|
Dairesi
şirkete ait ticaret ünvanının ticaret sicilinden terkini işi bırakma hükmünde olduğundan, kollektif şirket ortaklarının mükellefiyetleri bu tarih itibariyle sona erecektir.
|
|
Karar No
0
|
|
Esas No
0
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih : 29.08.1995
Sayı : B.07.0.GEL.0.40/40068847827
şirkete ait ticaret ünvanının ticaret sicilinden terkini işi bırakma hükmünde olduğundan, kollektif şirket ortaklarının mükellefiyetleri bu tarih itibariyle sona erecektir.
Kızılbey Vergi Dairesi mükelleflerinden (S) Nakliyat ve Ticaret Kollektif Şirketinin tasfiyesine karar verildiği belirtilerek tasfiyenin bir iki yıl sürdükten sonra yıl içinde sona ermiş olması halinde tasfiye beyannamesinin ne zaman verileceği, kollektif şirket ortaklarından bazılarının başkaca gelirlerinin de bulunması halinde bu gelirlerin ne şekilde beyan edileceği hususunda tereddüte düşüldüğü anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 37. maddesinde ’Her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançlar ticari kazançtır.’ denilmiş, kollektif ortaklıklarda ortakların, adi veya estiamlı komandit ortaklıklarda komandite ortakların ortaklık karından aldıkları payların şahsi ticari kazanç hükmünde olduğu belirtilmiştir.
Öte yandan, Türk Ticaret Kanunu’nun 185. maddesinde.de kollektif şirketlerin, 195. madde hükmü mahfuz kalmak üzere Borçlar Kanunu’nun 535 ve 536. maddelerinde yer alan ve aşağıda sayılan sebeplerle infisah edeceği açıklanmıştır.
1. Konkordato ile neticelenmiş olsa bile şirketin iflası,
2. Şirket sermayesinin tamamı veya üçte ikisi zayi olup da tamamlanmasına veya geri kalan kısmı ile iktifaya ortaklarca karar verilmemiş olması,
3. Şirketin diğer bir şirket ile birleşmesi,
4. Tescil ve ilan 157. maddede gösterilen müddet içinde veya sonra yapılmamışsa, aradan ne kadar müddet geçmiş olursa olsun ortaklardan herhangi birinin talebi üzerine ve noter marifetiyle diğer ortaklara münasip bir mehli havi ihtarname gönderilmiş olmak şartıyla mahkemece feshe karar verilmiş olması,
5. 196. madde hükmü mahfuz olmak üzere ortaklardan birinin iflası.
Ayrıca, aynı Kanun’un 206. maddesinde; ’şirket mukavelesinde başka hükümler bulunmayan hallerde tasfiye, bu kısımdaki hükümlere göre yapılır.’ denilmiştir.
Diğer taraftan, 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 161. maddesinde işi bırakmanın tarifi yapılmıştır. Bu madde hükmüne göre, vergiye tabi olmayı gerektiren muamelelerin tamamen durdurulması ve sona ermesi, işi bırakmayı ifade etmektedir. Aynı Kanun’un 162. maddesinde ise tasfiye ve iflas hallerinde mükellefiyetin vergi ile ilgili muamelelerin tamamen sona ermesine kadar devam edeceği ve bu hallerde tasfiye memurları veya iflas dairesinin, tasfiye veya iflas kararlarım ve tasfiyenin veya iflasın kapandığım vergi dairesine ayrı ayrı bildirmeye mecbur bulundukları hükme bağlanmış bulunmaktadır.
Gelir Vergisi Kanunu’nun 85. maddesinin üçüncü fıkrasında, ’Tacirlerle çiftçiler ve serbest meslek erbabı; ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinden kazanç temin etmemiş olsalar dahi, yıllık beyanname verirler. Bu hüküm şirketlerin faaliyet ve tasfiye devrelerine şaniil olmak üzere kollektif şirket ortakları ile komanditeler hakkında da uygulanır.’ hükmü bulunmaktadır.
Bu açıklamalar çerçevesinde, şirkete ait ticaret ünvanının ticaret sicilinden terkini işi bırakma hükmünde olup, kollektif şirket ortaklarının mükellefiyetleri bu tarih itibariyle sona erdirilecektir. Tasfiyenin, sürdüğü yıllarda ortaya çıkan kar genel hükümler çerçevesinde takip eden takvim yılının Mart ayında ortaklarca payları oranında beyan edilecektir. Tasfiyenin sona erdiği yıla ilişkin karın da bu yılı takip eden yılın Mart ayında yine şirket ortakları tarafından beyan edileceği tabiidir.
Buna göre, ortakların verecekleri yıllık gelir vergisi beyannamesinde hayat standardı esasinin da göz önünde bulundurulması gerekmektedir.
Söz konusu ortakların tasfiye halindeki kollektif şirketten elde edilen ticari kazançları yanında başkaca gelirlerinin de bulunması halinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun 85, 86 ve 87. maddeleri hükümleri uyarınca hareket edileceği tabiidir.
|
|