|
|
|
Dairesi
Hususi olarak tescil ettirilen otobüsden dolayı mükellefiyet tesis edilip, edilmeyeceği hk.
|
|
Karar No
0
|
|
Esas No
0
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
T.C.
MALİYE BAKANLIĞI
İstanbul Defterdarlığı
Vasıtasız Vergiler Gelir Müdürlüğü
Sayı : B.07.4.DEF.0.34.11
Hususi olarak tescil ettirilen otobüsden dolayı mükellefiyet tesis edilip, edilmeyeceği hk.
İLGİ : Tarihsiz dilekçeniz.
İlgide kayıtlı dilekçenizde ........................ Vergi Dairesi Müdürlüğü'nün ............................... vergi numaralı mükellefi olduğunuz, adınıza kayıtlı buluna.......................1971 model otobüsünüzü ticariden hususiye çevirdiğinizi ancak .......................Vergi Dairesince mükellefiyetinizin kapatılması için Defterdarlığımızdan yazı almanız söylendiği belirtilerek, konu hakkında görüşümüzü sormaktasınız.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 37.maddesinde 'Her türlü ticari ve sınai faaliyetten doğan kazançlar ticari kazançtır' denilmiştir.
Ticari ve sınai faaliyetlerin neler olduğu Türk Ticaret Kanununda yer almış olup, kara, deniz ve havada, nehir ve göllerde, yolcu veya eşya taşımanın ticari faaliyet olduğu belirtilmiştir.
Diğer taraftan, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu hükümleri uyarınca yayımlanan Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 3.maddesinin c/4 fıkrasında kamyonetin tanımı yapılarak 'izin verilebilen azami yüklü ağırlığı 3500 Kg.'ı geçmeyen ve yük taşımak için imal edilmiş motorlu taşıttır.' denilmiştir.
Ticari faaliyet bir tür emeksermaye organizasyonuna tabi olup, kazanç sağlama niyet ve kastının bulunup bulunmaması böyle bir organizasyon tarafından icra edilen faaliyetin 'Ticari Faaliyet' olma niteliğine etki etmemektedir. Ancak bir faaliyetin ticari faaliyet sayılabilmesi için, kazanç sağlama niyet ve kastı gerekmemekle birlikte faaliyeti icra eden organizasyonun bütün unsurları ile birlikte değerlendirildiğinde kazanç sağlama potansiyeline sahip olması gerektiği ortaya çıkmaktadır.
Özel ihtiyaçlar için kullanılmaya elverişli olmakla beraber nakliyecilikte de kullanılabilecek minibüs, midibüs, kamyonet ve benzeri araç satın alınması, bu kişilerin bu araçları nakliyecilik faaliyetinde bulunacaklarına ilişkin tek başına karine teşkil etmemektedir. Bu araçların nakliyecilik faaliyetinde kullanılması genel bir uygulama olup, özel durumların ayrıca kendi özelliği içerisinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen Karayolları Trafik Kanunu hükümlerinde yer alan tanımdan da anlaşılacağı üzere minibüs, midibüs, kamyonet ve benzeri araçlar esas itibariyle nakliyecilik faaliyetinde kullanılabilecek araçlar olmakla beraber şahsi ihtiyaçlar veya ticari faaliyet niteliğinde olmayan bir kısım faaliyetler içinde kullanılmaya elverişli araçlardır. Şahsi ihtiyaçları için veya diğer nedenlerle araç sahibi olanlarla ilgili olarak bu kişilerin bu araçla gelir getirici herhangi bir faaliyette bulunup bulunmadığı, hususunun gözönünde bulundurularak gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, söz konusu araçların ticari faaliyetlerde kullanıldığının birden fazla yapılan yoklama ile tespiti halinde mükellefiyet tesisi, aksi halde araç sahibinin beyanına itibar edilmesi icap etmektedir. Hiçbir araştırma ve inceleme yapılmaksızın sadece minibüs, midibüs, kamyonet veya benzeri bir taşıt satın alınmasının ticari faaliyette bulunulması için yeterli olduğu varsayımına dayanılarak mükellefiyet tesisi yoluna gidilmemesi gerekmektedir.
Ancak, nakliyecilik faaliyetine yönelik olan, dolayısıyla özel ihtiyaçlar için kullanılmaya elverişli olmayan otobüs, kamyon, çekici ve benzeri araç sahiplerinin ticari kazanç olarak mükellefiyetlerinin tesis edileceği tabiidir. Bu tür araçların trafik kayıtlarının gayri ticari olması, araç sahiplerinin özel ihtiyaçlarında kullanılacağına ilişkin beyanda bulunması ticari kazanç olarak mükellefiyet tesisine engel teşkil etmeyecektir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.
*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.
|
|
ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi
|
|
Excel Dokümanı
|
|
|
|
|
|
|
|