|
|
Dairesi
Ek motorlu taşıtlar vergisi beyannamesini kanunda belirlenen süreden sonra veren mükellefçe verginin zamanında tahakkuk etmemesine dolayısıyla vergi ziyaına sebebiyet verilmiş olacağından olaya kusur cezası uygulanması gerekir.
|
|
|
Karar No
0
|
|
|
Esas No
0
|
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih : 23.05.1997
Sayı : B.07.0.GEL.0.30/3014344568/21324
Ek motorlu taşıtlar vergisi beyannamesini kanunda belirlenen süreden sonra veren mükellefçe verginin zamanında tahakkuk etmemesine dolayısıyla vergi ziyaına sebebiyet verilmiş olacağından olaya kusur cezası uygulanması gerekir.
3986 sayılı Kanun uyarınca verilmesi gereken ek motorlu taşıtlar vergisi beyannamesini kanunda belirtilen süreden sonra pişmanlık talebi olmaksızın vermiş ve bu beyanname gereği ödenmesi gereken vergiyi de aynı gün ödemiştir. Bunun üzerine ilgili vergi dairesince beyannamenin kanuni süreden sonra verilmiş olması nedeniyle mükellef adına kaçakçılık cezası kesilmiş ve ceza ihbarnamesi 7.9.1994 tarihinde mükellefe tebliğ edilmiştir.
Bunun üzerine sözü edilen beyannamenin pişmanlık talebiyle verildiğinden bahisle mükellef tarafından 20.9.1994 tarihinde kesilen kaçakçılık cezasının kaldı
rılması ilgili vergi dairesinden istenilmişse de pişmanlık talepleri bulunmadığından 6.10.1994 gün ve 13/7983 sayılı yazı ile düzeltme talebi reddedilmiştir.
Adına kesilen cezaya karşı mükellef tarafından Aydın Vergi Mahkemesi nezdinde dava açılmış, anılan mahkemenin 12.9.1995 gün ve K.No:19951458 sayılı kararı ile süre aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Söz konusu karar mükellefçe Danıştay nezdinde temyiz edilmiş, Danıştay Dokuzuncu Daire Başkanlığının 22.10.1996 gün ve K.No:1996: 3254 sayılı karan ile Aydin Vergi Mahkemesi kararının bozulması kararlaştırılmış olup, anılan Vergi Mahkemesince yeniden verilen 11.3.1997 gün ve K.No:1997/99 sayılı kararla idari mercii tecavüzü nedeniyle dava dosyasının Maliye Bakanlığına gönderilmesine karar verilmiştir.
Bilindiği gibi, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 341. maddesinde, 'Vergi zıyaı, mükellefin veya sorumluların vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi veya eksik tahakkuk ettirilmesidir.' şeklinde tanımlanmakta, her verginin tarh ve tahakkuk zamanı kendi kanunlarında gösterilmiş bulunmaktadır. Vergi ziyaında ana unsur verginin kanunlarında gösterilen sürelerde tahakkuk etmemesidir.
3986 sayılı Kanunun 9. maddesinde ise, 197 sayılı Motorlu Taşıtlar Vergisi Kanununun 5. ve 6. maddelerinde yeralan (l), (II), (III) ve (IV) sayılı tarifelere göre vergiye tabi, ilgili sic ide kayıt ve tescili bulunan taşıtlardan bir defaya mahsus olmak üzere ek motorlu taşıtlar vergisi alınacağı hükme bağlanmış ve motorlu kara taşıtları dışındaki taşıtlar için taşıtların kayıt ve tesellinin yapıldığı yer vergi dairesine 7.6.1994 tarihine kadar beyanname verileceği belirtilmiştir. Beyan üzerinden hesaplanan vergi 1.7.1994 tarihinde tahakkuk ettirilecek ve 31.7.1994 tarihine kadar ödenecektir.
Bu hükümler karşısında, ek motorlu taşıtlar vergisi beyannamesini kanunda belirlenen süreden sonra veren mükellefçe verginin zamanında tahakkuk etmemesine dolayısıyla vergi ziyaına sebebiyet verilmiş olacağından, mükellef adına vergilendirme durumuna uyan vergi ziyaı cezasının uygulanması gerekmektedir.
Ancak, cezalı tarhiyat yapılmasına neden olan tül Vergi Usul Kanununun 1.1.1995 tarihinde yürürlüğe giren 4008 sayılı Kanunla değişmeden önceki 344 ve mükerrer 347. maddelerinde yer almış bulunan kaçakçılık ve ağır kusur fiillerinden herhangi birisine girmediğinden, yapılacak tarhiyata Vergi Usul Kanununun 348. maddesinde yer alan, 'Kusur, kaçakçılık ve ağır kusur sayılan haller dışında herhangi bir sebeple vergi ziyaına sebebiyet verilmesidir.' hükmünden hareketle kusur cezası kesilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, olayda ek motorlu taşıtlar vergisi beyannamesini kanuni süresinden sonra hiçbir talebi olmaksızın veren mükellef adına kesilen kaçakçılık cezası ile ilgili gerekli düzeltme işlemlerinin yapılması icap etmektedir.
|
|