|
Dairesi
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 11 ve 12/7. maddelerinde, Kanuni veya iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye'de bulunmayan kurumların Türkiye'de elde ettikleri sair kazanç ve iratların dar mükellefiyet esasına göre vergilendirileceği hükme bağlanmıştır. Aynı kanunun 45. maddesinde ise, 'kaza
|
|
Karar No
0
|
|
Esas No
0
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih : 21.05.1987
Sayı : 22112324
Dar mükellefiyete tabi firmanın sözleşme gereğince elde ettiği ve Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 13. maddesi ile bu maddenin atıfta bulunduğu Gelir Vergisi Kanunu'nun 82/1. maddesine göre sair kazanç ve iratlar niteliğinde gelirlerin KVK'nun 22. maddesi gereğince özel beyanname ile 15 gün içinde ilgili Vergi Dairesi'ne bildirilmesi gerekir.
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 11 ve 12/7. maddelerinde, Kanuni veya iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye'de bulunmayan kurumların Türkiye'de elde ettikleri sair kazanç ve iratların dar mükellefiyet esasına göre vergilendirileceği hükme bağlanmıştır. Aynı kanunun 45. maddesinde ise, 'kazanç veya iradın ve gelir unsurlarının Türkiye'de elde edilmesi' hususunda Gelir Vergisi Kanunu'nun 7. maddesi hükmünün' cari olduğu açıklanmıştır.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun sözü edilen 7. maddesinin 7 numaralı bendinde, sari kazanç ve iratların Türkiye''de elde edildiği, bu kazanç ve iratları doğuran işin veya muamelenin Türkiye'de ifa edilmesi veya Türkiye'de değerlendirilmesi şartlama göre tayin olunacağı, değerlendirmeden maksadı ise, ödemenin Türkiye'de yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılması veya ödeme yabancı memlekette yapılmış ise Türkiye'de ödeyenin veya nam ve hesabın ödeme yapılanın hesaplama intikal ettirilmesi veya karından ayrılmasını ifade ettiği belirtilmiştir.
Görüldüğü gibi, sözkonusu maddede, sair kazanç ve iratların Türkiye'de elde edilmiş sayılması için, kazanç ve iradı elde eden dar mükellef kurumun Türkiye'de işyerleri veya daimi temsilci bulundurma şartı aranmamıştır.
Bu hükümlere göre, (O) firmasının sözleşme gereğince elde ettiği arızi kazanç Türkiye'de elde edilmiş bulunmaktadır.
Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 22. maddesinde de, dar mükellefiyete giren yabancı kurumların vergiye tabi kazancının Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 80. ve 82, maddelerinde yazılı değer artışı kazançları ve arızi kazançlardan ibaret bulunduğu takdirde, yabancı kurum veya Türkiye'de namına hareket eden kimse bu gibi kazançları iktisap tarihinden itibaren 15 gün içinde Gelir Vergisi Kanunu'nun 101. maddesinde belirtilen vergi dairelerine beyanname ile bildirmeye mecbur oldukları hükme bağlanmıştır. Aynı Kanun'un 27. maddesinin 3 numaralı bendinde ise, dar mükellefiyete tabi yabancı kurumlar adına tarh olunan verginin yabancı kurumun Türkiye'de daimi temsilcisi mevcut değil ise, kazanç ve iratları yabancı kuruma sağlayanlar adına tarh olunacağı belirtilmiştir.
Öte yandan, sözkonusu kazancın yabancı kurum tarafından beyan edilmemesi halinde, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 27/3. maddesi gereğince ödenmesi gereken vergilerden, ödemeyi yapan müessesenizin sorumlu tutulacağı tabiidir.
|
|