Dairesi
Müteahhitlerin, kendi namlarına yaptıkları inşaatlarda, inşaatın bitiminden önce özel sözleşme veya satış vaadi ile ya da arsa payı üzerinden yapılan satışlarda, bir teslim veya hizmet mevcut olmadığından, alınan bedellerde avans niteliği taşıdığından fatura düzenlenmesi sözkonusu değildir.
Karar No
0
Esas No
0
Karar Tarihi
01-01-2000
Maliye Bakanlığı Özelgesi Tarih : 15.10.1991 Sayı : 2601017913 Müteahhitlerin, kendi namlarına yaptıkları inşaatlarda, inşaatın bitiminden önce özel sözleşme veya satış vaadi ile ya da arsa payı üzerinden yapılan satışlarda, bir teslim veya hizmet mevcut olmadığından, alınan bedellerde avans niteliği taşıdığından fatura düzenlenmesi sözkonusu değildir. Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 13. maddesinde, kurumlar vergisinin birinci maddede yazılı mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safî kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı ve safî kurunm kazancının tesbitinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun ticarî kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 38. maddesinde ise «Bilanço esasına göre ticarî kazanç, teşebbüsteki özsermayenin hesap dönemi sonunda ve başındaki değerler arasındaki müsbet farktır.» denilmiş ve 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 192. maddesinin 3. bendinde aktif toplamı ile borçlar arasındaki farkın, müteşebbisin işletmeye mevzuu varlığım (özsermayeyi) teşkil edeceği belirtilmiş ve bilanço esasına göre kazancın tesbitinde tahsil değil, tahakkukun esas alınacağı açıklanmıştır. Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanunu’nun 39. maddesinde, işletme hesabı esasında ticarî kazancın, elde edilen hasılatlar ile giderler arasındaki müsbet fark olduğu belirtildikten sonra; elde edilen hasılattan tahsil olunan paralarla tahakkuk eden alacaklar giderlerden ise, tediye olunan ve borçlanılan meblağların anlaşılması gerektiği hükme bağlanmıştır. Müteahhitlerin kendi namlarına yapıp sattıkları daire ve işyerleri, imal edilen emtia niteliğindedir. . Bu nedenle, müteahhitlerin inşa etmekte oldukları daire ve işyerlerini inşaat devam etmekte iken gerek özel sözleşme ve satış vaadi ile gerekse arsa payı üzerinden satışında; satışı yapılan daire veya dükkanın satış bedeli belli olmakla birlikte, inşaatın devamı sırasında satışı yapılan daire ve işyerleri karşılığından müşterilerden alınan para avans niteliğinde bulunmaktadır. Bu durumda, inşaat devam etmekte iken veya arsa payı üzerinden satışı yapılan daire ve işyerlerine ilişkin satış bedelinin tamamının, inşaatın tamamlanıp anahtar teslimi yapılan yılın satış hasılatı olarak kayıtlarda gösterilmesi gerekmektedir. Nitekim özel inşaat işlerinde ticari kazanç ve kurum kazancı, idarenin uygulamaları ve müstakar yargı kararları doğrultusunda bu şekilde tespit edilmektedir. öte yandan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 231. maddesinin beşinci bendinde, «Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami on gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır.» hükmü yer almaktadır. Buna göre, fatura düzenlenmesi ödemeye bağlı olmayıp teslime bağlı olduğundan, mail teslimi veya hizmet ifası hallerinde, malın teslimi veya hizmetin yapıldığı andan itibaren on günlük süre içerisinde faturanın düzenlenmesi gerekmektedir. Buna göre, müteahhitlerin kendi namlarına yaptıkları inşaatlarda, inşaatın bitiminden önce özel sözleşme veya satış vaadi ile veya arsa payı üzerinden yapılan satışlarda, bir teslim veya hizmet mevcut olmadığından, alınan bedeller ise avans niteliği taşıdığından fatura düzenlenmesi ve katma değer vergisi uygulanması söz konusu olmayacaktır.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı