Dairesi
Usul Gelir Müdürlüğü
Karar No
0
Esas No
0
Karar Tarihi
16-09-2003
T.C MALİYE BAKANLIĞI İstanbul Defterdarlığı Usul Gelir Müdürlüğü

8284 Sayı : B.07.4.DEF.0.34.20 Finansal Kiralama yoluyla edinilen iktisadi kıymete ait kira ödemelerinin, kayıtlara direkt gider olarak intikal ettirilip ettirilemeyeceği h.k İLGİ: Müdürlüğüne hitaben yazılan tarihsiz dilekçeniz. İlgi dilekçenizden; plastik kalıp imalatı işiyle iştigal ettiğiniz ve işyerinizde kullanmak üzere finansal kiralama yoluyla edineceğiniz makinaların kira bedellerinin defter kayıtlarına nasıl intikal ettirilmesi gerektiği hususunda tereddüte düşüldüğü anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; 01.07.2003 tarihinden itibaren yapılacak kiralama işlemlerine uygulanmak üzere, 4842 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 25’inci maddesi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanununa finansal kiralama işlemlerinde değerleme hükümlerini düzenleyen mükerrer 290’ıncı madde eklenmiştir. Anılan maddenin 3’üncü fıkrasında finansal kiralama; ’Kira süresi sonunda mülkiyet hakkının kiracıya devredilip devredilmediğine bakılmaksızın, bir iktisadi kıymetin mülkiyetine sahip olmaktan kaynaklanan tüm riskler ile yararların kiracıya bırakılması sonucunu doğuran kiralamalardır.’ şeklinde tanımlanmıştır. Aynı maddenin 2’inci fıkrasında ise; ’Kiracı tarafından aktifleştirilen finansal kiralamaya konu iktisadi kıymeti kullanma hakkı, bu Kanunun mükerrer 298’inci maddesi ve üçüncü kitabının üçüncü kısmının birinci bölümünde kiralama konusu iktisadi kıymet için belirlenmiş esaslar çerçevesinde yeniden değerlemeye ve amortismana tabi tutulur. Kiralayan tarafından, finansal kiralamaya konu iktisadi kıymetin bu maddenin (1) numaralı fıkrasının üçüncü paragrafına göre belirlenen değeri üzerinden amortisman ayrılmaya devam olunur. Bu madde kapsamında değerlenen borç ve alacak tutarları reeskonta tabi tutulmaz. Kiracı tarafından finansal kiralama sözleşmesine göre yapılan kira ödemeleri, borç anapara ödemesi ve faiz gideri olarak ayrıştırılır. Ayrıştırma işlemi her bir dönem sonunda ana para geri ödemelerinin düşülmesi sonucu kalan tutar üzerinden sabit bir dönemsel faiz oranı yaratacak şekilde hesaplanması suretiyle tahakkuk ettirilir.’ hükmü yer almaktadır. Diğer taraftan, 01.07.2003 tarih, 25155 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 319 sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile mükerrer 290’ıncı maddenin uygulanmasına yönelik usul ve esaslar açıklanmıştır. Söz konusu tebliğin; BKiracıya İlişkin hükümler başlıklı bölümünde finansal kiralama işlemine konu iktisadi kıymeti kullanma hakkının ve sözleşmeden doğan borcun, kiralama konusu iktisadi kıymetin rayiç bedeli veya sözleşmeye göre yapılacak kira ödemelerinin bugünkü değerinden düşük olanı ile değerleneceği; finansal kiralama konusu iktisadi kıymetin, kullanım hakkı olarak aktife alınacağı karşılığında ise kiralayana olan borcun pasife kaydedileceği kullanım hakkının, Vergi Usul Kanunu ve ilgili genel tebliğlerde bu iktisadi kıymet için tespit edilmiş amortisman sürelerinde amorti edileceği belirtilmekte ve ’Finansal kiralama sözleşmesine göre yapılan kira ödemeleri, borç anapara ödemesi ve faiz gideri olarak ayrıştırılacak ve bu ayrıştırma her bir dönem sonunda kalan borç tutarına sabit bir dönemsel faiz oranı uygulanmasını sağlayacak şekilde yapılacaktır. Kiralayan açısından yorumu yapılan ’her bir dönem sonu’ ifadesi, kiracı açısından sözleşmede belirtilen kira ödeme tarihidir.’ denilmektedir. Sözkonusu tebliğin ’AKiralayana ilişkin hükümler’ başlıklı bölümünün 3’üncü fıkrasında da; ’Gelecek dönemlere ait faiz gelirleri, kiralanan iktisadi kıymetin finansal kiralama sözleşmesinin yapıldığı tarihteki rayiç bedelinden, her bir dönem sonunda anapara geri ödemelerinin düşülmesi sonucu kalan tutar üzerinden sabit bir dönemsel faiz oranı yaratacak şekilde hesaplanması suretiyle tahakkuk ettirilecektir. Tahakkuk tarihinden vadenin bitiminin anlaşılması gerekmektedir. Her bir dönem sonu ifadesinden kira sözleşmesi ekindeki ödeme planındaki ödeme dönemlerinin anlaşılması gerekmektedir. Örneğin, 4 yıllık kiralama dönemi, yılda bir kez ödemeli ve her yıl 30/09… tarihinde kira ödemesi öngörülmüşse, ’her bir dönem sonu’ ifadesinden 30/09…., 30/09…. ve sonraki yıllar tarihlerini anlamak gerekmektedir. Bu durumda, her bir 30/09…. tarihi itibariyle faiz ve ana para ayrıştırması yapılarak pasifleştirilen faiz gelirlerinden 30/9…. tarihi itibariyle bakiye anapara borcuna isabet eden faiz tutarı gelir kaydedilmelidir.’ denilerek dönem sonu ifadesinden ne anlaşılması gerektiği açıklanmıştır. Buna göre; finansal kiralama yoluyla iktisap edeceğiniz makineye ait kira ödemelerini kayıtlarınıza intikal ettirirken, öncelikle anapara ve faiz gideri olarak ayrıştırmanız gerekmektedir. Bu ayrıştırma her bir dönem sonunda (finansal kiralama sözleşmesinde yer alan kira ödemelerinin yapılacağı tarih) kalan borç tutarına sabit bir dönemsel faiz oranı uygulanmasını sağlayacak şekilde yapılacağından, sadece ilgili yılda uygulanabilecek faiz gideri, dönem giderleri arasında yer alacaktır. Ancak iktisadi kıymet kullanım hakkı olarak aktifleştirilip, bu değer üzerinden amortisman ayırmak suretiyle dönem giderleri içerisinde yer alacağından , anapara ödemeleri dönem gideri olarak dikkate alınmayacaktır. Bilgi edinilmesini rica ederim.
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı