|
Dairesi
Balya bağlama makinesi olan çiftçinin, bu makineyi diğer çiftçilerin işlerinde kullanması durumunda gerçek usulde gelir vergisine tabi olup olmayacağı hk.
|
|
Karar No
0
|
|
Esas No
0
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih : 27.03.2001
Sayı : B.07.0.GEL.0.41/4102265/16432
Balya bağlama makinesi olan çiftçinin, bu makineyi diğer çiftçilerin işlerinde kullanması durumunda gerçek usulde gelir vergisine tabi olup olmayacağı hk.
Yazınız ekinde yer alan (…) adına verilen 27.06.2000 tarih ve (…) sayılı özelgenizde (…) ili (…) ilçesi (…) köyünde 130 dönüm arazi üzerinde buğday ve ayçiçeği ziraatı yaptığı, ayrıca 1997 model (…) marka balya makinesine sahip olduğu, bu makineyi diğer çiftçilerin balya bağlama işlerinde kullandığı, balya makinesinin bir biçerdöver mahiyetinde motorlu bir araç olarak kabul edilerek gerçek usulde vergilendirilmesi gerektiğinin belirtilmesi üzerine aşağıdaki açıklamaların yapılmasına gerek görülmüştür.
Bilindiği üzere, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 52. maddesinde, zirai faaliyetten doğan kazancın zirai kazanç sayılacağı belirtildikten sonra, zirai faaliyetin geniş şekilde tanımı yapılarak ’çiftçiye ait her türlü ziraat makine ve aletlerinin başka çiftçilerin zirai istihsal işlerinde çalıştırılması da zirai faaliyet sayılır.’ denilmiştir. 56. maddenin 2 numaralı bendinde ise ziraat makine ve aletlerinin başka çiftçilerin zirai istihsal işlerinde çalıştırılması mukabilinde alınan bedellerin zirai kazancın tespitinde hasılat sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan, aynı Kanun’un 53. maddesinde, 43. maddede belirtilen işletme büyüklüğünü aşan çiftçiler ile bir biçerdöver veya bu mahiyetteki bir motorlu araca veya 10 yaşına kadar ikiden fazla traktöre sahip olan çiftçilerin kazançlarının gerçek usulde tespit edilerek vergilendirilecekleri hükme bağlanmıştır.
Bu açıklamalar çerçevesinde, balya makinesi tek başına motorlu bir araç vasfına haiz olmadığından anılan maddede belirtilen ’benzeri mahiyetteki motorlu araç’ kategorisinde değerlendirilmemektedir. Bu nedenle söz konusu mükellefin tevkif suretiyle vergilendirilmesi uygun görülmektedir.
|
|