|
|
Dairesi
Kanuni temsilcisinin bu görevinden ayrılmış olmasının, görev ve yetki bulunduğu vergilendirme dönemi ile ilgili olarak daha sonra yapılacak tarhiyat ve ceza kesme işlemlerinin kendiside tebliğini geçersiz kılıp kılmayacağı hk.
|
|
|
Karar No
0
|
|
|
Esas No
0
|
|
|
Karar Tarihi
01-01-2000
|
|
|
Maliye Bakanlığı Özelgesi
Tarih .10.11.1993
Sayı : B.07.0.GEL.0.044241242471/70415
Kanuni temsilcisinin bu görevinden ayrılmış olmasının, görev ve yetki bulunduğu vergilendirme dönemi ile ilgili olarak daha sonra yapılacak tarhiyat ve ceza kesme işlemlerinin kendiside tebliğini geçersiz kılıp kılmayacağı hk.
İlgide kayıtlı yazınızda belirtildiğine göre, adı geçen şirketin 1987 takvim yılına ilişkin hesaplarının ....... tarafından incelenmesi sonucu düzenlenen Vergi inceleme Raporuna istinaden kaçakçılık cezalı kurumlar vergisi ve katma değer vergisi tarhiyatına ait vergi ve ceza ihbarnameleri 27.11.1992 tarihinde şirket ortaklarından ...........'a tebliğ edilmiştir.
Adı geçen, 4.1.1993 Tarihli dilekçesi ile ilgili vergi dairesi müdürlüğüne yaptığı müracaatında; şirket ortaklığından 25.1.1989 tarihi itibariyle ayrıldığım belirterek tebliğ edilen evrakları iade etmek istemişse de, bu talebin reddedildiği anlaşılmıştır.
Bilindiği gibi 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde 'Tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların Vakıflar ve cemaatler gibi tüzelkişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri tüzelkişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirilir.
Yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacaklar, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınır. Bu hüküm, Türkiye'de bulunmayan mükelleflerin Türkiye'deki temsilcileri hakkında da uygulanır.
Temsilciler veya teşekkülü idare edenler bu suretle ödedikleri vergiler için asıl mükelleflere rücu edebilirler.
Tüzelkişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları, kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarım da kaldırmaz.'
Aynı Kanun'un 94. maddesinin 2. fıkrasında ise 'Tüzel kişilere yapılacak tebliğ, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzelkişiliği olmayan teşekküllerde bunları idare edenlere veya temsilcilerine yapılır. Tüzelkişilerin müteaddit müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılması kafidir.' hükmü yer almaktadır.
Bu itibarla adı geçenin 25.1.1989 tarihine kadar mükellef şirketin ortağı olması sebebiyle yukarıdaki madde hükmü uyarınca 1987 takvim yılma ilişkin olarak mükellef şirket adına yapılan tarhiyat sonucu salınan vergi ve kesilen cezaların adı geçene tebliğ edilmesinde kanuna aykırı bir husus bulunmamaktadır.
|
|