|
|
|
Dairesi
Usul Gelir Müdürlüğü
|
|
Karar No
0
|
|
Esas No
0
|
|
Karar Tarihi
05-08-2003
|
|
|
T.C MALİYE BAKANLIĞI İstanbul Defterdarlığı Usul Gelir Müdürlüğü
7024 Sayı : B.07.4.DEF.0.34.20./8615 Tasfiyesi sonuçlanmayan şirketin mükellefiyetinin terkin edilemeyeceği hk İLGİ: tarihli dilekçeniz. İlgi dilekçenizde, 27.12.1989 tarihinde tasfiye haline girdiğiniz ve söz konusu durumun İstanbul Ticaret Sicil memurluğunca tecil edildiğini ve bu süre içerisinde sermaye artırımında bulunmadığınızı, 31.12.1994 tarihinden itibaren vergi dairesine herhangi bir beyanname vermediğinizi belirterek, 1998/6 ve 2000/12 sayılı Uygulama İç Genelgeleri uyarınca mükellefiyetinizin kapatılmasının mümkün olup olmadığı ile beyanname verilmeyen dönemler için Takdir Komisyonuna sevk işleminin yapılıp yapılmayacağını sormaktasınız. Dilekçeniz üzerine bağlı bulunduğunuz Vergi Dairesi Müdürlüğü ile yapılan yazışma neticesinde alınan cevabi yazıdan; Adı geçen vergi dairesine en son 1991/12 dönem Katma Değer Vergisi Beyannamesi ile 1995 hesap dönemine ait Kurumlar Vergisi Beyannamesini verdiğiniz, söz konusu dönemlerden sonra mükellefiyetle ilgili ödevlerinizi yerine getirmediğiniz, ayrıca adres değişikliğine ilişkin herhangi bir bilgi vermediğiniz ve Ticaret Sicil Müdürlüğü ile yapılan yazışmalar neticesinde Ticaret Sicil Dosyasında şirketinizin tasfiyesinin sona erdiğine dair sicil kaydı bulunmadığı gibi şirket ortaklarından ’ya ulaşılabildiği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 161’inci maddesinde işi bırakmanın tarifi yapılmıştır. Bu madde hükmüne göre, vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi işi bırakmayı ifade etmektedir. Aynı Kanunun 162’inci maddesinde ise, tasfiye ve iflas hallerinde mükellefiyetin vergi ile ilgili muamelelerinin tamamen sona ermesine kadar devam edeceği ve bu hallerde tasfiye memurları veya iflas dairesinin, tasfiye veya iflas kararlarını ve tasfiyenin veya iflasın kapandığını vergi dairesine ayrı ayrı bildirmeye mecbur bulundukları hükme bağlanmış bulunmaktadır. Ticaret şirketlerinin fesih ve tasfiyeleri Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş bulunmaktadır. Bu kanuna göre gerekli işlemler ifa olunmadan ve tasfiye veya iflasın sona erdiği tescil ve ilan edilmeden tasfiyenin sona erdiğinin kabul edilmesinin; dolayısıyla mükellefiyet kayıtlarının kapatılmasının doğru olmayacağı açıktır. Bu açıklamalara göre; şirketin mükellefiyet kayıtlarının terkininde şirketin tasfiyesinin sona erdiğinin Türkiye Ticaret Sicilinde tescil ve ilan tarihinin esas alınacağı tabiidir. 1998/6 Seri No.lu Uygulama İç Genelgesinde; 4369 sayılı Kanunun yayımlandığı 29.07.1998 tarihinden önceki ve sonraki dönemlerde işini terk eden ancak işi bırakma keyfiyetini vergi dairesine bildirmeyen, uzun süreden beri beyanname vermeyen, iş ve ikametgah adresinde bulunamayan ve faaliyette bulunduğuna dair herhangi bir belirti bulunmayan mükelleflerin mükellefiyetlerinin re’sen terkinine ilişkin iş ve işlemler açıklanmıştır. 2000/12 Seri No.lu Uygulama İç Genelgesinde; ’Gayrifaal tüzel kişilerde şirket ortağı veya kanuni temsilcilerinden biri ile irtibat kurulması halinde tüzel kişilerin mükellefiyetleri terkin edilmeyecektir. Bu kişilerin ellerinde hiçbir belge ve bilginin bulunmadığını ileri sürmeleri, tüzel kişiliklerin mükellefiyetini etkilemeyecektir.’ denilmektedir. Diğer taraftan, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 30’uncu maddesinde;tasfiye döneminin kurumun tasfiye haline girdiği tarihten başlayacağı ve bu tarihten aynı takvim yılı sonuna kadar olan dönem ile bu dönemden sonraki her takvim yılının müstakil bir tasfiye dönemi sayılacağı belirtildikten sonra, 31’inci maddesinde;tasfiye beyannamelerinin, tasfiye memurları tarafından tasfiye dönemlerinin sonundan itibaren 21’inci maddede yazılı süreler içinde kurumun bağlı olduğu vergi dairesine verileceği hüküm altına alınmış olup,aynı Kanunun 21’inci maddesinde ise;kurumlar vergisi beyannamesinin, hesap döneminin kapandığı ayı takip eden dördüncü ay içinde mükellefin bağlı olduğu vergi dairesine verileceği hüküm altına alınmıştır. Bu duruma göre, gerek şirket ortaklarınızdan ’ya ulaşılması ve gerekse şirketinizin tasfiyesinin sonuçlandığının Ticaret Siciline tescil ve Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmemesi nedeniyle mükellefiyetinizin kapatılması mümkün değildir. Ayrıca,şirketinizin tasfiyeye girdiği tarihten tasfiyenin sonuçlandığı tarihe kadar (bu tarih Ticaret Siciline tescil ve Ticaret Sicil Gazetesinde ilan ile hüküm ifade etmektedir ) beyanname verme mükellefiyeti devam edeceğinden, tasfiye sonuçlanıncaya kadar beyanname verilmeyen dönemlerle ilgili olarak matrah takdiri için Takdir Komisyonuna gidileceği tabiidir. Bilgi edinilmesini rica ederim.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.
*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.
|
|
ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi
|
|
Excel Dokümanı
|
|
|
|
|
|
|
|