|
Dairesi
Kollektif şirket ortaklarına ait serbest meslekten doğan stopajı kollektif şirket adına verilen beyannameden mahsup edilip edilmeyeceği hk.
|
|
Karar No
0
|
|
Esas No
0
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
T.C
İSTANBUL VALİLİĞİ
İl Defterdarlığı
Vasıtasız Vergiler Gelir Müdürlüğü
Sayı: B.07.4.DEF.0.34.11
Kollektif şirket ortaklarına ait serbest
meslekten doğan stopajı kollektif şirket
adına verilen beyannameden mahsup edilip
edilmeyeceği hk.
İLGİ: .....04.2003 tarihli dilekçeniz.
İlgide kayıtlı dilekçenizde, .................. Vergi dairesinin ........................ vergi numarasında kayıtlı gümrük müşavirliği işiyle iştigal ettiğinizi, yapmış olduğunuz işlerle ilgili müşterilerinize serbest meslek makbuzu kestiğinizi kesmiş olduğunuz bu makbuzların sonunda şirket ortaklarına ait gelir vergisi beyannamelerinde ortakların hisseleri oranında stopaj alacağı doğduğunu belirterek, söz konusu kollektif şirket adına verilen beyannameden ortaklara ait gelir vergisinden doğan stopajı mahsup edilip edilmeyeceği sorulmaktadır.
Bilindiği gibi, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 121.maddesinde;
'Yıllık beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan bu Kanuna göre kesilmiş bulunan vergiler, beyanname üzerinden hesaplanan Gelir Vergisine mahsup edilir.
Mahsubu yapılan miktar Gelir Vergisinden fazla olduğu takdirde aradaki fark vergi dairesince mükellefe bildirilir ve mükellefin tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde müracaatı üzerine kendisine red ve iade olunur.' hükmü yer almaktadır.
Konuya açıklık getiren 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 22.07.1992 tarih ve 21292 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 169 Seri No.lu Genel Tebliği'nin A1. bölümünde;
'1Tevkif yoluyla kesilen vergilerin mahsuplar sonunda kalan kısmının nakden ve/veya mahsuben iade edilebilmesi için aranan belge:
Tevkif yoluyla kesilen vergilerin mahsuplar sonunda kalan kısmının nakden ve/veya mahsuben iade edilebilmesi için, tevkif yoluyla kesilen verginin vergi sorumlusu tarafından ilgili vergi dairesine yatırılmış olması şarttır.
Mükellefler sözü edilen vergilerin ilgili vergi dairesine sorumlusu tarafından yatırılmış olduğunu gösterir bir belgeyi ilgili vergi dairesinden alarak iade ve/veya mahsup talep dilekçelerine ekleyeceklerdir. Ancak, bankalara yapılan ödemeler ile tam mükellefiyete tabi gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine bankalarca yapılan ödemelerden kesilen vergilerin iadesine ilişkin taleplere, söz konusu vergilerin ilgili vergi dairesine yatırıldığına dair belge eklenmeyecektir. Bu taleplere vergi kesintisinin yapıldığını gösterir bir belge eklenecektir.
İade ve/veya mahsup taleplerine sözü edilen belgeyi eklemeyen mükelleflerin iade ve/veya mahsup talepleri yerine getirilmeyecektir.' denilmiştir.
Aynı tebliğin A.2 bölümünde '..........................Yıllık beyanname ile beyan edilen gelir üzerinden hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilen ve mahsuplar sonunda arta kalan tevkif yoluyla kesilen vergilerin, mükelleflerin kendilerinin diğer vergi borçlarına mahsup edilmek suretiyle iadesi de yapılacaktır.
Mahsuben iadelerde, nakden iadelerde olduğu gibi işlem yapılacaktır...' düzenlemesi yer almaktadır.
Diğer yandan, 28.2.2001 tarihli ve 24332 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 'Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliği'nin Bazı Maddelerinde Ek ve Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik' ile yapılan düzenlemelere paralel olarak; 1.3.2001 tarih ve 24333 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 241 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, '............... 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu gereğince yıllık beyanname veren mükelleflerden, beyannamelerinde ücret, serbest meslek kazancı ve/veya gayrimenkul sermaye iradı bulunan mükelleflerin, bu gelir unsurları nedeniyle tevkif suretiyle kesilen vergileri öncelikle beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisine mahsup edilecek; bu mahsuplar sonunda kalan kısmının diğer vergi borçlarına mahsubu talep edildiğinde ise, mükellefler yıllık beyannamelerine;
Tevkifatı yapan vergi sorumlusunun adı, soyadı veya ünvanının, bağlı oldukları vergi daireleri ve hesap numaralarının,
Tevkifata esas alınan brüt tutarların,
Tevkif edilen vergi ve varsa fon payı tutarlarının,
Tevkifat yapılan vergilendirme dönemlerinin,
gösterildiği bir icmal tablosunu imzalayarak ekleyecekleri ve mahsuben iade talepleri bu tabloya göre yerine getirilecektir.
Belirtilen gelir unsurlarından tevkif suretiyle kesilen vergilerin yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisine mahsup edildikten sonra kalan kısmının nakden iadesi talep edildiğinde ise, yıllık beyannamelere yukarıda içeriği açıklanan icmal tablosundan başka, kesilen vergilerin vergi sorumlusu adına tahakkuk ettiğini gösteren ilgili saymanlık yazısının onaylı birer örneği eklenecektir. Ancak, nakden iade taleplerinin yerine getirilmesinde 169, 194, 233 ve 248 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğlerindeki esas ve tutarların dikkate alınacağı tabiidir.
Ayrıca, yıllık gelir vergisi beyannamesinde ücret, serbest meslek kazancı ve/veya gayrimenkul sermaye iradı beyan eden mükelleflerin, bu gelir unsurlarından tevkif edilen vergileri yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup ettikten sonra, kalan kısım için mahsuben iade ile birlikte nakden iade de talep etmeleri durumunda, kesilen vergilerin tamamı için bu vergilerin vergi sorumlusu adına tahakkuk ettiğini gösteren ilgili saymanlık yazısının onaylı birer örneği aranacaktır.' denilmektedir.
Diğer yandan, ücret, serbest meslek kazancı ve/veya gayrimenkul sermaye iradı elde eden mükelleflerin yukarıda açıklanan şekilde yerine getirilen mahsuben ve/veya nakden iade taleplerinin gerçek olmadığının veya yanıltıcı olduğunun tespiti halinde ise mahsuben ve/veya nakden iade edilen vergiler bakımından 'vergi ziyaı doğmuş sayılacak ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun cezai hükümleri uygulanarak bu vergilerin tahsili yoluna gidilecektir.
Yukarıda açıklanan düzenlemeler Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliği'nde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten geçerli olup, 169 Seri No'lu Gelir Vergisi Genel Tebliği'nin bu Tebliğe aykırı hükümleri bu Tebliğin yayımı tarihinden itibaren yürürlükten kaldırılmıştır.' açıklamaları yer almıştır.
Tebliğde açıkça ifade edildiği üzere mahsuplar sonunda arta kalan tevkif yolu ile kesilen vergilerin, mükelleflerin diğer vergi borçlarına mahsup edilmesi mümkündür. Bir başkasının vergi borcuna mahsubu yapılmaz.
Yıl içinde serbest meslek ödemeleri üzerinden yapılan tevkifatlar, ortakların gelir vergisine mahsuben yapılmaktadır. Kollektif şirketin Gelir Vergisi mükellefiyeti söz konusu değildir. Ortakların Yıllık Gelir Vergisi beyannamelerinde mahsup edemedikleri tevkifat alacakları ortakların kendilerine ait alacaktır, şirketin değil.
Bu itibarla, Kollektif şirket ortaklarının hisseleri oranında yıl içinde tevkif suretiyle kesilen vergilerin yıllık gelir vergisi beyannamesinde mahsubundan sonra iade edilecek tutarın bulunması halinde bu tutarların kollektif şirket ortaklığından doğan kollektif şirketin vergi mükellefi olduğu katma değer vergisi borçlarınıza mahsubu mümkün değildir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
|
|