Dairesi
Mümessilliği yapılan yurtdışındaki firma tarafından Türkiye'de mukim şirkete 'denetçi' olarak gönderilen kişiye yapılan ücret ödemeleri ile yine yurt içinde aynı konuda çalışan kişilere yapılan ödemelerin gider olarak yazılıp yazılamayacağı hk.
Karar No
0
Esas No
0
Karar Tarihi
01-01-2000
T.C İSTANBUL VALİLİĞİ İl Defterdarlığı Vasıtasız Vergiler Gelir Müdürlüğü Sayı: B.07.4.DEF.0.34.11 Mümessilliği yapılan yurtdışındaki firma tarafından Türkiye'de mukim şirkete 'denetçi' olarak gönderilen kişiye yapılan ücret ödemeleri ile yine yurt içinde aynı konuda çalışan kişilere yapılan ödemelerin gider olarak yazılıp yazılamayacağı hk. .................... GELİR MÜDÜRLÜĞÜNE İLGİ: ..........11.2003 tarih ve ............. sayılı yazınız. İlgide kayıtlı yazınız eki ...............Uluslararası Denetim Organizasyon Ltd. Şti'nin tarihsiz dilekçelerinde sorduğu hususlardan Müdürlüğümüzü ilgilendiren bölümleri aşağıda açıklanmıştır. Bilindiği gibi, 5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 13. maddesinde kurumlar vergisinin, 1. maddesinde yazılı mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu'nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Bu hüküm uyarınca tespit edilecek kurum kazancından Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 14. maddesi ile Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. maddesinde yer alan giderler indirilecektir. Diğer taraftan 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 40. maddesinde safi kazancın tespit edilmesinde indirilecek giderler tadadi olarak sayılmış olup, aynı maddenin 1. bendinde ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderlerin safi kazancın tespitinde gider olarak indirilebileceği hükme bağlanmıştır. Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarında sayılan kanunen kabul edilmeyen giderler dışında kalan ticari organizasyona bağlı olarak yapılan giderlerdir ve bunlara işletme gideri de denilebilir. Aynı Kanunun 61.maddesinde ise; 'Ücret işverene tabi ve belirli bir işverene bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı) tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez...' hükmü yer almıştır. Öte yandan Gelir Vergisi Kanunu'nda 'Serbest Meslek Kazançları'nı düzenleyen 65.maddesinde: 'Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan serbest meslek kazancıdır. Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır................' hükmü yer almıştır. Serbest meslek faaliyetinde ana unsur, faaliyetin sermayeden çok, kişisel çalışmaya, ilmi yada mesleki bilgi ve ihtisasa dayanmasıdır. Bu unsur, serbest meslek faaliyetini ticari faaliyetten ayıran en önemli özelik olup, söz konusu faaliyetlerden elde edilen kazançların daha çok emek ürünü olduğunu göstermesi gerekmektedir. Burada, yalnızca emeğe dayanan organizasyon yeterli olmadığı gibi aynı zamanda geliri doğuran emeğin, ilmi veya mesleki bilgi ve ihtisasa dayanması koşulu da aranmaktadır. Ayrıca, serbest meslek faaliyetinin yapılmasında da mutlaka alet, edavat, kitap temini, muayenehane, yazıhane, büro, idarehane harcamaları gibi bir takım giderler de yapılabilir. Fakat bu faaliyetin yapılması ve kazancın elde edilmesinde asıl gerekli olan ilmi ve mesleki ihtisas, diğer bir ifadeyle manevi sermayedir. Genelde diploma veya sertifika gibi yeterlilik belgesi gerekmektedir. Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı gibi bir faaliyetin serbest meslek faaliyeti olduğundan söz edebilmek için yalnızca emeğe dayanan bir organizasyonun bulunması yeterli değildir. Emeğe dayalı olmasının yanısıra, geliri doğuran bu emeğin, ilmi yada mesleki bilgi veya ihtisasa dayalı olması gerekmektedir. Öte yandan, Gelir Vergisi Kanunu'nun 94.maddesinde kimlere yapılan ödemelerden tevkifat yapılacağının sıralandığı alt bentlerinden 2.bendinde ise; '2. yaptıkları serbest meslek işleri dolayısıyla bu işleri icra edenlere yapılan ödemelerden............. a) 18. madde kapsamına giren serbest meslek işleri dolayısıyla yapılan ödemelerden % 15, b) Diğerlerinden % 20' tevkifat yapılacağı hükmü yer almıştır. Bu hüküm çerçevesinde; Yurt dışında yerleşik ana firma tarafından adı geçen şirkete faaliyeti gereği gönderilen (bu kişi yurt dışındaki firmanın elemanı olmayıp bağımsız çalışan) Auditor Uzman Denetçi kişinin yapmış olduğu denetim faaliyeti şirket ile bu kişi arasında herhangi bir sözleşme ve organizasyon kurulmadan Gelir Vergisi Kanunu'nun 65. maddesi çerçevesinde yani şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına gerçekleştirilmesi halinde serbest meslek kazancı olarak değerlendirilecektir. Dolayısıyla şirketin bu kişiye yapmış olduğu ödemelerde serbest meslek ödemesi olup bu ödemelerden aynı kanunun 94/2 maddesinde belirtilen oranda gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir. Ayrıca, söz konusu tevkifat uygulamasında, ödeme yapılan yabancı uyruklu kişinin mukimi olduğu ülke ile ülkemiz arasında mevcut bir Çifte Vergilendirme Önleme Anlaşması bulunması halinde ise anlaşma hükümlerinin de dikkate alınması gerekeceği tabidir. Öte yandan yurt içinde aynı konuda şirkete hizmet veren söz konusu kişiler ile şirket arasında bir sözleşme bulunması başka bir ifadeyle kendi emir ve talimatları altında çalıştırılması halinde yapılan ödemelerin ücret olarak vergilendirilmesi ancak herhangi bir sözleşme bulunmaması organizasyon kurulmayıp denetim yapan kişilerin kendi sorumluluğu altında gerçekleşmesi halinde serbest meslek kazancı olarak vergilendirilmesi gerekmektedir. Bu durumda gerek kanuni ve iş merkezi Türkiye'de bulunmayan firma faaliyetlerinin gereği olmak üzere AuditorDenetçi hizmetleri veren kişiler ile gerekse yurt içinde bu konuda hizmet veren uzman denetçi kişilere yapılan hizmet bedelleri ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için zorunluluğu olması ve yapılan harcamayla iş arasında illiyet bağının bulunması halinde kurum kazançlarının tespitinde gider olarak kaydedilmesi mümkündür. Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı