|
Dairesi
Yabancı kurumun, Türkiye'deki gemi işletmeciliği faaliyeti nedeniyle elde edilen kazançlarının dar mükellefiyet esasında kurumlar vergisine tabi tutularak daimi temsilci tarafından yıllık kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekir.
|
|
Karar No
0
|
|
Esas No
0
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih : 30.08.2001
Sayı : B.07.4.DEF.0.34.II
Yabancı kurumun, Türkiye'deki gemi işletmeciliği faaliyeti nedeniyle elde edilen kazançlarının dar mükellefiyet esasında kurumlar vergisine tabi tutularak daimi temsilci tarafından yıllık kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekir.
İlgide kayıtlı dilekçenizde, yurtdışında kayıtlı ve yabancı bayraklı gemilerin bağlı bulunduğu firmaların Türkiye'deki daimi temsilciliğini üstlenerek bu gemilerin işletmesini yapacağınızı, bu gemilerle zaman zaman veya sürekli olarak Türk limanlarından yurtdışına ihraç malı taşıyacağınızı belirterek, bu gemi veya gemiler ile sürekli olarak Türkiye'den yapılan taşımalardan dolayı elde edilen gelirden dolayı daimi temsilcilik sıfatı ile bağlı bulunduğunuz vergi dairesine dar mükellef kurum adına kurumlar vergisi beyannamesi verip vermeyeceğiniz ve kurum stopajı ödemesinin ne şekilde ve kaç taksitte yapılacağı sorulmaktadır.
5422 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 11. Maddesinde; birinci maddede yazılı kurumlardan kanuni ve iş merkezlerinden her ikisi de Türkiye içinde bulunmayanlar, yalnız Türkiye'de elde ettikleri kurum kazançları üzerinden vergilendirilirler, hükmü yeralmış olup, aynı kanunun 12. maddesinin 1. fıkrasında da, Türkiye'de Vergi Usul Kanunu hükümlerine uygun işyeri olan veya daimi temsilci bulunduran yabancı kurumlar tarafından bu yerlerde veya bu temsilciler vasıtasıyla yapılan işlerden elde edilen ticari kazançların dar mükellefiyet mevzuuna giren kurum kazancı olarak vergiye tabi tutulacağı' hükme bağlanmıştır. Yine aynı Kanunun 45. maddesinde; 'Kazanç veya iradın veya gelir unsurlarının Türkiye'de elde edilmesi' ve 'Türkiye'de daimi temsilci bulundurulması' hususlarında, Gelir Vergisi Kanunu'nun 7. ve 8. maddeleri hükümlerinin cari olacağı' belirtilmiştir.
Diğer taraftan Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 'Safi Kurum Kazancı' başlıklı 13. maddesinde, 'Kurumlar Vergisi, birinci maddede yazılı mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanır.
Safi kurum kazancının tespitinde Gelir Vergisi Kanunu'nun ticari kazanç hakkındaki hükümleri uygulanır' hükmü yeralmaktadır.
Öte yandan Gelir Vergisi Kanunu'nun 37. maddesinde, 'Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır' denilmiş olup, aynı kanunun 38. maddesinde; bilanço esasına göre ticari kazanç, teşebbüsteki öz sermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasında müsbet farktır. Bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce;
İşletmeye ilave olunan değerler bu farktan indirilir;
İşletmeden çekilen değerler ise farka ilave olunur.
Ticari kazancın bu suretle tespit edilmesi sırasında, Vergi Usul Kanunu'nun değerlemeye ait hükümleri ile bu kanunun 40 ve 41. maddeleri hükümlerine uyulur...' denilmiş, 39. maddede ise; işletme hesabı esasına göre ticari kazanç, bir hesap dönemi içinde elde edilen hasılat ile giderler arasındaki müsbet farktır (Elde edilen hasılat, tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacakları; giderler ise tediye olunan ve borçlanılan meblağları ifade eder)...' hükmü yeralmıştır.
Diğer taraftan Gelir Vergisi Kanunu'nun 75. maddesinin 2. fıkrasının 4. bendinde, Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların, indirim ve istisnalar (Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 8. maddesinin 1 numaralı bendinde yazılı kazançlar hariç) düşülmeden önceki kurum kazancından, hesaplanan kurumlar vergisi ve fon payı düşüldükten sonra kalan kısmın menkul sermaye iradı olduğu belirtilmiştir.
Yine aynı Kanunun 94. maddesinde kimlerin tevkifat yapmak zorunda oldukları belirtilmiş olup, aynı maddenin 94. maddesinin 6/b(ii) ve 6/b(iii) bentlerinde;
6b(ii) Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 8. maddesinin 1 numaralı bendinde yeralan iştirak kazançları istisnasından yararlanan kazançlar hariç, yatırım indirimi istisnasından yararlanan kazançlar dahil olmak üzere; dağıtılsın dağıtılmasın, kurumlar vergisine tabi kurumların, kurumlar vergisinden müstesna kazanç ve iratlarından,
6b(iii) Dağıtılsın dağıtılmasın Gelir Vergisi Kanununun 75. maddesinin ikinci fıkrasının 4 numaralı bendinde yazılı menkul sermaye iratlarından indirim ve istisnalar düşüldükten sonra kalan kısmından % 15 oranında tevkifat yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Yine Gelir Vergisi Kanunu'nun 'Vergi Tevkifatının Yatırılması' başlıklı 119. maddesinde '94. madde gereğince yapılan vergi tevkifatı, vergi kesenler tarafından beyanname verecekleri süre içinde bağlı bulundukları vergi dairesine yatırılır. Ancak, 94. maddenin birinci fıkrasının 6 numaralı bendinin (b) alt bendinde yazılı menkul sermaye iratlarının dağıtılmaması halinde yapılacak vergi tevkifatı; biri beyanname verme süresinde, diğerleri Kurumlar Vergisi'nin ikinci ve üçüncü taksitlerinin ödeme süreleri içinde olmak üzere üç eşit taksitte ödenir' hükmü yeralmıştır.
Ayrıca Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 21. maddesinde, '... Mükellefin bağlı olduğu Vergi Dairesi...
Dar mükellefiyette, kurumun Türkiye'deki işyerinin veya daimi temsilcisinin bulunduğu yerin; Türkiye'de işyeri veya daimi temsilcisi olmadığı takdirde yabancı kuruma kazanç sağlayanların bağlı olduğu vergi dairesidir...' hükmü yeralmıştır.
Bu hükümlere göre, daimi temsilciliğini yapacağınız yabancı kurumun, Türkiye'de gemi işletmeciliği faaliyeti nedeniyle elde edilen kazançlarının dar mükellefiyet esasında kurumlar vergisine tabi tutularak tarafınızdan bağlı bulunduğunuz vergi dairesine yıllık kurumlar vergisi beyannamesi ile beyan edilmesi gerekmektedir.
Ayrıca sözkonusu kurumun Gelir Vergisi Kanunu'nun 94/6biii hükmü çerçevesindeki kazançlarına ilişkin kurum stopajının, kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayı takip eden 20. günü akşamına kadar muhtasar beyanname ile beyan edilmesi gerekmektedir. Kâr dağıtımı yapılmaması halinde stopaj ödemesi biri beyanname verme süresi içinde, diğerleri ise kurumlar vergisinin 2. ve 3. taksitlerinin ödeme süresi içinde olmak üzere 3 eşit taksitte, kâr dağıtımı yapılması halinde ise kâr dağıtımının yapıldığı ayı takip eden ayın 20. günü akşamına kadar muhtasar beyanname ile beyan edilerek tamamının aynı süre içerisinde ödenmesi gerekmektedir.
Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanunu'nun 94/6b(ii) bendine göre yapılacak tevkifatın ise kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayı takip eden ayın 20. günü akşamına kadar beyan edilmesi gerekmektedir.
Ayrıca dar mükellef kurumların elde ettikleri kâr payları dağıtılsın, dağıtılmasın kurum stopajına tabi olacağından sözkonusu kârların yurtdışına transferinde herhangi bir stopaj sözkonusu olmayacaktır.
|
|