|
Dairesi
Ticaret Mahkemesi’nce, TTK. hükümlerine göre yaptırılan değer tespitine ilişkin bilirkişi raporuyla saptanan değer esas alınarak adi komandit şirkete ait bir kısım arazi ve fabrika binasının devredilmesi halinde, VUK’nun 267. maddesindeki ’emsal bedeli’ uygulanması suretiyle
|
|
Karar No
1982/2384
|
|
Esas No
1982/600
|
|
Karar Tarihi
26-05-1982
|
|
|
Danıştay Dördüncü Daire
Ticaret Mahkemesi’nce, TTK. hükümlerine göre yaptırılan değer tespitine ilişkin bilirkişi raporuyla saptanan değer esas alınarak adi komandit şirkete ait bir kısım arazi ve fabrika binasının devredilmesi halinde, VUK’nun 267. maddesindeki ’emsal bedeli’ uygulanması suretiyle matrah farkı bulunamaz. Uyuşmazlık, komandite ortağı bulunduğu bir adi komandit şirketin 1977 takvim yılım kapsayan özel hesap dönemine ilişkin işlemlerinin incelenmesi sonucunda belirlenen matrah farkı üzerinden davacılar adına payına göre salınan gelir vergisini onayan Temyiz Komisyonu kararından doğmuştur. Adi Komandit Şirketin, komandite ve komanditer ortaklarının, bu şirketteki paylarla 1974 yılında kurdukları A.Ş. ile imzaladığı bir protokol uyarınca, aktifinde kayıtlı bazı menkul ve gayri menkullerle, bazı aktif ve pasif hesap kalemlerim, Türk Ticaret Kanunu’nun 311. maddesi uyarınca Anonim Şirketin istemi üzerine yaptırılan bedel tesbiti sonucuna göre ve bu miktardan az olmayan bir bedel karşılığında anonim şirkete devrettiği, bu devir işlemi nedeniyle adi komandit şirketin devredilen taşınır ve taşınmazlar ile bazı aktifpasif hesap kalemlerinin gerçek değerlerinin Ticaret Mahkemesince paylı kişiler olması nedeniyle mahkemenin bu konudaki tesbitine dayanılamaycağı, Vergi Usul Kanunu’nun 267. maddesi uyarınca devir muamelesine konu olan şeylerin değerlerinin takdir yoluyla saptanmağı gerektiğinin ileri sürülmesi ve bu yolun izlenmesi sonucunda uyuşmazlığa konu olan tarhiyatın uygulandığı anlaşılmaktadır. Olayın açıklanan biçimde gelişimi karşısında, iki tüzel kişiliğin, yetkili organ kararlarıyla bir kısım aktif ve pasif hesap kalemleriyle bazı taşınır ve taşınmaz malların devrini öngörmelerinden dolayı söz konusu devir işleminin gerçekleştirilmesini, adi komandit şirket ortaklarının işletmeden değer çektikleri şeklinde yorumlama olanağı yoktur. Kaldı ki, tedbirli davranılarak mahkemede yaptırılan rayiç bedel takdiri üzerinden devir işlemi yapılmış ve devredilenler, adi komandit şirket kayıtlarında görülen devir bedelleriyle anonim şirket aktifine geçirilmiş olduğundan bir vergi kaybından da söz edilemeyeceği gibi yapılan muamelenin iki şirket tüzel kişiliğinin taraflarım oluşturduğu satış işlemi olarak nitelenmesi de zorunludur. Bu nedenlerle, ortakların işletmeden çektikleri değerlerin, tüzel kişiliğin dönem kazancının saptanması sırasında öz sermayeler arasındaki farka eklenmesi gerektiğinin kabulü suretiyle .tarhiyatın onanması yolunda verilen kararda yasaya uygunluk görülmemiştir.’ Dava dilekçesinde, adi komandit şirketçe anonim şirkete devredilen hesap kalemleriyle ilgili 228.128.92 liralık giderin sonradan tekrar komandit şirkete devri nedeniyle bu şirket tarafından gider yazılamayacağı görüşüyle hesaplanan matrah farkı üzerinden salınan verginin de onanması yolundaki hüküm fıkrasına yönelik herhangi bir iddia ileri sürülmediğinden, dava konusu kararın bu husustaki hüküm fıkrası kesinleşmiştir. Açıklanan nedenlerle, dava konusu kararın bozulmasına, tarhiyatın kesinleşen 228.128.92 lira matrah farkı üzerinden davacının payına göre hesaplanmak üzere re’sen onanmasına, diğer matrah farkları üzerinden salınan vergilerin kaldırılmasına tarh dosyasının geri gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.
|
|