Dairesi
Veraset ve intikal vergisi uygulamasında, kanuni süre ve bu sürenin bitiminden sonraki 15 günlük birinci ek süre ve daha sonra idarece yazı ile beyana çağrı yapılması suretiyle tanınan 15 günlük ikinci ek süre geçtiği halde beyanname verilmemesi halinde vergi ziyaı doğmakta ve re'sen tarh sebebi ort
Karar No
0
Esas No
0
Karar Tarihi
01-01-2000
Maliye Bakanlığı Özelgesi Tarih : 08.10.2003 Sayı : B.07.0.GEL.0.60/6004767/42231 Veraset ve intikal vergisi uygulamasında, kanuni süre ve bu sürenin bitiminden sonraki 15 günlük birinci ek süre ve daha sonra idarece yazı ile beyana çağrı yapılması suretiyle tanınan 15 günlük ikinci ek süre geçtiği halde beyanname verilmemesi halinde vergi ziyaı doğmakta ve re'sen tarh sebebi ortaya çıkmaktadır. İlgide kayıtlı yazınızın incelenmesinden, 04.03.1997 tarihinde ölen (...)'dan intikal eden mallarla ilgili olarak veraset ve intikal vergisi beyannamesinin süresinde verilmemesi üzerine veraset ve intikal vergisi ile birlikte kusur cezası kesildiği, gecikme faizi hesaplandığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112. maddesinin 3. fıkrasında, ikmalen, re'sen veya idarece yapılan tarhiyatlarda; dava konusu yapılmadan kesinleşen vergilerde tarhiyatın ilgili bulunduğu döneme ilişkin normal vade tarihinden itibaren tahakkuk tarihine kadar geçen süre için gecikme faizi uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Ayrıca, aynı maddenin 3. fıkrasında da gecikme faizinin hesaplanmasında ay kesirlerini dikkate alınmayacağı belirlenmiştir. Anılan Kanun'un 342. maddesinde ise 'Veraset ve İntikal Vergisi'ne ilişkin mükellefiyetlerde tahakkuk muamelesi yapılmak için beyanname verme süresinin sonundan başlayarak 15 gün beklenir. Beyanname bu süre içinde verilirse vergi ziyaı olmamış sayılır. Ayrıca, mükellefe tebliğ edilmek şartı ile yeniden 15 günlük bir mühlet verilir. Bu hususta da yukarıdaki hüküm cari olur.' denilmektedir. Diğer taraftan, aynı Kanun'un 341. maddesinde 'vergi ziyaı, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi veya eksik tahakkuk ettirilmesidir.' şeklinde tanımlanmıştır. Madde hükmünden de anlaşılacağı gibi, vergi ziyaında ana unsur, verginin kanunlarında gösterilen süreler içerisinde tahakkuk ettirilmemesi veya eksik tahakkuk ettirilmesidir. Yukarıdaki madde hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, veraset ve intikal vergisi uygulamasında, kanuni süre ve bu sürenin bitiminden sonraki 15 günlük birinci ek süre ve daha sonra idarece yazı ile beyana çağrı yapılması suretiyle tanınan 15 günlük ikinci ek süre geçtiği halde beyanname verilmemesi halinde vergi ziyaı doğmakta ve re'sen tarh sebebi ortaya çıkmaktadır. Bu açıklamalar çerçevesinde (...)'ın mirasçısı, intikal eden mallara ilişkin veraset ve intikal vergisi beyannamesini 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 342. maddesinde belirtilen ikinci 15 günlük süre geçmeden verdiğine göre, olayda vergi ziyaı doğmamakta, dolayısıyla mükellefin beyanı üzerinden yapılan tarhiyat sırasında kusur cezasının kesilmemesi gerekmektedir. Diğer taraftan, mükellefin beyanı üzerine tarhiyat yapılmış olup, ikmalen, re'sen ve idarece yapılmış bir tarhiyat söz konusu olmadığına göre, mükelleften gecikme faizinin de aranılmaması gerekir. Bu nedenle, mükelleften tahsil edilen gecikme faizi ile kesilen kusur cezasının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre ilgiliye iadesi gerekir. Ancak, beyanname kanuni süre içinde verilmediğinden, mükellef adına usulsüzlük cezası kesileceği tabiidir.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı