|
Dairesi
Kurumların, gayrimenkul satışından doğan kazancı, yine bir gayrimenkul alımında kullanmaları ve bu gayrimenkulu de, başka bir şirkete ayni sermaye olmayarak koymaları durumunda, KVK'nun geçici 10. maddesindeki istisnadan yararlanmaları mümkün değildir.
|
|
Karar No
0
|
|
Esas No
0
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih : 23.10.1985
Sayı : 22124
KVK GeçMd10
1. Kurumların, gayrimenkul satışından doğan kazancı, yine bir gayrimenkul alımında kullanmaları ve bu gayrimenkulu de, başka bir şirkete ayni sermaye olmayarak koymaları durumunda, KVK'nun geçici 10. maddesindeki istisnadan yararlanmaları mümkün değildir.
2. KVK'nun geçici 10. maddesinde belirtilen 'gayrimenkul'ün tapulu olması koşulu aranmamaktadır.
Sermaye artırımı yapan şirketlerin, sahibi bulunduğu gayrimenkullerin satışından elde ettikleri kazançlar ile tapusu çıkmamış ve inşası devam eden gayrimenkullerin satışından elde ettikleri kazançlarım KVK'nun geçici 10. maddesine göre istisnadan yararlanmak suretiyle sermayelerine ilave edip edemeyecekleri konulannın açıklanması istenilmektedir.
KVK'na eklenen geçici 10. madde hükmüne göre tam mükellefiyete tabi kurumların iştirak hisselerinin veya gayrimenkullerinin 1984 yılında satışından doğan kazançların tamamının, 1985 yılında satışından doğan kazançların ise %80'inin kurum sermayesine ilave edilmesi şartıyla, sermayeye eklenen bu kazançların kurumlar vergisinden istisna edilmesi öngörülmüştür. Sözkonusu maddenin gerekçesinde de belirtildiği üzere, tam mükellef kurumların aktiflerine dahil bulunan iştirak hisselerini veya gayrimenkullerini satmak ve elde edecekleri kazançlarını nakit olarak sermayelerine eklemek suretile, mali bünyelerinin güçlendirilmesi amaçlanmıştır.
Böylece işletmeye taze para girmemesi ve iç finansman sorununun çözülmesi sağlanmaya çalışılmıştır.
Buna göre istisnadan yararlanabilmek için iştirak hisseleri veya gayrimenkullerin satışından sağlanan kazacın, satışın yapıldığı yılda nakit olarak sermayeye eklenmesi gerekmektedir. Aksi uygulama, aktif sermaye artışlarına neden olacağından kanunun öngördüğü amacın gerçekleşmemesine yol açacaktır.
Öte yandan, KVK'nun geçici 10. maddesinde yer alan 'gayrimenkul'* deyiminden maksat, Türk Medeni Kanunu'nun 632. maddesinde belirtilen gayrimenkullerdir.
Türk Medeni Kanunu'nun sözü edilen 632. maddesinde, 'gayrimenkul mülkiyetinin mevzuu yerinde sabit olan şeylerdir' denilmiş, gayrimenkullerin, arazi, tapu sicilinde müstakil ve daimi olmak üzere ayrıca kaydedilen haklar ile madenlerden ibaret olduğu açıklanmıştır.
Türk Medeni Kanunu'nun 633. maddesi ile de, bir gayrimenkulun iktisabı için tapu tescilinin yapılması zorunlu tutulmuştur. Ancak, aynı maddede buna bir istisna getirilerek bazı hallerde (işgal, miras, istimlak, cebri icra vs.) tescilinden önce de gayrimenkulun iktisap edilebileceği hükme bağlanmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında;
1. Sermaye şirketlerinin gayrimenkullerinin satışından elde ettikleri kazançları, KVK'nurt geçici 10. maddesinde belirlenen şartlara göre nakit olarak sermayelerine eklemeleri halinde, sermayeye eklenen bu kazançların kurumlar vergisinden istisna edilmesi gerekir. Gayrimenkul satışından doğan kazancın yine bir gayrimenkul alımında kullanılmaması ve satın alınan hu gayrimenkulun başka bir şirkete ayni sermaye olarak konulması halinde sözkonusu istisnadan yararlanılması mümkün değildir.
2. Başka bir şirkete ayni sermaye olarak konulmuş olan gayrimenkullerin satışı halinde, bu satıştan elde edilen kazançların, yine KVK'nun geçici 10. maddesinde belirtilen şartlar dahilinde sermayeye nakit olarak eklenmesi halinde istisnadan yararlanılması gerekir.
3. Türk Medeni Kanunu'nun 633. maddesi bazı hallerde tapuya tescil edilmeden de bir gayrimenkulun iktisabına izin vermektedir. Öte yandan KVK'nun geçici 10. maddesinde satışı yapılan malın 'gayrimenkul' niteliğinde elması şartı aranmış olup, gayrimenkulun tapulu olma şartı aranmam ıştır. Bu nedenle tapusuz gayrimenkul satışından elde edilen kazançlar da istisnadan yararlanacaktır.
Ancak, Türk Medeni Kanunu'nun 632. maddesinde yer alan 'müstakil ve daimi haklar' tapuya tescil ile gayrimenkul niteliğin! kazandığından bu hakların tapuya tescil ettirilmeden satışında istisnadan yararlanılması mümkün değildir.
Öte yandan satışı yapılan gayrimenkulun (MK.Md.632'de belirtilenler) inşaatının devam etmesi istisnanın uygulanması açısından önem arz etmektedir.
|
|