Dairesi
Şirketin aktifinde bulunan gayrimenkulun kamulaştırılması üzerine kamulaştırma bedeli konusunda açılan dava sonucu, mahkemece artırılan tutar katma değer vergisine tabi olup, bu işlemde vergiyi doğuran olay Yargıtay kararının şirkete tebliğ tarihinde meydana gelmektedir.
Karar No
0
Esas No
0
Karar Tarihi
01-01-2000
Maliye Bakanlığı Özelgesi Tarih : 05.05.1998 Sayı : B.07.0.GEL.0.54/54012677/16567 Şirketin aktifinde bulunan gayrimenkulun kamulaştırılması üzerine kamulaştırma bedeli konusunda açılan dava sonucu, mahkemece artırılan tutar katma değer vergisine tabi olup, bu işlemde vergiyi doğuran olay Yargıtay kararının şirkete tebliğ tarihinde meydana gelmektedir. Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 24. maddesinin (c) bendinde vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin katma değer vergisi matrahına dahil olduğu hükme bağlanmıştır. Buna adı geçen şirketin aktifinde bulunan gayrimenkulun kamulaştırılması üzerine kamulaştırma bedeli konusunda açılan dava sonucu, mahkemece artırılan tutar katma değer vergisine tabi olup, bu işlemde vergiyi doğuran olay Yargıtay kararının şirkete tebliğ tarihinde meydana gelmektedir. Borçlar Kanunu’nun 222. maddesinde taksitli satış, taşınır bir malın satış bedelinin tamamı tahsil edilmeden alıcıya teslim edilmesine karşın, alıcı ve satıcı arasındaki anlaşma uyarınca, bedelin belirli ve muntazam vadelerle ödenmesi biçiminde tanımlanmıştır. Yükümlü şirketle alıcıların serbest iradeleri ile düzenlenen satış sözleşmelerinde yeralan, fatura tutarının ne zaman ödeneceği, belirlenen sürede ödeme yapılmaması ve erteleme istenmesi halinde ana para üzerinden vade farkı ve katma değer vergisi ödenmek üzere ertelemenin kabul edileceği, ertelenen her ay için öngörülen miktarın ödenmemesi halinde ana paradan kalan borcun tamamının muaccel olacağı yolundaki hükümler, bu sözleşmelerin tipik birer vadeli satış sözleşmesi olduğunu ortaya koymakta olup, alınan senetlerin müşteriler yönünden borç senedi, yükümlü şirket yönünden alacak senedi niteliğini taşıdığı açıktır. Ancak, olayda yükümlü şirketin kendine özgü muhasebe düzeni içinde satış sırasında aracın peşin satış bedelinin tamamım tahsil etmediği halde peşin satış fiyatı üzerinden düzenlenen fatura bedellerim ve ayrıca tarh dönemi içinde vadesi dolan vade farklarını kayıtlarına hasılat olarak geçirdiği ihtilatsızdır. Bu durumda otobüs ve kamyon satışları nedeniyle tarh döneminde beyan dışı bir gelirin varlığından söz edilemeyeceğinden temyiz isteminin reddi yolundaki karara gerekçe yönünden katılmıyorum.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı