|
|
|
Dairesi
Tüzel kişiliği olmayan yardım sandıklarının, kurumlar vergisi mükellefi olmaları sözkonusu değildir.
|
|
Karar No
0
|
|
Esas No
0
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih : 31.12.1998
Sayı : B.07.0.6EL0.40/40067/050740
1. Tüzel kişiliği olmayan yardım sandıklarının, kurumlar vergisi mükellefi olmaları sözkonusu değildir.
2. Yardım sandığı faaliyetlerinin, kendi üyelerine ölüm, sakatlık, hastalık, doğum ve evlenme gibi yardımlarla sınırlı olması halinde, bu amaçlarla üyelerden toplanan aidatların yatırıldığı banka mevduat hesaplarına yürütülen faizlerden gelir vergisi tevkifatı yapılmaması gerekir.
Bilindiği üzere, 6802 Sayılı Gider Vergileri Kanunu'nun 28. maddesinin ikinci fıkrasında, 'Bankerlerin yapmış oldukları banka muamele ve hizmetleri dolayısıyla kendi lehlerine her ne nam ile olursa olsun nakden veya hesaben aldıkları paralar (...) da banka muameleleri vergisine tabidir.' denilmekte, son fıkrasında da 2279 Sayılı Kanun'a göre ikraz işleriyle uğraşanlarla ikinci fıkrada belirtilen muamele ve hizmetlerden herhangi birini devamlı olarak yapanların banker sayılacağı belirtilmektedir.
Anılan hükümlere göre, faiz karşılığı borç para işiyle uğraşanlar banker sayılırlar.
Diğer taraftan, banka ve sigorta muameleleri vergisinde vergiyi doğuran olayın meydana gelmesi için bir muamele yapılması ve lehe para kalması şartı aynı anda aranmaktadır.
Bu açıklamalar çerçevesinde (...) Vergi Dairesi Müdürlüğü Personeli Dayanışma ve Yardım Sandığı'nın üyelerine verdiği borç para karşılığı sağladığı gelirler (her ne adla olursa olsun) yıl sonunda üyelerine risturn şeklinde dağıtılıyor ve sandık bünyesinde kalmıyor ise, banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi tutulmaması gerekir. Aksi halde sandık lehine alınan paralar banka ve sigorta muameleleri vergisine tabiidir.
Öte yandan, 103 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 25. maddesinin 9 numaralı bendinde, yardım sandıkları tarafından statüleri gereğince kendi üyelerine ölüm, sakatlık, hastalık, doğum, evlenme gibi sebeplerle yapılan yardımlar ile üyelerine geri verilen mevduatların in gelir vergisinden müstesna olduğu hüküm altına alınmıştır.
Aynı Kanun'un 75. maddesinde, 'Sahibinin ticari,, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden müteşekkil sermaye dolayısıyla elde ettiği kar payı, faiz, kira ve benzeri iratlar menkul sermaye iradıdır.' denilmiş ve mevduat faizlerinin (Bankalara, bankerlere, tasarruf sandıklarına, tevdiat kabul eden diğer müesseselere yatırılan vadeli, vadesiz paralara ödenen faizler ile bunlar dışında kalan kişi ve kuruluşlardan devamlı olarak para toplama işi ile uğraşanların her ne şekil ve ad altında olursa olsun toplanan paralarla sağladıkları gelirler ve menfaatler de mevduat faizi sayılır.) menkul sermaye iradı olduğu belirtilmiştir.
Ayrıca, aynı Kanun'un 3946 Sayılı Kanun'la değişik 94. maddesinin 8. bendinde ise, mevduat faizlerinin gerçek kişilere ve bankalar hariç tam mükellef kurumlara nakden veya hesaben ödenmesi sırasında istihkak sahiplerinin gelir vergisine mahsuben ödemeyi yapanlar tarafından vergi tevkifatına tabi tutulacağı hükme bağlanmıştır.
Öte yandan, 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 2362 Sayılı Kanun'la değişik 1. maddesinin (D) bendi ile dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler verginin mevzuuna alınmış, bizzat dernek ve vakıflar verginin mevzuu dışında bırakılmıştır.
Bu hükümlere göre, tüzel kişilikleri bulunmayan yardım sandıkları 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 1. maddesinin (D) bendinde sayılan kurum ve kuruluşlardan olmadığından kurumlar vergisi mükellefi olmaları söz konuşu değildir.
Yardım sandıklarının faaliyetinin yukarıda sözü edilen Gelir Vergisi Kanunu'nun 25. maddesinin 9 numaralı bendinde yer alan hüküm uyarınca kendi üyelerine ölüm, sakatlık, hastalık, doğum ve evlenme gibi sebeplerle yapılan yardımlar ile sınırlı olması halinde bu amaçlarla üyelerden toplanan aidatların yatırıldığı banka mevduat hesaplama yürütülen faizlerden gelir vergisi tevkifatı yapılmaması gerekmektedir. Ancak, yardım sandığı adına açılan mevduat hesaplarına yürütülen faizlerin üyelere, yukarıda bahsedilen sandık amaçları dışında her ne ad altında olursa olsun ödenmesi halinde, üyeler tarafından elde edilen bu gelir alacak faizi olduğundan Gelir Vergisi Kanunu'nun 85, 86 ve 87. maddesi hükümleri çerçevesinde menkul sermaye iradı olarak beyan edilmesi gerekmektedir
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.
*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.
|
|
ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi
|
|
Excel Dokümanı
|
|
|
|
|
|
|
|