|
|
|
Dairesi
Repo ve ters repo işlemlere taraf olanların yapacağı işlemler hk.
|
|
Karar No
0
|
|
Esas No
0
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
T.C.RNİSTANBUL VALİLİĞİRNİl Defterdarlığı
Vasıtasız Vergiler Gelir Müdürlüğü
Sayı : B.07.4.DEF.0.34.11
Repo ve ters repo işlemlere taraf olanların yapacağı işlemler hk.
İLGİ : a) Müdürlüğümüze verilen ........2.2003 tarih ve ............. sayılı dilekçeniz.
b) Usul Gelir Müdürlüğüne verilen ve konusu itibariyle Müdüriyetimize intikal ettirilen ....2.2003 tarih ve ........... sayılı dilekçeniz.
İlgi dilekçelerinizde .................... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ......................... vergi numarasında kayıtlı kurumlar vergisi mükellefi olarak 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun olarak sermaye piyasası faaliyetlerinde bulunduğunuzu, repo ve ters repo ile bunlara konu kıymetleri geri almaya taraf olanlar hakkında yayımlanan 67 nolu Kurumlar Vergisi Kanunu Tebliğindeki ilgili hükümler hakkında tereddüt hasıl olduğu belirtilerek konu hakkında Defterdarlığımız görüşü talep edilmektedir.
Bilindiği üzere 6.2.2000 tarih ve 23956 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 67 seri nolu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin 'Repo, Ters Repo İşlemlerinde ve Vadeli Mevduat Hesaplarında Değerleme' başlıklı 7.bölümünde;
'Repo ve ters repo işlemleri ile ilgili olarak bu işlemlere konu menkul kıymetlerin kimin tarafından değerleneceği ve vadeli mevduat hesaplarında değerleme gününe kadar oluşan faiz tutarlarının ticari kazancın tespitinde dikkate alınıp alınmayacağı konularında uygulamada tereddütler bulunduğu anlaşılmış ve bu konudaki gerekli açıklamalara aşağıda yer verilmiştir.
Ülkemizde uygulanış şekliyle geri alım taahhüdü ile menkul kıymet satışı (repo) ve geri satım taahhüdü ile menkul kıymet alımı (ters repo) işlemleri esas itibariyle günün faiz koşullarında bir borç para alış veriş işlemi olup söz konusu menkul kıymetler bu işlemlerde bir nevi teminat unsuru olarak kullanılmaktadır. Zira repo ve ters repo işlemlerinde kullanılan faiz oranı menkul kıymet üzerindeki faiz oranından bağımsız olarak günün piyasa koşularına göre belirlenmekte, repo ve ters repoya konu menkul kıymetler üzerindeki gelirler repo ve ters repo yoluyla borç para veren tarafa aktarılmamakta ve dolayısıyla repo ve ters repo yoluyla borç para alanlar bu işlemlerden elde ettikleri vergiye tabi kazançlarını bu işlemlere konu olan menkul kıymetlerin piyasa değerlerinden bağımsız olarak belirlemektedirler.
Bu durumda repo ve ters repoya konu menkul kıymetlerin her zaman menkul kıymeti geri almakla yükümlü olan tarafından Vergi Usul Kanunu'nun 279.maddesi çerçevesinde değerleme işlemine tabi tutulması gerekmektedir.
Diğer yandan vadesi değerleme gününden sonra olan repo ve ters repo işlemleri ile ilgili olarak, değerleme gününe kadar tahakkuk eden faiz tutarları, repoya taraf olanlarca ticari kazancın elde edilmesi ile ilgili Gelir Vergisi Kanunu'nun 38 ve 39, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 13.maddesi hükümleri çerçevesinde gelir veya gider olarak dikkate alınacaktır.
Ayrıca, vadeli mevduat hesapları ile ilgili olarak değerleme gününe kadar tahakkuk eden faiz tutarları da repo ve ters repo işlemlerinde olduğu gibi ticari kazancın elde edilmesi ile ilgili yukarıda belirtilen kanun hükümleri çerçevesinde elde edenler tarafından gelir olarak dikkate alınacaktır.' açıklamaları yer almış olup Tebliğin repo ve ters repo işlemlerine bağlı olarak yapılması istenen değerleme uygulamasının iptaline ilişkin dava açılmış ilk derece mahkemesi olarak Danıştay 4.Dairesi 6.12.2000 tarih ve E.2000/1856, K.2000/5057 sayılı kararıyla yukarıda yapılan açıklamanın iptaline ilişkin alınan kararın Maliye Bakanlığının temyiz talebi üzerine Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunun 12.10.2001 tarih ve E:2001/89, K.2001/301 sayılı kararı ile durdurulmasına karar verilmiştir.
Bu itibarla repo ve ters repoya konu menkul kıymetleri geri almayı taahhüt etmiş olan aracı kurum veya bankanın söz konusu menkul kıymeti Vergi Usul Kanunu'nun 279.maddesi uyarınca değerleme istemine tabi tutması gerekmektedir. Ayrıca, değerleme gününe kadar (geçici vergi dönemi son günü) işlemiş faiz tutarlarının, repoya taraf olanlarca ticari kazancın elde edilmesiyle ilgili Gelir Vergisi Kanunu'nun 38 ve 39 ile Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 13.maddesi hükümleri çerçevesinde gelir veya gider olarak dikkate alınması gerekmektedir.
Öte yandan, Gelir Vergisi Kanunu'nun 94. maddesinin 14 numaralı bendi ile, Gelir Vergisi Kanunun 75.maddesinin 5 numaralı bendinde yer alan menkul kıymetlerin geri alım ve satım taahhüdü ile iktisap veya elden çıkarılması karşılığında sağlanan menfaatler üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Ayrıca, 217 Seri nolu Gelir Vergisi Genel Tebliği uyarınca geçici vergi beyannamelerinde gösterilen kazançlardan Gelir Vergisi Kanununa göre tevkifan kesilmiş olan vergilerin Geçici Vergi beyannamesi üzerinden hesaplanan geçici vergiye mahsup edilmesi mümkün bulunmaktadır.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.
*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.
|
|
ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi
|
|
Excel Dokümanı
|
|
|
|
|
|
|
|