ncu maddesinde; ?Fatura satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satın veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır.?şeklinde tanımlanmıştır.
Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu?nun 230/5?nci maddesinde, açıklandığı üzere, emtianın sevki esnasında fatura bulunsun veya bulunmasın mal hareketinin mutlaka sevk irsaliyesine bağlanması mecburidir.
Sevk irsaliyesinin malın alıcıya teslim edilmek üzere satıcı tarafından taşındığı veya taşıttırıldığı hallerde satıcının teslim edilen malın alıcı tarafından taşınması veya taşıttırılması halinde alıcının, taşınan veya taşıttırılan mallar için sevk irsaliyesi düzenlenmesi ve taşıtta bulundurulması şarttır.
Malın, bir mükellefin birden çok işyeri ile şubeleri arasında taşındığı veya satılmak üzere bir komisyoncu veya diğer bir aracıya gönderildiği hallerde de malın gönderen tarafından sevk irsaliyesine bağlanması gereklidir.? denilmektedir.
Bu duruma göre; firmanızın yurt dışındaki müşterileri talimatı doğrultusunda ürettiği etiketlerin yurt içindeki fason firmalara taşınması esnasında sevk irsaliyesi düzenleyeceğiniz tabii olup, sözkonusu sevk irsaliyesinin üzerine yurt dışındaki firma tarafından gönderildiğine dair şerh düşülmesi gerekmektedir. Ayrıca etiket bedellerinin yurt dışındaki firma tarafından karşılanıyor olması nedeniyle faturanın yurt dışındaki ilgili firma adına düzenlenmesi gerekmektedir.
Öte yandan, 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu?nun 1/1.maddesine göre Türkiye?de ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler vergiye tabi tutulmuştur.
Aynı Kanunun 2/1.maddesinde ise; teslimin, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi, bir malın alıcıya veya onun adına hareket edenlerin gösterdiği yere veya kişilere tevdiinin teslim hükmünde olduğu, malın alıcıya veya onun adına hareket edenlere gönderilmesi halinde, malın nakliyesinin başlatılması veya nakliyeci veya sürücüye tedvinin de mal teslimi olduğu belirtilmiştir.
Yine aynı Kanunun 11-1-a maddesi ile ihracat KDV?nden istisna edilmiş olup, 11/1-c maddesine göre, ihraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait katma değer vergisi ihracatçılar tarafından ödenmez, mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilen bu vergi, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunmakta ve ihracatçılara teslim edilen malların teslim tarihini takip eden ay başından itibaren üç ay içinde ihraç edilmesi halinde ise tecil edilen vergi terkin edilmektedir.
Kanunun 12/1 maddesinde; bir teslimin ihracat teslimi sayılabilmesi için aşağıdaki şartlar yerine getirilmiş olmalıdır:
a) .
?(4842 sayılı Kanunun 22. maddesiyle değişen bent), (24.04.2003 tarihinden geçerli olmak üzere) Teslim konusu mal Türkiye Cumhuriyeti gümrük bölgesinden çıkarak bir dış ülkeye veya bir serbest bölgeye vasıl olmalı ya da yurtdışındaki müşteriye gönderilmek üzere yetkili gümrük antreposuna konulmalıdır. Teslim konusu malın ihraç edilmeden önce yurtdışındaki alıcı adına hareket eden yurtiçindeki firmalar veya bizzat alıcı tarafından işlenmesi veya herhangi bir şekilde değerlendirilmesi durumu değiştirmez.? hükmü yer almıştır.
Konuyla ilgili olarak 08.12.1984 tarih, 18599 Sayılı Resmi Gazete?de yayımlanan 4. Seri No.lu Genel Tebliği?nin 6.maddesinde; ?Kanunun 12. maddesi gereğince, bir teslimin ihracat teslimi sayılabilmesi için, teslimin yurtdışındaki bir müşteriye yapılması ve teslim konusu malın Türkiye Cumhuriyeti gümrük hattından geçerek bir dış ülkeye vasıl olması gerekmektedir. Buradaki ?bir dış ülkeye vasıl olma? ifadesinden, malın gümrük hattımızı geçmesi anlaşılacaktır.
Gümrük hattımızı geçen bir mal başka bir ülkeye ulaşmış sayılacaktır. Ayrıca, fatura ve belgelerin yurtdışındaki müşteri adına düzenlenmesi zorunludur. Teslim konusu malın ihraç edilmeden önce yurtdışındaki alıcı adına hareket eden yurtiçindeki firmalar veya bizzat alıcı tarafından işlenmesi veya herhangi bir şekilde değerlendirilmesi halinde de ihracat istisnasından yararlanabilmek için malın Türkiye Cumhuriyeti gümrük hattından geçmesi şarttır. Bu durumda da yurtdışındaki alıcı adına hareket eden yurtiçindeki ilgililere yapılan teslimler vergiye tabi olacak, bunların yaptığı ihracat ise istisna kapsamına girecektir.? denilmektedir.
27 Seri No.lu KDV Genel Tebliği?nin (A) bölümünde tecil-terkin uygulamasından yararlanabilecek imalatçılarda aranan şartlar belirlenmiş olup;
1. Sanayi siciline kayıtlı ve sanayi sicil belgesini haiz olması,
2. Sanayi Odası, Ticaret Odası ve Esnaf ve Sanatkar Derneklerine kayıtlı bulunması,
3. İmalat işinde en az 5 işçi çalıştırması,
4. Sanayi sicil belgesinde yer alan üretim konusunda gerekli araç parkına sahip olması,
5. Bu şartları topluca taşıyan imalatçıların kendi üretimine ilave olarak aynı zamanda fason imalat da yaptırmaları halinde,
a) Fason imalatı sadece, sanayi sicil belgesinde yazılı üretim dallarında yaptırmaları,
b) Fason olarak yaptırılan imalatta işin riskini ve organizasyonu üstlenmeleri,
c) Fason olarak imal ettirilen mallarla ilgili ham madde ve yardımcı maddeleri temin etmeleri, şartlarını topluca taşımaları gerektiği belirtilmiştir.
Aynı Kanunun Geçici 17.maddesi ile dahilde işleme ve geçici kabul rejimleri kapsamında ihraç edilecek malların üretiminde kullanılacak maddelerin tesliminde, bölgeler, sektörler veya mal grupları itibariyle Katma Değer Vergisi Kanunu?nun 11/1-c maddesi hükmüne göre işlem yaptırma konusunda Bakanlar Kurulu?na yetki verilmiş bu yetki uyarınca çıkarılan 16.04.2001 tarih 2001/2325 sayılı Kararname ile dahilde işleme veya geçici kabul izin belgesi kapsamında ihraç edilecek ürünlerin imalinde kullanılacak maddelerin dahilde işleme veya geçici kabul izin belgesine sahip mükelleflere tesliminde Katma Değer Vergisi Kanunu?nun 11/1-c maddesinde düzenlenen tecil-terkin sistemine göre işlem yapılması kararlaştırılmıştır.
83 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği?nin 1.bölümünde;
Katma Değer Vergisi Kanununun Geçici 17 nci maddesine göre çıkarılan 16/4/2001 tarihli ve 2001/2325 sayılı Kararname uyarınca tecil-terkin sistemi çerçevesinde işlem yapılabilmesi için; alıcıların, katma değer vergisi mükellefi olmaları ve Dahilde İşleme Rejimi Kararı ile bu Karar?a ilişkin Dış Ticaret Müsteşarlığı Tebliğlerine uygun ?Dahilde İşleme? veya Gümrük Müsteşarlığınca verilen ?Geçici Kabul? İzin Belgelerine sahip bulunmaları gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen belgelerden herhangi birine sahip olan katma değer vergisi mükellefleri, bu belgelerde gösterilen maddeleri, Katma Değer Vergisi Kanununun 11/1-c maddesinde hükme bağlanan tecil-terkin sisteminden yararlanarak teslim alabileceklerdir. Ancak bu kapsamda gerçekleşecek teslimler nedeniyle düzenlenecek faturalarda her bir mal türüne ilişkin katma değer vergisi hariç bedelin 2,5 milyar (tekstil-konfeksiyon sektöründe pamuk, yün, iplik ve kumaş dışındaki mallarda 500 milyon) lirayı aşması zorunludur.? denilmektedir.
Benzer bir konuyla ilgili olarak Bakanlık Makamından alınan 20.03.2002 tarih 12385 sayılı yazıda;
?Bilindiği gibi, Katma Değer Vergisi Kanunu?nun Geçici 17.?nci maddesinde dahilde işleme rejimi kapsamında ihraç edilecek malların üretiminde kullanılacak maddelerin tesliminde bölgeler, sektörler veya mal grupları itibariyle Katma Değer Vergisi Kanununun 11/1-c maddesi hükmüne göre işlem yaptırma konusunda Bakanlar Kuru?na yetki verilmiştir. Bu yetkiye dayanılarak çıkarılan 2001/2325 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile dahilde işleme ve geçici kabul izin belgesi kapsamında ihraç edilecek ürünlerin imalinde kullanılacak maddelerin dahilde işleme veya geçici kabul izin belgesine sahip mükelleflere tesliminde Katma Değer Vergisi Kanununun 11/1-c maddesinde düzenlenen tecil-terkin sistemine göre işlem yapılması kararlaştırılmıştır.
Diğer taraftan, Katma Değer Vergisi Kanununun 11/1-c maddesinde düzenlenen tecil-terkin sistemine göre mal teslim edenlerin ?imalatçı? vasfını taşımaları gerekmektedir. Bu nedenle, dahilde işleme izin belgesi sahibi olan ihracatçılara mal teslim edecek mükelleflerin de imalatçı sayılmalarına bağlı olarak bu kapsamda işlem yapabilecekleri tabiidir.
Dolayısıyla, imalatçı niteliğini taşımayan bir mükellef tarafından dahilde işleme ve geçici kabul izin belgesine sahip olan ihracatçılara tecil-terkin sistemi çerçevesinde mal teslim edilmesine imkan bulunmamaktadır.? denilmektedir.
Buna göre, firmanız tarafından yurt dışındaki firmanın siparişi üzerine üretilen etiketlerin yine yurtdışındaki firmanın talimatı doğrultusunda Türkiye?deki fasoncuya teslimi, fatura her ne kadar yurt dışındaki firmaya kesilmiş olsa da söz konusu etiketler T.C. Gümrük Hattını geçerek bir dış ülkeye vasıl olmadığından diğer bir ifade ile teslim yurt içinde gerçekleştiğinden Katma Değer Vergisi Kanunu?nun 1/1.maddesine göre Katma Değer Vergisine tabi olacaktır.
Ancak, üretilen etiketlerin Türkiye?deki firma tarafından yurt dışındaki firmaya ait konfeksiyon ürünlerinde kullanıldıktan sonra ihraç edilmesi halinde ihracat istisnası kapsamında KDV?den istisna olacaktır.
Diğer taraftan, firmanızın imalatçı vasfını taşıması ve mal teslim edilen firmaların katma değer vergisi mükellefi olmaları ve ?Dahilde İşleme? veya ?Geçici Kabul? İzin Belgelerine sahip bulunmaları halinde bu belge kapsamında ihraç edilecek ürünün üretiminde kullanılacak bedeli KDV hariç 500 milyonu geçen etiketlerin tecil-terkin sistemi kapsamında teslimi mümkün olacaktır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
|
|