|
|
Dairesi
Zirai ürünleri çiftçi dışındaki kişilerden satın alanlar bu ürünlerle ilgili gelir vergisi tevkifatının yapıldığına kanaat getirirlerse, gelir vergisi tevkifatı yapmayabilirler.
|
|
|
Karar No
0
|
|
|
Esas No
0
|
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih : 04.10.1991
Sayı : 255824972
Zirai ürünleri çiftçi dışındaki kişilerden satın alanlar bu ürünlerle ilgili gelir vergisi tevkifatının yapıldığına kanaat getirirlerse, gelir vergisi tevkifatı yapmayabilirler.
164 seri nolu tebliğin 3. bölümünde yer alan açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 94. maddesinin (A) fıkrasında sayılan kurum, kuruluş ve kişiler, çiftçilerden satın aldıkları zirai ürünler için yaptıkları ödemelerden (avans olarak ödenenler dahil) tevkifat yapmak zorundadırlar. Ancak bu tevkifatın yapılmaması halinde, ürünü çiftçiden satın alınan sorumluluğu olmakla birlikte, bu ürünün daha sonraki safhalarda alımsatımına taraf olanlarda tevkif yoluyla ödenmeyen bu vergi ile buna bağlı ceza ve gecikme faizinden müteselsilen sorumlu olacaklardır. Diğer bir anlatımla zirai ürünleri çiftçi dışındaki kişilerden satın alanlar, bu ürünlerle ilgili gelir vergisi tevkifatının yapıldığına kanaat getirirlerse gelir vergisi tevkifatını yapmayabileceklerdir. Bu durumda tevkif yoluyla ödenmesi gereken vergi ile buna bağlı ceza ve.gecikme faizinden müteselsilen sorumlu olacaklardır. Ancak mükelleflerin müteselsil sorumluluğun dışında kalmayı tercih etmeleri halinde, zirai ürünü kimden satın almış olurlarsa olsunlar gelir vergisi tevkifatı yaparak ilgili vergi dairesine yatırmak zorundadırlar.
Tevkif edilen bu vergilerin yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiden mahsubu konusunda ise aynı Tebliğ’in 11. bölümünün (b) bendinde de; çiftçiler dışında kalan kişilerin sattıkları zirai ürün bedelleri üzerinden tevkif edilen vergilerin ödenmiş olmak kaydıyla yıllık beyanname üzerinden hesaplanan vergiye mahsup edileceği, mahsuplardan sonra kalan tutarın bulunması halinde, mükelleflerin vergi borçlarına mahsup edilebileceği bu mahsuplara rağmen kalan tutarın bulunması halinde ise, mükelleflerin müracaatı üzerine genel hükümler çerçevesinde kendilerine iade yapılabileceği belirtilmiştir.
|
|