|
Dairesi
Yeminli mali müşavirin serbest meslek faaliyetini kendisinden başkası yürütemiyeceğinden, serbest meslek kazancının; tutukluluk süresi hariç faaliyette bulunulan süreler esas alınarak tesbit edilmesi gerekir.
|
|
Karar No
0
|
|
Esas No
0
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih : 24.03.1994
Sayı : 221304783/19964
Yeminli mali müşavirin serbest meslek faaliyetini kendisinden başkası yürütemiyeceğinden, serbest meslek kazancının; tutukluluk süresi hariç faaliyette bulunulan süreler esas alınarak tesbit edilmesi gerekir.
Bilindiği üzere, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununa 3689 Sayılı Kanunun 7. maddesiyle eklenen geçici 35. madde uyarınca gerçek usulde gelir vergisine tabi ticari kazanç sahipleri ile serbest meslek erbabı hayat standardı esasına tabidir.
Öte yandan, 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 160. maddesinde '153. maddede yazılı mükelleflerden işi bırakanlar, keyfiyeti vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar.' denilmekte olup, yine aynı Kanunun 161. maddesinde de 'vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi işi bırakmayı ifade eder. İşlerin herhangi bir sebep yüzünden geçici bir süre için durdurulması işi bırakma sayılmaz.' hükmü yer almıştır.
Bu itibarla, adı geçenin tutuklanması serbest meslek faaliyetlerinin tamamen sona ermesine neden olmayıp, tutukluluk süresinin sonunda faaliyetlerine tekrar devam etmesi söz konusu olduğundan, mükellefin tutukluluk nedeniyle işlerini geçici bir süre durdurmasını işi bırakma olarak değerlendirme imkanı bulunmamaktadır.
Öte yandan, 116. maddenin 5. paragrafında yıl içinde işe başlayan veya işi bırakan mükelleflerde hayat standardı esasinin uygulanması île ilgili olarak ne şekilde işlem yapılacağı 161 Seri Sayılı Gelir Vergisi Genel Tebliğinde açıklanmıştır.
Bu açıklamalara göre (G.A.)'ın yeminli mali müşavir olarak serbest meslek faaliyetin! kendisinden başkası yürütemiyeceğinden, serbest meslek kazancının tespitinde tutukluluk süresi hariç faaliyette bulunulan süreler esas alınarak tespit edilmesi gerekir.
Diğer taraftan, adı geçenin (Ç.) Mali Müşavirlik İnşaat Taahhüt Sanayi Ticaret Limited Şirketi'nin tasfiye memuru olması nedeniyle tutukluluk süresince şirkete ait Katma Değer Vergisi beyannamesinin süresinde vergi dairesine verilmemesi ise, 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 13. maddesinin 1 numaralı bendinde 'Vergi ödevlerinden herhangi birinin yerine getirilmesine engel olacak derecede ağır kaza, ağır hastalık ve tutukluluk' 'mücbir sebep hali olarak sayılmıştır.
Anılan Kanunun 15. maddesinde de '13. maddede yazılı mücbir sebeplerden herhangi birinin bulunması halinde bu sebep ortadan kalkıncaya kadar süreler işlemez. Bu takdirde tarh zamanaşımı işlemiyen süreler kadar uzar.
Bu hükmün uygulanması için mücbir sebebin malum olması veya ilgililer tarafından ispat veya tevsik edilmesi lazımdır.' hükmü yer almaktadır.
Bu hükümlere göre ispat ve tevsik edilmek kaydıyla mücbir sebep hali, tutukluluk tarihinde başlıyacak, tutukluluğun sona erdiği tarihte ortadan kalkmış olacaktır. Tutukluluk süresince geçen ve işlemiyen kanuni süreler ise mücbir sebep halinin ortadan kalktığı tarihten itibaren işlemeye başlıyacaktır.
Olayda da adı geçenin tutuklu olduğu süreye rastlıyan Katma Değer Vergisi beyanname verme süreleri, tutukluluk halinin sona erdiği 18.12.1990 tarihinden itibaren başlıyacaktır. Bu tarihten itibaren katma değer vergisi beyannameleri kanuni süresi içerisinde verildiği takdirde (Örneğin Nisan 1990 dönemine ait KDV beyannamesi 18.12.1990+25 Gün = 12.1.1991 tarihi mesai saati bitimine kadar) verilen beyannameler süresinde verilmiş sayılacaktır.
|
|