Dairesi
Defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmeyen, işyeri yanmasına rağmen vergi dairesine bu konuda bildirimde bulunmayan, çok yüksek cirolar yapmasına rağmen faaliyet gösterdiği sektördeki diğer firmalar tarafından tanınmayan mükelleflere ait faturaların, gerçek bir mal veya hizmet karşılığı düzenlen
Karar No
0
Esas No
0
Karar Tarihi
01-01-2000
T.C İSTANBUL VALİLİĞİ İl Defterdarlığı Vasıtasız Vergiler Gelir Müdürlüğü SAYI : B.07.4.DEF.0.34.11 İngiltere'de mukim firmanın vermiş olduğu hizmete ilişkin yapılan ödemelerden tevkifat yapılıp yapılmayacağı hk. İLGİ : ........08.2003 tarihli dilekçeniz. İlgide kayıtlı dilekçenizde,şirketinizin uluslararası faaliyetleri ile mevcut müşterilerinin sayısını artırmak, mevcut müşteriler ile ticari pazarlama hizmetlerinin sağlanması ve aynı zamanda muhtelif ülkelerde yeni müşteriler edinmek amacıyla tekstil sektöründe uzmanlaşmış ve uluslararası pazarlarda faaliyet gösteren İngiltere'de mukim tüzel kişiliğe sahip bir İngiliz Ltd.Şti. ile genel bir işbirliği yapmak istediğinizi belirterek tamamen yurt dışında ifa olacak ve yurt dışında faydalanacağınız pazarlama hizmetlerinden dolayı KDV. ve Stopaj yönünden ne şekilde vergilendirme yapılacağı hakkında görüşümüz sorulmaktadır. Bilindiği gibi, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 11. maddesinde birinci maddede yazılı kurumların kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye içinde bulunmayan kurumların yalnız Türkiye'de elde ettikleri kurum kazançları üzerinden dar mükellefiyet esasına göre vergilendirileceği belirtilmiştir. Dar mükellefiyet mevzuuna alınan kurum kazançları kanunun 12. maddesinde sayılmış bulunmaktadır. Söz konusu maddenin 1 numaralı bendinde ise Türkiye'de V.U.K. hükümlerine uygun işyeri olan veya daimi temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticari kazançlardan bahsedilmiştir. Aynı kanunun 45. maddesinde ise, ' Kazanç veya iradın ve gelir unsurlarının Türkiye'de elde edilmesi' ve Türkiye'de daimi temsilci bulundurulması' hususlarında Gelir Vergisi Kanunu'nun 7 ve 8. maddeleri hükümlerinin uygulanacağı hükmü yer almıştır. Buna göre, kanuni ve iş merkezlerinin her ikisi de Türkiye'de bulunmayan mükellefler yalnızca Türkiye'de elde ettikleri kazançlar üzerinden vergilendirilmektedir. Eğer Türkiye'de şube ya da temsilci var ise verginin ödenmesinden bunlar sorumlu olmaktadır. Yurt dışındaki firmanın Türkiye'de temsilci bulundurmadan mal veya hizmeti kendisinin satması halinde de bu kurumun dar mükellef olma özelliği değişmeyecek, verginin ödenmesinden mal veya hizmeti alan kurum sorumlu olacaktır. Diğer taraftan, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 'Safi Kurum Kazancı' başlıklı 13. maddesinde; 'Kurumlar Vergisi birinci maddede yazılı mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanır. Safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu'nun ticari kazanç hakkındaki hükümleri uygulanır..........' hükmü yer almaktadır. Öte yandan, aynı Kanunun 24. maddesinde ise; 'Dar mükellefiyete tabi kurumların ticari, zirai ve diğer kazanç ve iratları dışında kalan kazanç ve iratlar ile telif, imtiyaz, ihtira, işletme, ticaret ünvanı, alameti farika ve benzeri gayri maddi hakların satışı, devir ve temliki mukabilinde alınan bedeller % 25 nispetinde kurumlar vergisi tevkifatına tabiidir. (Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesinin 6 numaralı bendi uyarınca tevkifata tabi tutulan kazanç ve iratlardan bu madde hükmüne göre ayrıca tevkifat yapılmaz)' hükmü yer almıştır. Bu maddede belirtilen kazanç ve iratlar üzerinden yapılacak tevkifat nispetleri, 93/5147 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yeniden belirlenmiştir. Diğer taraftan, 'Türkiye Cumhuriyeti ile Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı Arasında Gelir ve Sermaye Değer Artış Kazançları Üzerinden Alınan Vergilerde Çifte Vergilendirmeyi Önleme ve Vergi Kaçakçılığına Engel Olma Anlaşması' 25.l0.1988 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, Anlaşmanın vergilere ilişkin hükümleri, her iki ülkede mali yılın farklı olması nedeniyle Türkiye'de 01.01.1989, Birleşik Krallık'ta ise 06.04.1989 tarihinden itibaren uygulanmaya başlamış bulunmaktadır. Söz konusu Anlaşmanın 'Ticari Kazançları' düzenleyen 7. maddesinin 1.ve 2. fıkrasında, 1' Bir Akit Devlet teşebbüsüne ait kazanç, söz konusu teşebbüs diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunmadıkça, yalnız ilk bahsedilen Devlette vergilendirilecektir. Eğer teşebbüs yukarıda bahsedilen şekilde ticari faaliyette bulunursa, kazanç bu diğer Devlette, işyerine atfedilen miktarla sınırla olmak üzere vergilendirilebilir. 2)Bu maddenin 3. fıkra hükümleri saklı kalmak üzere, bir akit Devlet teşebbüsü diğer Akit Devlette yer alan bir işyeri vasıtasıyla ticari faaliyette bulunduğunda, bu işyerine her iki Akit Devlette de, eğer bu işyeri aynı veya benzer koşullar altında, aynı veya benzer faaliyetlerde bulunan tamamen ayrı ve bağımsız bir teşebbüs olsaydı ve işyerini oluşturduğu teşebbüsten tamamen bağımsız nitelik kazansaydı, ne kazanç elde edecek idiyse, böyle bir kazanç atfedilecektir.......... hükmü yer almaktadır. Yine aynı anlaşmanın 4. maddesinin 1. fıkrasında, 'Bu anlaşmanın amaçları bakımından, 'Bir Devlet Mukimi' terimi, o devletin mevzuatı gereğince ikametgah, ev, kanuni merkez, iş merkezi veya benzer yapıda diğer herhangi bir kriter nedeniyle vergi mükellefiyeti altına giren kişi anlamına gelir' hükmü yer almıştır. Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 24. madde hükmünden de anlaşılacağı üzere,dar mükellef kurumların Türkiye'de elde ettiği ticari,zirai ve diğer kazanç ve iratları tevkifat kapsamının dışında tutulmuştur. Bu hüküm ve açıklamalara göre, kanuni ve/veya iş merkezi İngiltere'de bulunduğu ifade edilen firmanın Türkiye'de işyerinin olmaması ve söz konusu firma tarafından verilecek hizmetin ticari kazanç kapsamında bir faaliyet olması sebebiyle bu şirkete yapılan ödemelerden K.V.K.nun 24.maddesi çerçevesinde tevkifat yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Öte yandan; 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 1/1. maddesi hükmü ile ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde Türkiye'de yapılan teslim ve hizmetler KDV'ne tabi tutulmuştur. Kanunun 4. maddesi ile hizmet, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemler olarak tanımlanmış ve bu işlemlerin bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi şekillerde gerçekleşeceği belirtilmiştir. Kanunun 6/b maddesinde ise hizmetin Türkiye'de yapılmasını veya hizmetten Türkiye'de faydalanılmasının işlemlerin Türkiye'de yapıldığını ifade ettiği hükme bağlanmıştır. Hizmetin yurt dışında ifa edilmiş olması ve hizmetten yurt dışında yararlanılmış olması halinde Türkiye'de katma değer vergisi söz konusu olmamaktadır. Diğer taraftan, 30 Seri No.lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliği'nin A Bölümünde,yurt dışındaki firmaların Türkiye'den ithal edecekleri mal ve hizmetler ile ilgili olarak bu firmalara aracılık hizmeti verenlerin söz konusu hizmetler karşılığında aldıkları komisyonları, ihraç edilen mal ve hizmetler yurt dışında tüketildiğinden, hizmet ihracı istisnası kapsamında mütalaa edeceği belirtilmiştir. İncelenmesinden de görüleceği üzere; Türkiye'de işyeri ve daimi temsilcisi bulunmayan yurtdışında mukim kişi ve kuruluşların Türkiye'den bu ülkelere yapılan ihracat ile ilgili hizmet ifalarının komisyonculuk pazarlama gibi ihracata yönelik hizmetler 3065 sayılı Kanun'un 1 ve 6/b maddeleri hükümleri uyarınca Katma Değer Vergisine tabi olması söz konusu değildir. Zira bu hizmetler yurt dışında ifa edilmekte ve hizmetin muhatabı olan Türkiye'de mukim ihracatçı kuruluş bu hizmetten yurt dışında yararlanmaktadır. Kaldı ki, yukarıda belirtilen 30 Seri Nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde Türkiye'den ihraç edilen mal ve hizmetlere yönelik olarak komisyonculuk, aracılık şeklindeki hizmet ifaları ihraç edilen mal ve hizmetler yurt dışında tüketildiğinden hizmet ihracı kapsamında düşünülmüştür. Bu nedenle, yurt dışına ihraç edilecek mallarla ilgili yurt dışında yaptırılan bu hizmetlere ilişkin yurt dışında yapılan masraflar, hizmet yurt dışında ifa edildiğinden Katma Değer Vergisinin konusuna girmemektedir. Buna göre, ihraç edilen mallara yönelik yurt dışında bulunan firma tarafından yapılan pazarlama ve tanıtım hizmetleri yurt dışında gerçekleştiğinden Katma Değer Vergisinin konusuna girmemektedir. Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı