|
Dairesi
Menkul kıymetlerin gerçek kişilerce satılması, ticari bir organizasyon çerçevesinde satılması ve Tükiye’de ya da yabancı ülkede kurulmuş ticari işletmelere dahil olan menkul kıymetlerin elden çıkartılmasındaki vergilendirme.
|
|
Karar No
0
|
|
Esas No
0
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih : 4.1.1996
Esas No. : 49/492963/00769
Menkul kıymetlerin gerçek kişilerce satılması, ticari bir organizasyon çerçevesinde satılması ve Tükiye’de ya da yabancı ülkede kurulmuş ticari işletmelere dahil olan menkul kıymetlerin elden çıkartılmasındaki vergilendirme.
Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80. maddesinin birinci fıkrasının 2 numaralı bendinde, borsada kayıtlı olanlar ve ivazsız olarak iktisap edilenler hariç, menkul kıymetlerin iktisap tarihinden başlayarak bir yıl içinde veya iktisaptan evvel elden çıkarılmasından sağlanan kazançların bir takvim yılındaki tutarının 500.000 lirayı aşmayan kısmı, gelir vergisinden müstesna tutulmuştur. 94/6300 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile 500.000 liralık istisna tutarı, 1995 yılı gelirlerine uygulanmak üzere 1.600.000 liraya yükseltilmiştir. (Bu tutarlar, 1996 yılı gelirlerine uygulanmak üzere 95/7593 Sayılı BKK. ile bir kat artırılmıştır.
Ayrıca, aynı Kanun’un 5 numaralı bendinde ortaklık haklarının elden çıkarılmasından doğan kazançların değer artış kazancı olduğu belirtilmiştir.
Diğer taraftan Gelir Vergisi Kanunu’nun Geçici 27. maddesi hükmü ile menkul kıymet sahiplerinin, 31.12.1999 tarihine kadar menkul kıymet alım satımına yetkili olan bankalar, aracı kurumlar ve borsa komisyoncuları vasıtasıyla menkul kıymetlerim elden çıkarmak suretiyle sağladıkları kazançlar, gelir vergisinden müstesna tutulmuştur.
Aynı maddede ayrıca, kendi nam ve hesabına menkul kıymet alım satımıyla devamlı olarak uğraşanların bu faaliyetlerden elde ettikleri kazançlar ile Türkiye’de ve yabancı memlekette kurulmuş bir ticari işletmeye dahil menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından sağlanan kazançların istisna kapsamında olmadığı belirtilmiştir.
Bu hükümlere göre, menkul kıymet alım satım gelirlerinin vergilendirilmesi aşağıdaki gibi olacaktır.
a) Gerçek kişilerin menkul kıymetlerini, 31.12.1999 tarihine kadar menkul kıymet alımsatımına yetkili bankalar, aracı kurumlar veya borsa komisyoncuları aracılığıyla elden çıkarmaları halinde, sağladıkları bu kazançlar; gelir vergisinden müstesna tutulacaktır. Buna göre gerçek kişiler, menkul kıymetlerini iktisap tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde veya iktisaptan önce elden çıkarmış olsalar dahi, elden çıkarma işlemi adı geçen kuruluşlar aracılığı ile yapılmakta ise, elden çıkarmadan doğan kazançlar, Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80. maddesi kapsamında değerlendirilmeyecek ve vergilendirilmeyecektir.
Buna göre, gerçek kişilerin birikimlerini değerlendirmek amacıyla ticari organizasyon dışında, menkul kıymet alımsatımına yetkili olan bankalar, aracı kurumlar veya borsa komisyoncuları vasıtasıyla menkul kıymet alıp satmaları halinde, bu kazançlar vergilendirilmeyecektir.
Öte yandan, gerçek kişilerin, menkul kıymetlerini menkul kıymet alımsatımına yetkili bankalar, aracı kurumlar veya borsa komisyoncularının aracılığı olmaksızın elden çıkarmaları halinde, bu menkul kıymet satışından elde ettikleri kazançların, sözkonusu geçici 27. madde hükmüne göre gelir vergisinden istisna edilmesi mümkün değildir. Bu durumda, menkul kıymetlerin iktisap tarihinden itibaren 1 yıl içerisinde elden çıkarılmasından doğan kazançların 1995 yılı içerisindeki tutarının 1.600.000 lirayı aşan kısmı Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80. maddesinin birinci fıkrasının 2 numaralı bendi kapsamında değer artışı kazancı olarak vergiye tabi olacaktır. Ancak, borsada kayıtlı olan veya ivazsız olarak iktisap edilen menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından doğan değer artışı kazançları yukarıda yer alan sınırlamalara bağlı olmaksızın vergilendirilmeyeceklerdir.
b) Ticari bir organizasyon çerçevesinde kendi nam ve hesaplarına menkul kıymet alımsatımı
ile devamlı olarak uğraşanların bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar ticari kazanç olarak vergilendirileceğinden, bu kazançlara istisna uygulaması söz konusu değildir. Bu kişiler, borsaya kote edilmiş olanlar da dahil olmak üzere,, sahip oldukları menkul kıymetlerini menkul kıymet alımsatımına yetkili olan bankalar, aracı kurumlar veya Borsa komisyoncuları vasıtasıyla satmış olsalar dahi, bu satıştan elde etmiş oldukları kazançlar, ticari kazanç hükümlerine göre vergilendirilecektir.
c) Türkiye’de veya yabancı memlekette kurulmuş ticari işletmelere dahil olan menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından elde edilen gelirler, istisna kapsamına girmemektedir.
Öte yandan. Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13. maddesine göre, kurum kazancının tespitinde, ticari kazanç hakkındaki hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Buna göre, tam mükellef kurumların iktisap ettikleri menkul kıymetlerin ve iştirak hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançların, Gelir Vergisi Kanunu’nun mükerrer 80. maddesinin birinci fıkrasının 2 numaralı bent hükmü ile ilgilendirilmeksizin ticari kazanç olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.
Buna göre ortaklık haklarının ve hisselerinin elden çıkarılmasından doğan kazançların değer artış kazancı olarak değerlendirilmesi, ortaklığın devam ettirilerek hisse senedinin satışından elde edilen kazancın kurum sermayesine eklenmesi halinde ise, söz konusu kazancın ticari kazanç olarak vergilendirilmesi gerekmektedir.
|
|