|
|
|
Dairesi
Yönetim sistemleri belgelendirme şirketine denetim hizmeti veren uzmanların ne şekilde vergilendirileceği hk.
|
|
Karar No
0
|
|
Esas No
0
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
T.C.RNİSTANBUL VALİLİĞİRNİl Defterdarlığı
Vasıtasız Vergiler Gelir Müdürlüğü
Sayı : B.07.4.DEF.0.34.11
Yönetim sistemleri belgelendirme şirketine denetim hizmeti veren uzmanların ne şekilde vergilendirileceği hk.
İLGİ : ...........12.2003 tarihli dilekçeniz.
İlgide kayıtlı dilekçenizde şirketinizin yönetim sistemleri belgelendirme hizmetleri verdiğini, şirketinizden söz konusu belgeleri talep eden kurumlarda denetim yapıp belge için belirlenmiş uluslararası kriterlere uygun bir düzenlemeye sahip olup, olmadığını incelediğinizi, şirketlerde yaptığınız denetimlerde zaman zaman dışarıdan belirli özel eğitim almış, sınavlarda başarılı olmuş ve bu süreç sonunda uluslararası geçerli belge sahibi kişilerden oluşan uzmanlara görev vermekte olduğunuzu belirterek, söz konusu kişilerce yapılan işin serbest meslek faaliyeti kapsamında olup olmadığı ile serbest meslek makbuzu düzenleyip düzenlenmeyeceği konusunda görüşümüz sorulmaktadır.
Bilindiği üzere 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 61.maddesinde; ’Ücret işverene tabi ve belirli bir işverene bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir.
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı) tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez...’ hükmü yer almıştır.
Diğer taraftan Gelir Vergisi Kanunu’nun 37.maddesinde; Her türlü ticari ve sınai faaliyetten doğan kazançların ticari kazanç olduğu belirtilmiş, aynı Kanunun 65.maddesinde ise ’Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan serbest meslek kazançların serbest meslek kazancı olduğu, serbest meslek faaliyetinin sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır’ şeklinde açıklanmıştır.
Serbest meslek faaliyetinde ana unsur, faaliyetin sermayeden çok, kişisel çalışmaya, ilmi yada mesleki bilgi ve ihtisasa dayanmasıdır. Bu unsur, serbest meslek faaliyetini ticari faaliyetten ayıran en önemli özelik olup, söz konusu faaliyetlerden elde edilen kazançların daha çok emek ürünü olduğunu göstermesi gerekmektedir.
Burada, yalnızca emeğe dayanan organizasyon yeterli olmadığı gibi aynı zamanda geliri doğuran emeğin, ilmi veya mesleki bilgi ve ihtisasa dayanması koşulu da aranmaktadır.
Ayrıca, serbest meslek faaliyetinin yapılmasında da mutlaka alet, edavat, kitap temini, muayenehane, yazıhane, büro, idarehane harcamaları gibi bir takım giderler de yapılabilir. Fakat bu faaliyetin yapılması ve kazancın elde edilmesinde asıl gerekli olan ilmi ve mesleki ihtisas, diğer bir ifadeyle manevi sermayedir. Genelde diploma veya sertifika gibi yeterlilik belgesi gerekmektedir.
Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı gibi bir faaliyetin serbest meslek faaliyeti olduğundan söz edebilmek için yalnızca emeğe dayanan bir organizasyonun bulunması yeterli değildir. Emeğe dayalı olmasının yanısıra, geliri doğuran bu emeğin, ilmi yada mesleki bilgi veya ihtisasa dayalı olması gerekmektedir.
Öte yandan, Gelir Vergisi Kanunu’nun 94.maddesinde kimlerin tevkifat yapmaya mecbur oldukları sayılmış olup, 2.bendinde ise, yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden....... gelir vergisi tevkifat yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 229.maddesinde, fatura, ’Satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika’ şeklinde tanımlanmıştır.
Diğer taraftan, aynı Kanunun 236.maddesinde ise, Serbest Meslek Erbabı, ’Mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteri de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir.’ hükmü yer almaktadır.
Bu hükümlere göre, şirketiniz tarafından yapılan denetimlerde görev alan söz konusu kişilerle şirketiniz arasında herhangi bir sözleşme bulunması başka bir ifadeyle kendi emir ve talimatınız altında çalıştırılması halinde yapılan ödemelerin ücret olarak vergilendirilmesi ancak aranızda herhangi bir hizmet sözleşmesi bulunmaması ve bu faaliyetin sermayeden ziyade ilmi ya da mesleki bilgiye bağlı olarak yapılması ve bir organizasyon kurmayıp kendi sorumlulukları altında gerçekleşmesi halinde ise serbest meslek kazancı olarak vergilendirilmesi gerekecek olup her türlü tahsilat için serbest meslek makbuzu tanzim etmeleri gerekmektedir. Bu durumda söz konusu ödemeler üzerinden şirketiniz tarafından Gelir Vergisi Kanunu’nun 94/2.maddesi gereğince gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır. Ancak bu faaliyetin bir ticari organizasyon çerçevesinde ve sermayeye dayalı olarak gerçekleşmesi halinde ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilerek ödemeler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmayacağı ve verilen hizmetin karşılığında fatura düzenleyecekleri tabiidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.
*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.
|
|
ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi
|
|
Excel Dokümanı
|
|
|
|
|
|
|
|