|
Dairesi
Vasiyetnamenin mirasçılıktan çıkarılan mirasçılarca dava konusu yapılması halinde, ilgili mahkemece beyan edilen miras hisseleri ile ilgili olarak farklı bir karar verilmesi durumunda, bu karara göre Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu'nun 22. maddesi hükümleri çerçevesinde gerekli düzeltme işlemlerin
|
|
Karar No
0
|
|
Esas No
0
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
Maliye Bakanlığı Özelgesi Tarih : 08.05.2001 Sayı : B.07.0.GEL.0.60/60002223/25180 Vasiyetnamenin mirasçılıktan çıkarılan mirasçılarca dava konusu yapılması halinde, ilgili mahkemece beyan edilen miras hisseleri ile ilgili olarak farklı bir karar verilmesi durumunda, bu karara göre Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu'nun 22. maddesi hükümleri çerçevesinde gerekli düzeltme işlemlerinin yapılacağı tabiidir. Yazınız ve eklerinde, 21.09.2000 tarihinde bekar ve çocuksuz olarak vefat eden (...)'nin mirasçılarının, (...) Mahkemesi Hakimliğinin 09.02.2001 tarihli veraset ilamı ile belirlendiği, ancak murisin, sağlığında (...) Noterliğince 15.08.2000 tarihinde düzenlenen vasiyetname ile ağabeyi (...) ve kendisinden önce ölen kardeşinin füruğlarını mirasçılıktan çıkararak, mirasının tamamını, kardeşi (...)'nin çocukları (...) ve (...)'a eşit oranda bıraktığı belirtilerek, söz konusu intikale ilişkin veraset ve intikal vergisi beyanının kimler tarafından ve ne şekilde yapılacağı hususundaki Bakanlığımız görüşünün bildirilmesi istenilmektedir. 7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu'nun 2. maddesinin (c) bendinde, 'veraset' tabirinin; miras, vasiyet ve miras mukavelesi gibi ölüme bağlı tasarrufları ifade ettiği, 5. maddesinde de verginin mükellefinin veraset yoluyla veya ivazsız bir tarzda mal iktisap eden kişiler olduğu hükme bağlanmıştır. Diğer taraftan, Medeni Kanunu'nun 517. maddesinde mirasın ölüm ile açılacağı. 539. maddesinde de miras açılınca, mirasçı olanların onun tamamına sahip olacağı, mansup mirasçıların iktisabının, kendilerine nasbeden müteveffanın vefatından itibaren başlayacağı ve kanuni mirasçıların zilyetlik hükümlerine tevfikan mansup mirasçıların hisselerini teslime mecbur oldukları belirlenmiştir. Ayrıca, aynı Kanun'un 453. maddesinde, füruğ, anababa, kardeşler ve sağ kalan eşin mahfuz hisseleri bulunduğu bunlardan kardeşlerin mahfuz hisse payının, mirastan alacakları payın 1/4'ü olduğu, 461. maddesinde ise vasiyet ve miras mukavelelerinin tasarruf nisabı (serbest hisse) dahilinde murisin sahip olduğu şeyin tamamını veya bir kısmını içerebileceği hüküm altına alınmıştır. Yazınızda sözü edilen olayda, muris (...)'nin vasiyetname ile mirasçılıktan çıkardığı kanuni mirasçıları arasında kardeşleri de bulunmaktadır. Kardeşlerin anılan hükme göre mahfuz hisse hakları bulunmakta olup mirasçılıktan çıkarılan kardeşlerin mahfuz hisselerinin, Medeni Kanun'un 458. maddesi uyarınca, çocuklarınca istenilmesi mümkün olabilmektedir. Bu durumda, yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, 21.09.2000 tarihinde vefat eden (...)'nin mirasının; veraset ilamında yer alan kanuni mirasçıların mirastaki mahfuz hisseleri dışında kalan kısmının, vasiyetname ile lehlerine vasiyette bulunulan murisin kardeşi (...)'nin çocukları (...) ve (...) mahfuz hisselere isabet eden kısmının ise mahfuz hisse sahiplerince beyan edilmesi gerekir. Ancak, vasiyetnamenin mirasçılıktan çıkarılan mirasçılarca dava konusu yapılması halinde, ilgili mahkemece bu konuda farklı bir karar verilmesi durumunda, bu karara göre Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu'nun 22. maddesi hükümleri çerçevesinde gerekli düzeltme işlemlerinin yapılacağı tabiidir.
|
|