|
|
|
Dairesi
Türk-İngiliz Kültür Derneği’nce açılan lisan kursları kurumlar vergisine tabidir.
|
|
Karar No
0
|
|
Esas No
0
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih : 29.12.1985
Sayı : 22104
Türk-İngiliz Kültür Derneği’nce açılan lisan kursları kurumlar vergisine tabidir.
Türkİngiliz Kültür Derneği’nce açılan lisan kursları aşağıda açıklanan nedenlerle vergiye tabi bulunmaktadır.
a) 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Yönünden:
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 1. maddesiyle derneklere bağlı iktisadi işletmeler vergi mükellefiyetine alınırken, demekler tüzel kişiliği itibariyle mükellefiyet dışında bırakılmışlardır.
Aynı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle de derneklere ait veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan ve sermaye şirketleri ile kooperatifler haricinde kalan ticari, sınai ve zirai işletmelerin derneklere ait iktisadi işletmeler olduğu, bunların kazanç gayesi gütmemeleri, faaliyetlerinin Kanunla tevdi edilmiş görevler arasında bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, müstakil muhasebeleri ve kendilerine tahsis edilmiş sermayelerinin veya işyerlerinin bulunmamasının mükellefliyetlerine tesir etmeyeceği hükme bağlanmıştır.
Yukarıda açıklandığı üzere, Kurumlar Vergisi Kanunu’nda, dernekler değil de bunlara ait veya bağlı olan ve faaliyetleri devamlı bulunan iktisadi işletmeler vergi kapsamına alınmışlardır, derneklerin belli bir bölümünün gelir sağlayıcı faaliyetinin vergi mükellefiyetine tabi tutulabilmesi için bu faaliyeti yürüten bölümün iktisadi işletme niteliğinde bulunması gerekmektedir.
Bilindiği gibi, genel anlamda mal ve hizmet üreten her ekonomik birim Türk Ticaret Kanunu’na göre ticari işletme sayılmaktadır. Ancak Kurumlar vergisi Kanunu’nda sözü edilen iktisadi işletme deyimi Türk Ticaret Kanunu’ndaki ticari işletmeyi de içine alan bir kavramdır.
Kurumlar Vergisi Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu’nun anılan hükümleri uyarınca derneğinizce açılan lisan kursu işletmemsi ’ticari işletme’ mahiyetindedir.
Diğer taraftan derneklerde iktisadi faaliyet, yani piyasada mal ve hizmet üretme işi yoktur, ya da arızi veya talidir, iktisadi amacın olmayışı dernekleri diğer kurumlar vergisi mükelleflerinin faaliyet sahası dışında bırakmaktadır. Yani dernekler, kurumlar vergisi mükelleflerine rakip bir faaliyette bulunmadıkları sürece verginin konuşu dışında bırakılmışlardır. Böylece vergi yoluyla rekabet eşitliğinin bozulmaması hedef alınmıştır.
Ancak, derneklerin kazanç sağlayıcı bir takım faaliyetlerde bulunmaları halinde, elde ettikleri gelirler urumlar vergisine tabi tutulmaktadır. Çünkü bu gelirlerin vergilendirilmemesi halinde rekabet eşitliği diğer mükellefler aleyhine bozulmuş olacaktır.
Derneklerin sözkonusu faaliyetlerinin vergilendirilmesi için aranacak şartlardan birisi de, gelir getirici faaliyetlerin devamlı nitelikte olmasıdır. Yoksa bir derneğin verdiği balo, düzenlediği gezi, kermes, elişleri satış sergisi gibi faaliyetler kurumlar vergisine konu olmaz. Buna karşılık devamlı nitelik gösteren iktisadi faaliyetler, kurumlar vergisine tabidir.
Bu açıklamalara göre derneğiniz tarafından açılan dil kursları, ticari işletme niteliğinde olup, derneğe bağlı ve devamlılık arz etmektedir. Bu nedenle sözü edilen dil kursu işletmesi kurumlar vergisi mevzuuna girmektedir.
b) Dernekler Kanunu Yönünden:
Bilindiği üzere, 2908 sayılı Dernekler Kanunu’nun 1..maddesinde, dernekler, ’Kazanç paylaşma dışında, Kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir gayeyi gerçekleştirmek üzere, en az yedi gerçek kişinin bilgi ve çalışmalarım sürekli olarak birleştirmeleri suretiyle oluşturdukları kuruluşlar’ olarak tarif edilmiştir.
Görüldüğü gibi, derneklerde sermayeemek organizasyonuna dayalı iktisadi faaliyet öngörülmemiş, ortak bir amaca, üyelerin karşılıklı dayanışma ve yardımlaşma yoluyla ulaşması esas alınmıştır.
Nitekim Kanun’un 60. maddesinde derneklerin gelir kaynakları,
1. Üye aidatı,
2. Derneklerce yapılan yayınlar, tertiplenen piyango, balo, eğlence, temsil, konser, spor yarışması ve konferans gibi faaliyetlerden sağlanan gelirler;
3. Derneklerin mal varlığından elde edilen gelirler;
4. Bağışlar ve yardımlar,
5. Yardım toplama hakkındaki mevzuat hükümlerine uygun olarak toplanacak bağış ve yardımlar,
olarak belirtilmiş bulunmaktadır.
Ancak, derneklerin yukarıda sayılan gelirler dışında bir takım ticari faaliyetlerde bulunmaları ve gelir elde etmeleri mümkündür.
Sözü edilen faaliyetlerin, derneklerin tüzüğünde yazılı elması ve bu gelirlerin derneğin amaçlarına harcanması vergilemeye engel teşkil etmemektedir. Çünkü her dernek tüzüğünde yer alan amacına uygun olarak faaliyette bulunmak zorundadır. Diğer taraftan derneklere bağlı iktisadi işletmelerin faaliyetlerinin kazanç sağlamak amacıyla yapılıp yapılmaması hususu vergileme açısından önem arz etmektedir. Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 4 ve 5. maddelerinde derneklere bağlı iktisadi işletmelerin kazanç amacı olup olmadığının vergilemeye engel teşkil etmeyeceği açıkça vurgulanmıştır.
Bu açıklamalar göre, derneğinizce düzenlenen dil kurslarından elde edilen gelirler, Dernekler Kanunu’nun 60. maddesinde yer alan gelirler arasında sayılmamıştır. Öte yandan, dil kursları düzenlenmesinin derneğinizin tüzüğünde yer almış olması ve amaçlarınızın gerçekleştirilmesinde kullanılması bu gelirlerin vergilendirilmesine engel teşkil etmemektedir. Aksine bu gelirlerin vergi dışı tutulması Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 4 ve 5. maddelerinin getiriliş amacına ve ruhuna aykırı düşer.
Diğer taraftan, Kurumlar Vergisi Kanunu’nun sermaye şirketleri dışındaki tüzel kişilere uygulanmasının en önemli nedeni, piyasa rekabet eşitliğini sağlamaktadır. Bir derneğin piyasada aynı işi yapan diğer sermaye şirketlerinin veya gerçek kişilerin yanımda ücretli dil kursları açması bu kurslardan sağlanan gelirin, derneğin amaçlarına tahsis edilmesi sebebiyle vergi dışı bırakılması, rekabet eşitliğini bozacaktır. Nitekim Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 7. maddesinin 15 numaralı bendinde, daha önce yer alan ’derneklere ait olup içki verilmeyen lokal ve gazçin işletmeleri’nin muafiyeti rekabet şartlarım bozması nedeniyle 2362 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmış bulunmaktadır.
öte yandan dil öğretimi konusunda öğrencilerden alınan ücreti, üyelik aidatı olarak görmek de mümkün değildir. Çünkü 2098 sayılı Dernekler Kanunu’nun ikinci bölümünde (16, 17 ve 18. maddeler) üyelikle ilgili hükümler düzenlenmiştir. Kanun’un 16. maddesinde, üye olma hakkı ’Medeni hakları kullanma ehliyetine sahip ve onsekiz yaşım bitirmiş bulunan herkes derneklere üye olabilir’ şeklinde hükme bağlanmıştır. Aynı maddenin üçüncü fıkrasında ’ortaokul ve ortaöğretim öğrencileri dernek üyesi olamazlar’ denilmektedir.
Kanunun 17. maddesinde üyeliğin sona ermesi 28. maddesinde ise üyelerin hakları belirtilmektedir.
Sözkonusu hükümlerinin birlikte incelenmesinden de anlaşılacağı üzere, 1. Dernekler Kanunu’nda ’Yardımcı üyelik’ diye bir üyelik öngörülmemiştir.
2. 18 yaşım bitirmemiş olanların dernek üyesi olması mümkün değildir.
3. Orta öğretim öğrencileri dernek üyesi olamazlar.
4. Üyelik şifalının kazanılması ve kaybedilmesi belirli prosedüre bağlıdır.
5. Dernek üyeleri dernekler Kanunu’nun 18. maddesinde belirtilen tüm haklara sahiptirler.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda derneğinizin açtığı dil kurslarına katılanların yardımcı dernek üyesi olduğu, kurs ücreti alınmayıp, öğrencilerden bağış alındığı gibi iddiaların Dernekler Kanunu’na göre yasal bir dayanağı bulunmamaktadır.
c) Kültürel Anlaşmalar Yönünden:
Bilindiği gibi kültürel anlaşmalar çerçevesinde kurulan derneğinizin amacı, Türkiye ile Birleşik Krallık arasında kültür bağlarım geliştirmektedir. Bu amacı gerçekleştirmek için de derneğinizin yapacağı kültür faaliyetleri dernek tüzüğünde (müzik, edebiyat, konferanslar, dil bilgisi, dil eğitimi, tiyatro ve konulu belgesel film gösterileri) olarak belirtilmiş bulunmaktadır.
Ancak, derneğinizin faaliyetlerinin ve gelirlerinin büyük bir kısmım dil kursu ve buradan elde edilen gelirler oluşturmaktadır. Derneğinizin amacında yer alan diğer faaliyetler ya hiç yapılmamakta veya dil kursu yanında çok cüzi kalmaktadır. Derneğinizin bugün sadece yabancı dil öğretimi konusunda piyasada hizmet veren bir kuruluş görünümündedir. Öğrencilerden aldığınız kurs ücretleri de, bu alanda faaliyet gösteren diğer mükelleflerce alınan ücretle aynı düzeydedir. Açtığınız dil kursları bugün için kültür ve dil öğretme amacı dışında ticari gayeye yönelik olup piyasada aynı alanda faaliyette bulunan ve vergi ödeyen diğer mükelleflerden bir farkı bulunmamaktadır.
Öte yandan, sözü edilen kültürel anlaşmalar bir vergi muafiyeti anlaşması olmadığından sözü edilen iktisadi işletmenin vergiden muaf tutulması mümkün değildir.
d) 24 Temmuz 1923 Tarihli Lozan Sulh Anlaşması Yönünden:
Lozan Antlaşması ile yabancı bilim, din ve yardım kurumlarının, dini telkinlerde bulunmaması, dışarıda kötü propaganda yapmaması, Türk dilini Türk tarih ve coğrafyasını okutması, Türk vatanım sevmesi ve sevdirmesi, devletin, genel Kanunlarına tabi olması şartıyla çalışmalarına devam etmeleri kabul edilmiştir. Ancak bu hak, İngiltere, Fransa ve İtalya’dan başka devletlere tanınmamıştır.
Lozan Sulh Antlaşması’nın imza edildiği gün, Türk heyeti başkanı İsmet İnönü tarafından İngiltere, İtalya ve Fransa Baş delegelerine, yabancı kurumlar sorunu ile ligili olarak yazılan eş mektuplarda bu ülkelere ait sözü edilen ilmi, dini, sıhhi ve hayri kuruluşların mevcudiyetini tanıyacağım ve bunların birer hayır kuruluşu olarak. kabul edeceğini hükümet adına beyan etmiş ve bu kuruluşların mali mükellefiyetleri yönünden Türk kuruluşlarına tanınan aynı hakların bunlara da tanınacağım belirtmiştir.
Görüldüğü gibi Lozan Sulh Anlaşması ile İngiliz, Fransız ve İtalyan devletlerine ait ve anlaşma tarihinde kurulu bulunan sözkonusu dini, hayri, sıhhi ve ilmi kuruluşların benzer Türk kuruluşlarına tanınan ayrıcalıklardan yararlanmaları kabul edilmiştir.
Oysa derneğiniz, Lozan Antlaşmasının imza tarihinden sonra 7.6.1957 tarihinde yapılan Türkİngiliz Kültür Antlaşması uyarınca kurulmuş bulunduğundan Lozan Antlaşması hükümlerinden yararlanmanız mümkün değildir.
Buraya kadar yapılan açıklamalar ışığında kültürel anlaşmalar çerçevesinde kurulmuş bulunan derneğinizin açtığı dil kurslarının derneğinize bağlı iktisadi işletme olarak değerlendirilmesi ve Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 1, 4, 5. maddeleri uyarınca vergilendirilmesi gerekir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.
*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.
|
|
ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi
|
|
Excel Dokümanı
|
|
|
|
|
|
|
|