|
Dairesi
At yarışlarından kazanılan ikramiyeye ilişkin veraset ve intikal vergisi beyannamesinin, beyana çağrı ile tanınan ikinci 15 günlük sürenin bitiminden itibaren bir ay geçmeden verilmesi halinde, ay kesirlerinin dikkate alınmaması nedeniyle gecikme faizi hesaplanmayacak, ziyaa uğratılan vergi kadar ve
|
|
Karar No
0
|
|
Esas No
0
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih : 01.05.2001
Sayı : B.07.0.GEL.0.60/6019163332/23705
At yarışlarından kazanılan ikramiyeye ilişkin veraset ve intikal vergisi beyannamesinin, beyana çağrı ile tanınan ikinci 15 günlük sürenin bitiminden itibaren bir ay geçmeden verilmesi halinde, ay kesirlerinin dikkate alınmaması nedeniyle gecikme faizi hesaplanmayacak, ziyaa uğratılan vergi kadar vergi ziyaı cezası kesilecektir. Ayrıca beyan tarihi itibariyle vergi dairesince takdire gidilmemesi veya incelemeye intikal ettirilmemesi halinde vergi ziyaı cezası % 50 olarak uygulanacaktır.
Yazınızın incelenmesinden, at yarışları üzerine düzenlenen müşterek bahislerde 18.09.2000 tarihinde (...) TL ikramiye kazanan (...) ve 06.10.2000 tarihinde (...) TL ikramiye kazanan (...)'ın kazandıkları ikramiyeler ile ilgili olarak veraset ve intikal vergisi beyannamelerinin süresinde verilmemesi nedeniyle vergi dairesince beyana çağrı yapıldığı ve adı geçenler tarafından beyannameler idarece beyana çağrı ile tanınan 15 günlük ikinci ek süreden sonra verildiğinden (...) adına (...) TL veraset ve intikal vergisi tarh edildiği, (...) TL gecikme faizi hesaplandığı, (...) TL vergi ziyaı cezası kesildiği, (...) adına ise (...) TL veraset ve intikal vergisi tarh edildiği, (...) TL gecikme faizi hesaplandığı, (...) TL vergi ziyaı cezası kesildiği, ayrıca mükelleflerin talebi üzerine adlarına kesilen cezalara Vergi Usul Kanunu'nun 376. maddesi hükmünün uygulandığı anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112. maddesinin 3. fıkrasında, ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatlarda; dava konusu yapılmadan kesinleşen vergilerde tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren tahakkuk tarihine kadar geçen süre için gecikme faizi uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Ayrıca, aynı maddenin 3. fıkrasında gecikme faizinin hesaplanmasında ay kesirlerinin dikkate alınmayacağı da belirlenmiştir.
Anılan Kanun'un 342. maddesinde ise 'Veraset ve intikal vergisine ilişkin mükellefiyetlerde tahakkuk muamelesi yapılmak için beyanname verme süresinin sonundan başlayarak 15 gün beklenir. Beyanname bu süre içinde verilirse vergi ziyaı olmamış sayılır.
Ayrıca, mükellefe tebliğ edilmek şartı ile yeniden 15 günlük bir mühlet verilir. Bu hususta da yukarıdaki hüküm cari olur.' denilmektedir.
Diğer taraftan, aynı Kanun'un 341. maddesinde 'vergi ziyaı, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi veya eksik tahakkuk ettirilmesidir.' denildikten sonra vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halinde, yapılacak tarhiyatta aynı Kanun'un 344. maddesi uyarınca vergi ziyaı cezası kesileceği hükme bağlanmıştır.
Yukarıdaki madde hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, kanuni sürede ve bu sürenin bitiminden sonraki 15 günlük birinci ek sürede beyanda bulunmayan veraset ve intikal vergisi mükelleflerinin, idarece beyana çağrılmaları suretiyle, kendilerine verilen 15 günlük ikinci ek süre geçtikten sonra beyanda bulunmaları halinde vergi ziyaı doğmakta ve re'sen tarh sebebi ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla, mükelleflerin bu tür beyanları üzerine tarhiyat yapılması sırasında vergi ziyaı cezasının yanısıra gecikme faizi de hesaplanması gerekir.
Yazınızda sözü edilen olayda beyannamelerin mükelleflerce, idarece beyana çağrı ile tanınan 15 günlük ikinci ek süreden sonra verilmesi nedeniyle, re'sen tarhiyat söz konusu olacağından, tarhiyat sırasında ayrıca gecikme faizi de hesaplanması gerekmektedir. Uygulanacak gecikme faizinin başlangıç tarihi ise idarece yapılan beyana çağrı ile mükellefe tanınan 15 günlük ikinci ek sürenin son günü olacaktır.
Ancak, mükellefler beyannameyi beyana çağrı ile tanınan ikinci 15 günlük ek sürenin bitiminden itibaren bir ay geçmeden verdiğinden, diğer bir ifade ile gecikme faizinin hesaplanmasında ay kesirleri dikkate alınmayacağından, olayda gecikme faizi hesaplanması söz konusu olmayacaktır. Ayrıca, vergi ziyaı cezası, ziyaa uğratılan vergi kadar kesilecek, vergi dairesince beyan tarihi itibariyle takdire gidilmemiş veya olay incelemeye intikal ettirilmemişse mükelleften bu tutarın yarısı istenilecektir.
Bu nedenle, (...) ve (...) adına hesaplanan gecikme faizinin tamamı ile fazladan kesilen vergi ziyaı cezasının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun düzeltmeye ilişkin hükümlerine göre terkini tahsil edilmiş ise iade edilmesi gerekmektedir.
|
|