Dairesi
İhracata ilişkin gümrük çıkış beyannamesinin ve faturanın 31.12.1991 tarihinde düzenlenmesi, ancak malın fiili ihracatının 1992 yılında gerçekleşmesi halinde, malın ihraç bedelinin, 1992 yılının hasılatı arasında gösterilmesi gerekir.
Karar No
0
Esas No
0
Karar Tarihi
01-01-2000
Maliye Bakanlığı Özelgesi Tarih : . 08.06.1998 Sayı : B.07.0.GEL.0.50/5011128/21487 İhracata ilişkin gümrük çıkış beyannamesinin ve faturanın 31.12.1991 tarihinde düzenlenmesi, ancak malın fiili ihracatının 1992 yılında gerçekleşmesi halinde, malın ihraç bedelinin, 1992 yılının hasılatı arasında gösterilmesi gerekir. Olayda, bir limited şirketin yapmış olduğu İhracata ilişkin gümrük çıkış beyannamesinin ve faturanın 31.12.1991 tarihinde düzenlediği, ancak malın fiili ihracatının 1992 yılında gerçekleştiği belirtilmektedir. Bu durumda, malın ihraç bedelinin, hangi yılın hasılatı arasında gösterileceği konusundaki Bakanlığımız görüşü sorulmaktadır. 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 13. maddesinde, kurumlar vergisinin, birinci maddede yazılı mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safı kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanunu'nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun ticari kazancın konusunu oluşturan 37. maddesinde de ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ifadesi kullanılmış ve ticari kazançta vergiyi doğuran olay tahakkuk esasına bağlanmıştır. Vergi Usul Kanunu'nun 21. maddesinde de vergiyi doğuran olay, vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın meydana gelmesi ve hukuki durumun oluşması şeklinde tanımlanmıştır. Vergi Usul Kanunu'nda yeralan fatura da tacirler arasındaki faaliyetlerin belgelendirilmesi amacıyla tahakkuk esasına bağlı kalınarak düzenlenmektedir. Vergi Usul Kanunu'nun 229. maddesine göre, fatura 'satılan emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır' şeklinde tanımlanmıştır. Buna göre faturanın, satılan emtia veya yapılan iş karşılığında düzenlenmiş olması zorunludur. Satış akdinin tekemmül edebilmesi için akdin unsurlarının tamamının yerine getirilmesi gerekir. Bu unsurlardan birisi de 'malın mülkiyelinin alıcıya nakli'dir. Vergi Usul Kanunu'nun 231. maddesinin 5 numaralı fıkrasına göre, faturanın malın teslim edildiği veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren en geç 10 gün içinde düzenlenmesi zorunluluğu bulunmaktadır. Bu açıklamalar çerçevesinde, vergiyi doğuran olay olan satış akdi, satışa konu olan malın fiilen ihraç edildiği tarihte gerçekleşmektedir. Alıcı da bu tarih itibariyle satılan malın karşılığı olan semeni talep etme hakkını kazanmaktadır. Bu nedenle, faturanın da bu tarihten itibaren en geç 10 gün içinde düzenlenmesi zorunludur. Dolayısıyla, düzenlenen faturaların tarihlerinin fiili ihraç tarihi olması gerekir. Diğer taraftan, yurt dışındaki alıcının satış akdine konu olan malı satıcının Türkiye'deki fabrikasında, deposunda veya herhangi bir işyerinde kendisinin veya adına hareket edenin teslim alacağının satış akdinde belirlenmiş olması halinde satıcının belirtilen işyerinde malı teslim etmesiyle satış akdi tamamlanmış olacaktır. Bu durumda, ihracatta malın satıcının Türkiye'deki işyerinde teslim alınması durumu hariç olmak üzere, mal fiilen ihraç edilmedikçe satış akdi tamamlanmamış sayılacak ve tahakkuk etmiş bir kazançtan söz edilemeyecektir. Buna göre, sözkonusu olayda ihracat, malın fiilen ihraç edildiği 1992 yılında gerçekleşmiş olmaktadır. Dolayısıyla, bu işten sağlanan kazanç da 1992 yılının geliri olarak vergilendirilecektir.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı