|
Dairesi
Vergi borçlarının öncelikle şirketten ödeme emri ile istenmesi, bu yolla tahsil edilmemesi durumunda kanuni temsilcilere başvurulması gerekmektedir.
|
|
Karar No
0
|
|
Esas No
0
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
Danıştay Dördüncü Daire
Tarih : 22.12.1988
Esas No : 1988/2708
Karar No : 1988/5072
Vergi borçlarının öncelikle şirketten ödeme emri ile istenmesi, bu yolla tahsil edilmemesi durumunda kanuni temsilcilere başvurulması gerekmektedir.
B Takım Tezgahları ve Ticaret Anonim Şirketinden tahsil imkanı kalmayan vergi borcu nedeniyle şirketin yönetim kurulu üyesi sıfatıyla yükümlü adına tanzim ve tebliğ edilen ödeme emrini; 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 'Kanuni Temsilcilerin Ödevi' başlıklı 10. maddesinde, Tüzel kişilerin, küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde, bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler, varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirileceğinin hükme bağlandığı, bu madde hükmüne göre temsilcilerin sorumlu tutulabilmeleri için, şirket tüzel kişiliğinin varlığından vergi alacağının tahsil imkanının kalmamış olması ve temsilcilerin ödevlerini kasıt ve ihmal sonucu yerine getirmemiş bulunması koşuluna bağlı olduğu bu durumda vergi borçlarının önce ödeme emri ile şirketten istenmesi gerektiği, vergi dairesinin yükümlü şirkete ödeme emri tebliği için teşebbüse geçtiği ancak, tebliğ zarfının PTT idaresince 'B Takım Tezgahları Fabrikası' kapanmış şerh ile iade edildiği için tebliğin yapılamadığı yükümlü şirketin faaliyetine devam ettiği sabit olduğuna göre tebligatın Vergi Usul Kanunu hükümleri uyarınca ilanen yapılması gerektiği' halde bu hususa riayet edilmemesinin anlaşılamadığı ayrıca yükümlü şirkete ait gayrimenkule idarece haciz konulduğu halde satışı cihetine gidilmediği, işçi ücretlerini dahi ödeyemediklerim ekonomik yönden zor durumda olduklarım bildirerek şirketin vergi borçlarının taksitlendirme taleplerinin Maliye Bakanlığınca kabul edilmesine rağmen ödenmediği, ara kararla vergi dairesinden ihtilaflı dönem vergi borcunun ödenmemesinde yükümlünün kasıt ve ihmalinin bulunduğu yolunda bilgiler istenildiği halde cevap verilmediği, bu nedenle yükümlünün kanuni temsilci sıfatıyla sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle iptal eden istanbul 8. Vergi Mahkemesi kararının VUK'un 10. maddesi uyarınca yükümlüye tebliğ edilen ödeme emrinin yerinde olduğu iddialarıyla bozulması isteğinin reddine karar verilmiştir.
|
|