|
Dairesi
Doktor olmakla beraber muayene ve teşhis yapmayan ve tedavi önermeyen sadece tıbbi tahlil laboratuvarı işletmeciliği faaliyetinde bulunanların bu faaliyetlerinin, şahsi mesaiden ziyade sermayeye dayanması ve ticari bir organizasyon çerçevesinde yapılması
|
|
Karar No
0
|
|
Esas No
0
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih : 24.05.2000
Sayı : B.07.0.GEL.0.29/292823682/24424
Doktor olmakla beraber muayene ve teşhis yapmayan ve tedavi önermeyen sadece tıbbi tahlil laboratuvarı işletmeciliği faaliyetinde bulunanların bu faaliyetlerinin, şahsi mesaiden ziyade sermayeye dayanması ve ticari bir organizasyon çerçevesinde yapılması nedeniyle serbest meslek faaliyeti olarak değerlendirilmesi mümkün olmayıp, ticari kazanç faaliyeti olarak kabulü gerekecektir.
İlgide kayıtlı yazınız ekinde alınan ve 188 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği uyarınca Bakanlığımıza intikal ettirilen 28.09.1999 gün ve 6994 sayılı özelge ile özelge tayinin gerektiren ....'ya ait 22.09.1999 tarihli dilekçede incelenmiştir.
Dilekçede, adı geçenin ateşli rahatsızlıklar ve tıbbi tahliller uzmanı olarak mesleki faaliyetini yürütmesi safhasında, rahatsızlıkların tespitine yönelik olarak hastalardan aldığı kan örneklerinin tahlillerini kendine ait cihazların yetersizliği sebebiyle yapamadığı ve bunların başka illere gönderilerek tahlillerini yaptırmak durumunda kaldığı, bu örnekleri göndermesi esnasında sevk irsaliyesi düzenleyip düzenlemeyeceğine dair bilgi istenilmiştir. Sorulan hususa ilişkin olarak tayin edilen özelgede ise mükellefin tahlil için gönderdiği kan örnekleri için sevk irsaliyesi düzenlemesinin gerektiği belirtilmiş olup, konuya ilişkin gerekli açıklama aşağıda yapılmıştır.
Bilindiği üzere, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 65. maddesinde, 'Her türlü serbest meslek faaliyetinden doğan kazançlar serbest meslek kazancıdır.
Serbest meslek faaliyeti; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır' hükmü yeralmaktadır.
Diğer taraftan, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 230. maddesi ile fatura düzenlemek zorunda olan mükelleflere ticari emtia hareketlerinin seyirlerinin izlenebilmesi amacıyla sevk irsaliyesi düzenleme zorunluluğu getirilmiş, sevk irsaliyesinin kimler tarafından hangi usul, esas, şekil ve şartlara göre düzenlenmesi gerektiğine ilişkin açıklamalar muhtelif tarihlerdeki Resmi Gazetelerde yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğleri ile yapılmıştır.
Ayrıca, Vergi Usul Kanunu'nun 236. maddesinde, 'Serbest Meslek erbabı, mesleki faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek, müşteri de bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir.' hükmüne yer verilmiştir.
Yukarıda yeralan yasa hükümleri irdelendiğinde, serbest meslek erbabının, hizmet olarak verdikleri faaliyetleri sonucu elde ettikleri kazançlarının serbest meslek kazancı olduğu dolayısıyla alım satım gibi bir ticari faaliyetten bahsetmek mümkün olamayacağı için ticari emtianın izlenmesine yönelik olarak da mükellefler tarafından düzenlenme zorunluluğu getirilen sevk irsaliyesini düzenlemelerine de gerek kalmayacaktır.
Ancak, serbest meslek erbabının işleri gereği müşterilerine sunacakları hizmetin tamamının bazen kendilerince karşılanamaması, başka bir ifadeyle bir veya birkaç mükellef grubunu oluşturan kişilerce hizmetin müşterek tamamlanması sözkonusu olabilmektedir. Bu durumda başka illere tahlil vs. gibi sebeplerden dolayı gönderilecek olan örneklerin, kullanılmakta olan serbest meslek makbuzlarının üzerine şerh düşülerek gönderilmeleri mümkün bulunmaktadır.
Bu nedenle, adı geçen doktorun cihaz yetersizliği nedeniyle başka illere tahlil için gönderdiği kan örnekleri vs. için 'tahlil için gönderildi' şerhini serbest meslek makbuzunun üzerine düşerek göndermesinde bir sakınca bulunmamaktadır.
Öte yandan, doktor olmakla beraber muayene ve teşhis yapmayan ve tedavi önermeyen sadece tıbbi tahlil laboratuarı işletmeciliği faaliyetinde bulunanların bu faaliyetlerinin, şahsi mesaiden ziyade sermayeye dayanması ve ticari bir organizasyon çerçevesinde yapılması nedeniyle serbest meslek faaliyeti olarak değerlendirilmesi mümkün olmayıp, ticari kazanç faaliyeti olarak kabulü gerekecektir. Dolayısıyla ticari kazanç mükelleflerinin düzenlemesi gereken belgelerin bu kapsama girenler tarafından kullanılacağı tabidir.
Buna göre, mükellefin faaliyet türünün ticari kazanç kapsamına girmesi halinde, ticari faaliyette bulunan mükelleflerin tutması ve düzenlemesi gereken defter ve belgeleri kullanma yükümlülüğü olacağından başka laboratuarlara tahlil için göndereceği kan ve patolojik parçalar için sevk irsaliyesi düzenlenmesi gerekmektedir.
|
|