|
Dairesi
Tasfiye halindeki şirketlerde, usulsüzlükte zamanaşımının, usulsüzlüğün yapıldığı yılı izleyen yılın birinci gününden başlayarak 2 yıl olarak göz önüne alınması gerekir.
|
|
Karar No
0
|
|
Esas No
0
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih : 26.4.1992
Sayı : GEL.VUK.3244663743339886
Tasfiye halindeki şirketlerde, usulsüzlükte zamanaşımının, usulsüzlüğün yapıldığı yılı izleyen yılın birinci gününden başlayarak 2 yıl olarak göz önüne alınması gerekir.
Bilindiği gibi, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 'Ceza kesmede zamanaşımı' ile ilgili 374. maddesinin 2 Numaralı bendinde; usulsüzlükte zamanaşımının; usulsüzlüğün yapıldığı yılı takip eden yılın 1. gününden başlayarak iki yıl olduğu belirlenmiş ve hükme bağlanmıştır.
Buna göre, usulsüzlük cezalarında usulsüzlük fiilinin işlendiği yılı takip eden yılın basından başlayarak iki yıl içinde kesilmeyen ve tebliğ edilmeyen cezalar zamanaşımına uğramaktadır.
Eksik beyan edilen veya hiç beyan edilmeyen gelirlerin ikmalen veya re'sen vergilendirilmesi ve bunun yöntemleri 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu
Öte yandan, 5422 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 30. maddesinde de, bir yıldan fazla süren tasfiyelerde, tarh zamanaşımının tasfiyenin son bulduğu dönemi takip eden yıldan İtibaren başlayacağı hüküm altına alınmıştır.
Bu hükümden de anlaşılacağı üzere tasfiye halinde bulunan şirketlerle ilgili olarak tarh zamanaşımının başlangıcına ilişkin özel bir hükme yer verilmiş olup gerek bu hükümde gerekse anılan Kanun'da usulsüzlüklerle ilgili özel bir hükme yer verilmemiştir.
Bu itibarla, tasfiye halindeki şirketlerde de usulsüzlükte zamanaşımı süresinin, Vergi Usul Kanunu'nun 374. maddesinin 2 numaralı bendinde yer alan genel hükümlere göre hesaplanması gerekmektedir.
|
|