Dairesi
Yolcu taşımacılığında kullanılan otobüs ticari işletmeye dahildir. Ticari işletmeye dahil, amortismana tabi iktisadi kıymetin satışından elde edilen kazancın, GVK’nun Mükerrer 80. maddesinin son fıkrası uyarınca ticari kazanç sayılabilmesi için, fiilen amortisman ayrılmış olunması zorunlu deği
Karar No
0
Esas No
0
Karar Tarihi
01-01-2000
Danıştay Üçüncü Daire Tarih : 22.11.1988 Esas No. : 1987/2935/son fık. Yolcu taşımacılığında kullanılan otobüs ticari işletmeye dahildir. Ticari işletmeye dahil, amortismana tabi iktisadi kıymetin satışından elde edilen kazancın, GVK’nun Mükerrer 80. maddesinin son fıkrası uyarınca ticari kazanç sayılabilmesi için, fiilen amortisman ayrılmış olunması zorunlu değildir. Davacı adına, 1985 yılında otobüs satışından elde ettiği kazancı beyan edemediğinden bahisle inceleme raporuna istinaden re’sen salınan gelir vergisi ile kesilen özel usulsüzlük cezasını, 193 sayılı Kanun’a 2361 sayılı Kanunla eklenen mükerrer 80. maddenin son fıkrasında, ticari işletmeye dahil amortismana tabi iktisadi, kıymetlerin elden çıkarılmasından doğan kazançların ticari kazanç alacağının hükme bağlandığı, vasıta olmadan nakliyecilik yapılamayacağından yolcu taşımacılığı işinde kullanılan otobüsün ticari işletmeye dahil olduğunun kabulü gerektiği, bu nedenle sözü edilen hükme göre, otobüs işletmeciliği işi dolayısıyla gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olanların bu işte kullandıkları araçların satışından elde ettikleri kazançların ticari kazanç olarak vergilendirileceği, ayrıca ticari işletmeye dahil amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satışından elde edilen kazancın ticari kazanç sayılması için, bu kıymetlerin değeri üzerinden amortisman ayrılma şart olmayıp, 213 sayılı Kanun’un 313. maddesi hükmüne göre amortisman mevzuunu oluşturmasının yeterli olduğu, dava dosyasının incelenmesinde, davacının 1977 yılında 780.000 liraya satın aldığı otobüsü 1985 yılında 20.000.000 liraya sattığının ve elde edilen gelirin beyan edilmediğinin tespiti üzerine davacı adına 193 sayılı Kanun’un 82. maddesine göre vergi salındığının, kaçakçılık ve özel usulsüzlük cezası kesildiğinin anlaşıldığı, davacı noter senedinde belirtilen 3.000.000 liralık bedelin gerçek satış bedeli olduğunu iddia ederek bu değerin yakın zamanlarda satılan diğer araçların satış bedelleriyle mukayesesini istemekte ise de, gerek alıcı gerek şahit ifadelerinden otobüsün 22.000.000 liraya satıldığının anlaşıldığı, faaliyetin emeğe dayalı olduğu, otobüsün işletmenin aktifinde kayıtlı olmadığı ve amortisman ayırmadığı nedenleriyle olayın vergi kapsamına girmediği yolundaki iddiaların kabulünün mümkün olmadığı, bu durumda otobüsün alım ve satım bedelleri arasındaki fark dolayısıyla davacının elde ettiği kazancın vergilendirilmesinin yerinde olduğu, ancak olayın 193 sayılı Kanun’un 82. maddesine değil, mükerrer 80. maddesi kapsamına girdiği otobüs satışının fatura ile yapılması gerekirken işletme vergisine tabi olmadığı anlaşılan davacı tarafından işletme vergisi perakende satış vesikası düzenlediğinden, fatura düzenlemediğinden bahisle kesilen özel usulsüzlük cezasının da kanuna uygun bulunduğu gerekçesiyle takdik eden kesilen kaçakçılık cezasını ise, olayın özelliği ve yoruma elverişli olduğu gözönüne alındığından kaçakçılık veya ağrı kusur cezası uygulanması için gerekli koşulların oluşmadığı sonucuna varıldığı gerekçesiyle kusur cezasına çeviren Vergi Mahkemesi kararının; mükellef tarafından noter senedinde yazılı satış bedelinin gerçek satış bedeli olduğu, Vergi Dairesi müdürlüğü tarafından ise kaçakçılık cezası kesilmesinde Kanuna aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istemlerinin reddine oybirliğiyle karar verildi.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı