|
Dairesi
Birden fazla takvim yılma sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde iş devam ederken, müteahhidin (ferdi işletmelerde işletme sahibinin, adi ve kollektif ortaklarda ortaklardan birinin, adi komandit şirketlerde komandite ortağın) ölmesi ve işe varis ya da v
|
|
Karar No
0
|
|
Esas No
0
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
Maliye ve Gümrük Bakanlığı
Gelirler Genel Müdürlüğü
Yazışma ilişkin Bakanlık Makamı Oluru
Tarih : 16.06.1993
Sayı : B.07.0.GEL.0.72/7606
Birden fazla takvim yılma sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde iş devam ederken, müteahhidin (ferdi işletmelerde işletme sahibinin, adi ve kollektif ortaklarda ortaklardan birinin, adi komandit şirketlerde komandite ortağın) ölmesi ve işe varis ya da varislerce devam edilmesi halinde, kar ve zararın ölüm tarihi itibariyle tespit edilip edilmemesi konusunda ortaya çıkan problemlerin çözümü ve uygulamaya yön verilmesi için konu, Hesap Uzmanları Kurulu Danışma Komisyonunda görüşülmüştür.
l. İNCELENEN KONU:
Ferdi işletme olarak birden fazla yıla sirayet eden inşaat işleri yaparken vefat eden bir mükellef nezdinde yapılan veraset ve intikal Vergisi incelemesi sırasında düzenlenen raporda henüz tamamlanmamış yıllara sari inşaat işlerinde karzararın ölüm tarihi itibariyle hesaplanıp, hesaplanmayacağıdır.
GELİR VERGİSİ KANUNU HÜKÜMLERİ:
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 42. maddesinin birinci fıkrasında, birden fazla takvim yılma sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde, kar veya zararın aşina bittiği yıl kati olarak tespit edileceği ve tamamının işin bittiği yılın geliri sayılarak, mezkur yıl beyannamesinde gösterileceği belirtilmiş, aynı Kanunun 94. maddesinin (A) fıkrasının 4. bendinde ise, 42. madde kapsamına giren işler dolayısıyla bu işleri yapanlara (kurumlar dahil) ödenen (avans olarak ödenenler dahil) istihak bedellerinden % 5 tevkifat yapılacağı hükme bağlanmıştır.
II. KONUNUN AÇİKLANMASİ:
Gelir Vergisi Kanununun 42. maddesinde birden fazla yıla sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde kar ve zararın işin bittiği yılda tespit edilip, tamamının o yılın geliri sayılarak, mezkur yıl beyannamesine dahil edileceği hükme bağlanmıştır.
213 sayılı Vergi Usul Kanununun 164. maddesine göre ise ölüm, işi bırakma hükmündedir. Gelir Vergisi Kanununun 92. maddesine göre, ölüm halinde, ölüm tarihinden itibaren 4 ay içinde gelir vergisi beyannamesi verilecektir. Söz konuşu madde hükümleri takvim yılı ilkesinin iki yönde istisnalarım teşkil etmekte ve birbirleriyle çelişir gibi gözükmektedir. Ölüm tarihi itibariyle henüz tamamlanmamış yıllara sari inşaat işleri için hesap kesilip, karzararın tespit edilip edilmeyeceği; söz konuşu durum karşısında Gelir Vergisi, Veraset ve intikal vergisi ile katma değer vergisi yönünden ne gibi işlem yapılacağı konusunun Danışma Komisyonu'nda görüşülmesi istenmiştir.
III. KOMİSYONDA BELİRTİLEN GÖRÜŞLER:
21.2.1991 tarih ve 282/2 sayılı Danışma Komisyonu Kararında iki görüş belirtilmiştir.
Birinci Görüş;
Kar ve zararın ölen yükümlü yönünden işin bitimin! ifade eden ölüm tarihi itibariyle tespit edilip varisler tarafından muris adına verilecek gelir vergisi beyannamesi ile Gelir Vergisi Kanununun 92. maddesi uyarınca 4 ay içerisinde beyan edilmesi gerekir.
Gelir Vergisinin konusunu gerçek kişilerin elde ettiği kazanç ve iratlar teşkil etmekte olup, verginin mükellefi gerçek kişilerdir. Belli bir faaliyetin vergilendirilmesi gibi bir durum yoktur. Aynı zamanda, belli bir ortaklığın vergilendirilmesi de söz konuşu değildir. Ferdi veya ortaklık olarak bir faaliyetin kaynağım teşkil eden kişilerin gelirleri, aldıkları paylar oranında vergilendirilir. Diğer bir ifade ile gelir vergisinin vergilendirme mantığında işte bütünlük veya ortaklıkta bütünlük değil, şahısta bütünlük vardır. Durum böyle olunca işin bitimi veya kazancın tespiti gibi hususların mükellef şahıs esas alınarak ve onun için tespiti gerekir. Gelirin şahsiliği ilkesi bunu gerektirir.
Gelir Vergisi Kanununun 42. maddesinde, birden fazla yıla sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde kar ve zararın işin bittiği yıl tespit edilip, tamamının o yılın geliri sayılarak, mezkur yıl beyannamesine dahil edileceği hükmü vardır. Söz konuşu madde
hükmü mükellefin faaliyetine normal olarak devam ettiği olağan durumlar için getirilmiş bir kazanç tespit şeklidir. Konuya bu açıdan bakıldığında, 42. madde hükmünün ancak, mükellef müteahhidin ticari faaliyet île bağlantısının devam ettiği durumlarda uygulanma şansı olabilir.
Vergi Usul Kanununun 164. maddesine göre, ölüm işi bırakma hükmündedir. Gelir Vergisi Kanununun 92. maddesinde ölüm halinde, ölüm tarihinden itibaren 4 ay içinde gelir vergisi beyannamesinin verileceği hükme bağlanmıştır. Takvim yılı basından ölüm tarihine kadar olan kist dönem, yıl içinde ölen kişi için vergilendirme dönemidir. Verilen beyannamede kist dönem itibariyle hesap kesilip ölen şahıs için, o tarihe kadar elde edilen kar hesaplanmaktadır. Mükellef müteahhidin yıl içinde ölmesi ve varislerin işe devam etmek istememeleri halinde, ölüm tarihi itibariyle hesaplar kesilip, henüz devam eden inşaatlara ilişkin kar veya zararın tespit edilerek beyannameye dahil edilmesi gerekecektir.
Bu görüş, oy çokluğu ile kabul edilmiştir.
İkinci Görüş:
Kar veya zarar işin bitim tarihi itibariyle tespit ve bütünüyle varis veya varislerce kendi adlarına beyan edilecektir.
Vergi alacağı, vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğar. Gelir Vergisi Kanununda vergiyi doğuran olay, bir gelirin elde edilmesi ve bunun gerçek miktarı ile tespit edilebilmesidir. Eğer gelir yoksa, gerçek kişi olsun olmasın, hatta faaliyet olsun olmasın, bir gelir vergisi alacağından bahsedilemez. Esas önemli olan gerçek kişinin varlığı yada faaliyetin icra edilmesi değil, bir gelirin doğmuş olmasıdır.
Gelirin elde edilmesi için Kanunumuz farklı elde etme ölçüleri benimsemiştir. Ticari kazançlar için tahakkuk esası geçerlidir. Ancak, ticari kazançtan bahsedilebilmesi için, bu kazancı doğuran faaliyetin bütün unsurları ile tekemmül etmesi gereklidir. Yani bir alış veya imalat olacaktır. Sadece bu yeterli değildir. Satışta olacaktır. Tahsilatı beklemiyoruz ama, bütün unsurları ile satışta tekemmül edecektir.
İnşaat işi bir imalat işidir, imalat işinde kar, oluşan imalat maliyeti ile satış hasılatı arasındaki farktır.' Ancak, sona ermemiş bir inşaatta, inşaatla ilgili tüm hesaplar inşaat bitinceye kadar geçici hesaplar anlamındadır, inşaat giderleri henüz maliyete dönüşmemiştir. Bunun karşılığında istihkak olarak alınan para ise bir avanstır, borçtur. iş bitmediği, idare ile müteahhit arasında kesin bir hesaplama yapılmadığı sürece gelir vasfım kazanmamıştır.
Bu çerçevede, yıllara sari inşaat, onarma işi yapan bir müteahhit öldüğünde, henüz geçici kabulü yapılıp sonuçlandırılmamış inşaatlar için, gelir vergisi açısından karı doğuracak imalat ve satış (hasılat) bütün unsurları ile teşekkül etmediğinden, gelir vergisi açısından beyanı gereken bu konuya ilişkin bir karı olmayacaktır.
Bu. görüş azınlıkta kalmıştır.
SONUÇ:
Gelir Vergisi Kanunu açısından yapılacak işlemlerle ilgili olarak, kar ve zararın ölen yükümlü yönünden işin bitimim' ifade eden 'ölüm tarihi' itibariyle tespit edilip, varisler tarafından muris adına verilecek gelir vergisi beyannamesi ile, Gelir Vergisi Kanununun 92. maddesi uyarınca 4 ay içinde beyan edilmesi gerektiği ve Veraset ve intikal Vergisi açısından yapılacak işlemlerle ilgili olarak da, kar ve zararın ölüm tarihi itibariyle tespit edilip varislere intikal eden ticari özvarlığın hesaplanması sırasında dikkate alınması gerektiğine dair Hesap Uzmanları Kurulu Danışma Komisyonu kararındaki görüşe Genel Müdürlüğümüzce de iştirak edilmektedir.
|
|