|
|
|
Dairesi
Yıl içerisinde tevkif suretiyle ödenen vergilerin aynı yıl içerisinde diğer vergi borçlarına mahsubunun mümkün olup
|
|
Karar No
0
|
|
Esas No
0
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
T.C.RNİSTANBUL VALİLİĞİRNİl Defterdarlığı
Vasıtasız Vergiler Gelir Müdürlüğü
Sayı : B.07.4.DEF.0.34.11
Yıl içerisinde tevkif suretiyle ödenen vergilerin aynı yıl içerisinde diğer vergi borçlarına mahsubunun mümkün olup
olmadığı hk.
İLGİ : ..........3.2003 tarihli dilekçeniz.
İlgi dilekçeniz ile ilgi dilekçenize istinaden bağlı bulunduğunuz ...................... Vergi Dairesi Müdürlüğü ile yapılan yazışma neticesinde alınan ............3.2003 tarih ve ..................... sayılı yazı incelenmiş olup, aşağıdaki hususların belirtilmesine gerek duyulmuştur.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 121. maddesinde;
’Yıllık beyannamede gösterilen gelire dahil kazanç ve iratlardan (4369 sayılı Kanunun 81/C12. maddesiyle değişen ibare) (01.01.1999 tarihinden geçerli olmak üzere) bu Kanuna göre kesilmiş bulunan vergiler, beyanname üzerinden hesaplanan Gelir Vergisine mahsup edilir.
(2361 sayılı Kanunun 84. maddesiyle değişen fıkra) (01.01.1981 tarihinden geçerli olmak üzere) Mahsubu yapılan miktar (4369 sayılı Kanunun 82/31 maddesiyle 01.01.1999 tarihinden geçerli olmak üzere parantez içi hüküm yürürlükten kaldırılmıştır.) Gelir Vergisinden fazla olduğu takdirde aradaki fark vergi dairesince mükellefe bildirilir ve mükellefin tebliğ tarihinden itibaren bir yıl içinde müracaatı üzerine kendisine red ve iade olunur.’ hükmü yer almaktadır.
Konuya açıklık getiren 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 22.07.1992 tarih ve 21292 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 169 Seri Nolu Genel Tebliği’nin A1. bölümünde;
’1Tevkif yoluyla kesilen vergilerin mahsuplar sonunda kalan kısmının
nakden ve/veya mahsuben iade edilebilmesi için aranan belge:
Tevkif yoluyla kesilen vergilerin mahsuplar sonunda kalan kısmının nakden ve/veya mahsuben iade edilebilmesi için, tevkif yoluyla kesilen verginin vergi sorumlusu tarafından ilgili vergi dairesine yatırılmış olması şarttır.
Mükellefler sözü edilen vergilerin ilgili vergi dairesine sorumlusu tarafından yatırılmış olduğunu gösterir bir belgeyi ilgili vergi dairesinden alarak iade ve/veya mahsup talep dilekçelerine ekleyeceklerdir. Ancak, bankalara yapılan ödemeler ile tam mükellefiyete tabi gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine bankalarca yapılan ödemelerden kesilen vergilerin iadesine ilişkin taleplere, söz konusu vergilerin ilgili vergi dairesine yatırıldığına dair belge eklenmeyecektir.Bu taleplere vergi kesintisinin yapıldığını gösterir bir belge eklenecektir.
İade ve/veya mahsup taleplerine sözü edilen belgeyi eklemeyen mükelleflerin iade ve/veya mahsup talepleri yerine getirilmeyecektir.’ denilmiştir.
Aynı tebliğin A.2 bölümünde ’..........................Yıllık beyanname ile beyan edilen gelir üzerinden hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilen ve mahsuplar sonunda arta kalan tevkif yoluyla kesilen vergilerin, mükelleflerin kendilerinin diğer vergi borçlarına mahsup edilmek suretiyle iadesi de yapılacaktır.
Mahsuben iadelerde, nakden iadelerde olduğu gibi işlem yapılacaktır...’ düzenlemesi yer almaktadır.
Diğer yandan, 28.2.2001 tarihli ve 24332 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ’Devlet Harcama Belgeleri Yönetmeliği’nin Bazı Maddelerinde Ek ve Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’ ile yapılan düzenlemelere paralel olarak; 1.3.2001 tarih ve 24333 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 241 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğinde, ’............... 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu gereğince yıllık beyanname veren mükelleflerden, beyannamelerinde ücret, serbest meslek kazancı ve/veya gayrimenkul sermaye iradı bulunan mükelleflerin, bu gelir unsurları nedeniyle tevkif suretiyle kesilen vergileri öncelikle beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisine mahsup edilecek; bu mahsuplar sonunda kalan kısmının diğer vergi borçlarına mahsubu talep edildiğinde ise, mükellefler yıllık beyannamelerine;
Tevkifatı yapan vergi sorumlusunun adı, soyadı veya ünvanının, bağlı oldukları vergi daireleri ve hesap numaralarının,
Tevkifata esas alınan brüt tutarların,
Tevkif edilen vergi ve varsa fon payı tutarlarının,
Tevkifat yapılan vergilendirme dönemlerinin,
gösterildiği bir icmal tablosunu imzalayarak ekleyecekleri ve mahsuben iade talepleri bu tabloya göre yerine getirilecektir.
Belirtilen gelir unsurlarından tevkif suretiyle kesilen vergilerin yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisine mahsup edildikten sonra kalan kısmının nakden iadesi talep edildiğinde ise, yıllık beyannamelere yukarıda içeriği açıklanan icmal tablosundan başka, kesilen vergilerin vergi sorumlusu adına tahakkuk ettiğini gösteren ilgili saymanlık yazısının onaylı birer örneği eklenecektir. Ancak, nakden iade taleplerinin yerine getirilmesinde 169, 194 ve 233 seri no.lu Gelir Vergisi Genel Tebliğlerindeki esas ve tutarların dikkate alınacağı tabiidir.
Ayrıca, yıllık gelir vergisi beyannamesinde ücret, serbest meslek kazancı ve/veya gayrimenkul sermaye iradı beyan eden mükelleflerin, bu gelir unsurlarından tevkif edilen vergileri yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinden mahsup ettikten sonra, kalan kısım için mahsuben iade ile birlikte nakden iade de talep etmeleri durumunda, kesilen vergilerin tamamı için bu vergilerin vergi sorumlusu adına tahakkuk ettiğini gösteren ilgili saymanlık yazısının onaylı birer örneği aranacaktır.’denilmektedir.
Öte yandan 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun (3505 sayılı Kanunla eklenen ve 01.01.1999 tarihinden geçerli olmak üzere 4369 sayılı Kanunla değiştirilen) mükerrer 120.maddesinin üçüncü fıkrası hükmüne göre, üzerinden geçici vergi ödenecek kazançla ilgili olarak geçici vergi dönemi içerisinde tevkif suretiyle ödenmiş olan vergiler (’42.maddede belirtilen kazançlarda yapılan tevkifat hariç) hesaplanan geçici vergiden mahsup edilmektedir.
Geçici vergi uygulamasına ilişkin olarak Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 120. ve 4369 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler ile ilgili açıklamaların yapıldığı 217 seri numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliği’nin Beyanı ve Ödenmesi’ başlıklı (5.2.) bölümünde;
’...
Diğer yandan, üzerinden geçici vergi ödenecek kazançla ilgili olarak geçici vergi dönemi içerisinde tevkif suretiyle ödenmiş olan vergiler, beyanname üzerinde gösterilmek ve aşağıda belirtilen şekilde belgelendirilmek koşuluyla hesaplanan geçici vergiden mahsup edilecektir.
Tevkif suretiyle ödenen vergi, vergi sorumlusunun adı, soyadı ve varsa unvanı, bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarası ile yapılan ödemenin nev’i, tutarı ve tevkif edilen vergiyi gösterir mükellef tarafından düzenlenecek bir liste ile belgelendirilecektir.
Bir geçici vergi döneminde tevkif suretiyle kesilen vergiler hesaplanan geçici vergi tutarından fazla ise, artan tutar izleyen geçici vergi dönemlerinde hesaplanacak vergiden mahsup edilecektir.
Geçici vergiden mahsup edilecek tevkif edilmiş vergilerin, geçici vergiye tabi kazançlarla ilgili olması gerekmektedir...’denilmektedir.
Anılan Tebliğin ’Geçici Verginin Mahsubu’ başlıklı (6).bölümünde ise;
Yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinden, ilgili hesap döneminin üçer aylık dönemlerine ilişkin olarak ödenen geçici vergi mahsup edilecektir.
Mahsup işleminin yapılabilmesi için, üçer aylık dönemler halinde tahakkuk ettirilmiş geçici verginin mutlak suretle ödenmiş olması gerekmektedir. Dolayısıyla üçer aylık dönemler itibariyle tahakkuk ettirilmiş ancak ödenmemiş bulunan geçici verginin yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilmesi mümkün değildir...’ ifadelerine yer verilmiştir.
Bu hüküm ve açıklamalara göre 1997, 1998 ve 1999 takvim yılları içerisinde serbest meslek kazançlarınızdan tevkif suretiyle kesilen vergilerinizin cari yıl içerisinde ödenecek geçici vergilerinize mahsubu mümkün bulunmaktadır. Ancak yıl içerisinde kesinti yoluyla ödenen vergilerinizin aynı yıl içerisinde diğer vergi borçlarınıza mahsubu mümkün değildir. Dolayısıyla söz konusu vergilerin anılan yıllar için verilen yıllık gelir vergisi beyannamelerinin ilgili sütunlarında gösterilmesi suretiyle bu beyannameler üzerinden tahakkuk eden vergilere mahsubu sonunda arta kalan tutarların genel hükümler çerçevesinde nakten ve/veya mahsuben diğer vergi borçlarına mahsubu mümkün bulunmaktadır.
Bu durumda anılan yıllar için verdiğiniz gelir vergisi beyannamelerinin Vergi Usul Kanunu’nun 116. ve müteakip maddeleri uyarınca yeniden (cari yıllardaki hükümler çerçevesinde) düzenlenerek vergi dairenize verilmesi durumunda; bu düzeltme beyannameleri üzerinde doğacak iade alacağınızın (anılan yıllarda tevkif suretiyle ödenen vergilerden kaynaklanan) genel hükümler çerçevesinde diğer vergi borçlarınıza (KDV vb.) mahsubu yapılabilecektir. Bu mahsup işlemleri yerine getirilirken ise anılan dönemlerde muhtelif tarihli dilekçelerle mahsubu konu edilen diğer vergi borçlarınız için bu borçların normal vade tarihlerinden düzeltme beyannamelerinizin kapsadığı yasal beyan tarihine kadar geçen süre için gecikme zammı uygulanmasının gerekeceği hususu ise tabidir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.
*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.
|
|
ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi
|
|
Excel Dokümanı
|
|
|
|
|
|
|
|