|
Dairesi
Tarhiyat öncesi uzlaşma yolu ile kesinleşen vergilere gecikme faizi hesaplanacağına ilişkin hükmün 10.12.1988 Gün ve 3505 Sayılı Kanun'la getirilmiş olması nedeniyle Kanun'un bu yolla kesinleşen vergilere uygulanmayacağı yönündeki Danıştay kararları müstekar hal aldığından 10.12.1988 öncesi döneme g
|
|
Karar No
0
|
|
Esas No
0
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih : 05.05.1995
Sayı : B.07.0.GEL.0.28/285511262425864
Tarhiyat öncesi uzlaşma yolu ile kesinleşen vergilere gecikme faizi hesaplanacağına ilişkin hükmün 10.12.1988 Gün ve 3505 Sayılı Kanun'la getirilmiş olması nedeniyle Kanun'un bu yolla kesinleşen vergilere uygulanmayacağı yönündeki Danıştay kararları müstekar hal aldığından 10.12.1988 öncesi döneme gecikme faizi uygulanmaz.
Söz konusu yazı ve eklerinde, adı geçen mükellefin 1988 takvim yılı hesaplarının vergi denetmenleri (N.E., T.Ö.) tarafından incelenmesi sonucu düzenlenen rapor üzerine tarhiyat öncesi uzlaşma talebinde bulunulduğu ve yapılan uzlaşma görüşmesi sonucu uzlaşılan vergiye 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 112. maddesine istinaden gecikme faizi hesap edildiği belirtilmektedir.
Mükellef tarafından Bakanlığımıza gönderilen dilekçede, tarhiyat öncesi uzlaşma yoluyla kesinleşen vergilere gecikme faizi hesaplanmaması gerektiğini iddia ederek düzeltilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
Tarhiyat öncesi uzlaşma yolu ile kesinleşen vergilere gecikme faizi hesaplanacağına ilişkin hükmün 10.12.1988 Gün ve 3505 Sayılı Kanun'la getirilmiş olması nedeniyle, Kanunun bu yürürlük tarihinden önceki vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak tarhiyat öncesi uzlaşma yolu ile kesinleşen vergilere vergi dairelerince hesaplanan gecikme faizlerinin düzeltilmesi yönünde mükellefler tarafından Vergi Usul Kanunu'nun 124. maddesi uyarınca şikayet yolu ile yapılan müracaatlar Bakanlığımızca reddedilmiştir. Bu red yazılarımız üzerine mükelleflerin bu konuda açmış oldukları davalar sonucunda Danıştay Dava Dairelerince; tarhiyat öncesi uzlaşılan vergilere gecikme faizi uygulanmasına ilişkin olarak 3505 Sayılı Kanunla getirilen ve 10.12.1988 tarihinde yürürlüğe giren hükmün; 10.12.1988 tarihinden önceki vergilendirme dönemlerine ait tarhlara uygulanmayacağı, başka bir anlatımla, sözü edilen kanunun yürürlüğe girdiği 10.12.1988 tarihinden sonraki vergilendirme dönemine ilişkin tarhlara uygulanacağı şeklinde kararlar verilmiştir.
Söz konusu Daire kararlarına karşı Danıştay Başkanlığı (Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu) nezdinde temyiz yoluna gidilmiş ise de Dava Daireleri kararları onanmak suretiyle temyiz taleplerimiz reddedilmiştir.
Bakanlığımızın temyiz isteminin reddine ilişkin Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu Kararlarına karşı bu defa 2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesine istinaden Kararın Düzeltilmesi talebinde bulunulmuş ise de söz konusu maddede yazılı sebeplerden hiçbirisinin, kararın Düzeltilmesi talebinin özünü teşkil etmediği gerekçesiyle Bakanlığımızın Kararın Düzeltilmesi talepleri yerinde görülmemiştir.
Bu durum karşısında, tarhiyat öncesi uzlaşma' yolu ile kesinleşen vergilere gecikme faizi hesaplanacağına ilişkin hükmün 10.12.1988 Gün ve 3505 Sayılı Kanun'la getirilmiş olması nedeniyle, Kanunun bu yürürlük tarihinden önceki vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak tarhiyat öncesi uzlaşma yolu ile kesinleşen vergilere uygulanmayacağı yönündeki Danıştay Kararları müstekar bir hal aldığından, 10.12.1988 tarihinden önceki vergilendirme dönemlerine ilişkin olup tarhiyat öncesi uzlaşma yolu ile kesinleşen vergilere hesaplanan gecikme faizlerinin mükelleflerce dava konusu yapılması durumunda Vergi Mahkemesince verilecek kararların Danıştay nezdinde temyiz edilmemesi, ayrıca 10.12.1988 tarihinden önceki vergilendirme dönemlerine ait olup tarhiyat öncesi uzlaşma yolu ile kesinleşen vergilere bundan böyle gecikme faizi hesapedilmemesi gerekmektedir.
Bu itibarla, mükellef adına yapılan tarhiyat, 10.12.1988 tarihinden önceki vergilendirme dönemi ile ilgili olup tarhiyat öncesi uzlaşma yolu ile kesinleşmiş bulunduğundan söz konusu vergiye gecikme faizi hesaplanmaması gerekmektedir.
|
|