Dairesi
KENDİ İADE ALACAĞININ KENDİ BORÇLARINA MAHSUBUNU İSTEYEN DAVACI ŞİRKETİN, MAHSUBUNU İSTEDİĞİ YILDA SAHTE VE MUHTEVİYATI İTİBARIYLA YANILTICI BELGE DÜZENLEYİP KULLANDIĞI HUSUSUNDA HERHANGİ BİR TESPİT YAPILMADIĞINDAN, MAHSUP TALEBİNİN REDDİNDE İSABET BULUNMADIĞI HK.
Karar No
3559
Esas No
1639
Karar Tarihi
03-10-2006
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
DOKUZUNCU DAİRE
2006
3559
2005
1639
03/10/2006
 
KARAR METNİ

KENDİ İADE ALACAĞININ KENDİ BORÇLARINA MAHSUBUNU İSTEYEN DAVACI ŞİRKETİN, MAHSUBUNU İSTEDİĞİ YILDA SAHTE VE MUHTEVİYATI İTİBARIYLA YANILTICI BELGE DÜZENLEYİP KULLANDIĞI HUSUSUNDA HERHANGİ BİR TESPİT YAPILMADIĞINDAN, MAHSUP TALEBİNİN REDDİNDE İSABET BULUNMADIĞI HK.

Temyiz İsteminde Bulunan : ? Malzemeleri Sanayi ve Ticaret A. Ş.

Vekili : Av. ?

Karşı Taraf : Hasan Tahsin Vergi Dairesi Müdürlüğü

İstemin Özeti: Davacı şirketin, 1998 yılına ait mahsup talebine cevap verilmemesi nedeniyle yapılan başvurunun yerine getirilmemesi işlemine karşı açılan davayı; olayda, davacı şirketin 1998/Mayıs ve Kasım dönemlerinde alıp ihraç ettiği emtialar için yüklendiği ve indirim konusu yapamadığı katma değer vergileri için iade talebinde bulunduğu, bu talebinin sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullandığı ve düzenlediği yönünde inceleme raporları tanzim edildiğinden bahisle yerine getirilmediğinin anlaşıldığı, dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin 1996/Kasım-Aralık ve 1997/Ocak, Nisan dönemlerine ait hesaplarının incelenmesi sonucu düzenlenen inceleme raporları ile davacı şirketin ? ve ?'in yasal veya gizli ortağı olduğu şirketlerle ilgili irtibatının bulunduğu, 1995-1998 yılları arasında holding görüntüsü altında çalışan ? firmasıyla organizasyon halinde olduğu, ? firması bünyesindeki ihracatçı şirketlere sahte fatura düzenleme ve fiktif ihracat işlemleri yapma hizmeti verdiği tespit edildiğinden, mahsup işleminin yerine getirilmemesinde isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle reddeden İzmir 1.Vergi Mahkemesinin 10.2.2005 tarih ve E:2003/453, K:2005/124 sayılı kararının; mahsup talebinde bulunulan 1998 yılı için haklarında düzenlenmiş herhangi bir raporun bulunmadığı, mahsup taleplerine davalı idarece olumlu ya da olumsuz bir cevap verilmediği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Savcısı Yakup Kaya'nın Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

Tetkik Hakimi Güneş Kurtoğlu Karacık'ın Düşüncesi : Kendi iade alacağının kendi borçlarına mahsubunu isteyen davacı şirketin, 1998 yılında sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleyip kullandığı hususunda herhangi bir tespit yapılmadığından,bu yıla ilişkin mahsup talebinin reddinde isabet bulunmadığından, Vergi Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:

Dosyanın incelenmesinden, davacı şirketin 1998/Mayıs ve Kasım dönemlerinde aynen alıp ihraç ettiği emtialar için yüklendiği ve indirim konusu yapamadığı katma değer vergileri için iade talebinde bulunduğu, bu talebinin yerine getirilmemesi üzerine 16.4.2003 tarihinde mahsup talebiyle idareye başvurduğu, bu başvurusuna süresinde cevap verilmemesi nedeniyle de iş bu davayı açtığı, davalı idarenin Mahkemeye sunduğu savunma dilekçesinde davacı şirketin 1996/Kasım-Aralık ve 1997/Ocak-Nisan dönemlerine ilişkin hesaplarının incelenmesi sonucu düzenlenen vergi inceleme raporları ile sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullandığı ve düzenlediği hususların tespiti üzerine mahsup talebinin yerine getirilmediğinin belirtildiği anlaşılmıştır.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 11/1-a maddesinde, ihracat teslimleri ve bu teslimlere ilişkin hizmetler ile yurt dışındaki müşteriler için yapılan hizmetlerin katma değer vergisinden müstesna olduğu, ihraç edilen mal ve hizmetlerin meydana getirilmesi ile ilgili her türlü mal ve hizmet alımları dolayısıyla yüklenilen katma değer vergisinin, ihracat teslimlerinin yapıldığı ve hizmetin ifa edildiği vergilendirme döneminde yapılan vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden indirileceği hükme bağlanmıştır.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 32. maddesinde, ihraç kaydıyla teslim edilen emtianın bünyesine giren katma değer vergisinin, yükümlülerin vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanacak katma değer vergisinden indirileceği, vergiye tabi işlemlerin mevcut olmaması veya hesaplanan verginin indirilecek vergiden az olması hallerinde, indirilemeyen verginin Maliye ve Gümrük Bakanlığınca tespit edilecek esaslara göre bu işlemleri yapanlara iade olunacağı hükme bağlanmıştır. Bu maddenin verdiği yetkiye dayanılarak yayımlanan ve olay tarihinde yürürlükte olan 28 nolu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinde; ihracatçıların ve ihraç kaydıyla mal teslim edenlerin lehlerine doğacak katma değer vergisi iadelerinin, kendilerinin veya kendilerine mal veya hizmet satanların vergi borçlarına mahsubunu talep edebilecekleri, mahsup taleplerinin inceleme raporu ve teminat aranmaksızın, istenilen belgelerin ibrazı şartıyla yerine getirileceği, sahte veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlediği veya kullandığı inceleme raporuyla tespit edilmiş mükelleflerin iade ve mahsup taleplerinin ise verecekleri teminat karşılığında yerine getirileceği belirtilmiş, 39, 81 ve 84 nolu Genel Tebliğlerde de bu konuya yer verilmiştir.

Bu düzenlemelerden, katma değer vergisi iade alacağının hak sahibi mükelleflerin kendi borçlarına mahsubunun talep edilmesi halinde mahsup talebinde bulunulduğu dönemde sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlediği veya kullandığı inceleme raporuyla tespit edilen mükellefler hariç bu talebin miktarına bakılmaksızın inceleme raporu ve teminat aranılmadan yerine getirileceği, aksi durumda ise, iade ve mahsup taleplerinin teminat karşılığında yerine getirileceği sonucu çıkmaktadır.

Olayda, davacı şirketin 1998/Mayıs, Kasım dönemlerinde kendi iade alacağının kendi vergi borçlarına mahsup edilmesine ilişkin talebinin yerine getirilmemesine bu şirket hakkında 1996 ve 1997 yıllarında sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı fatura düzenleme ve kullanmaktan dolayı düzenlenen vergi inceleme raporlarının bulunmasının gerekçe gösterildiği, ancak bunun dışında mahsup talebinde bulunulan 1998 yılına ilişkin olarak herhangi bir iddia ileri sürülmediği görülmüş olup, sözkonusu dönemde katma değer vergisi iade alacağının olduğu hususunda ihtilaf bulunmayan davacı şirketin, 1998 yılında sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlediği veya kullandığı hususu inceleme raporu ile tespit edimediğinden ve davacı şirketin 1996 ile 1997 yıllarında sahte fatura düzenleyip kullandığı yönünde düzenlenen raporlar, bu şirketin 1998 yılında da sahte fatura düzenleyip kullandığını göstermeyeceğinden, ilgili Genel Tebliğ hükmüne uyulmadan davacı şirketin mahsup talebinin yerine getirilmemesinde isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, İzmir 1. Vergi Mahkemesinin 10.2.2005 tarih ve E:2003/453, K:2005/124 sayılı kararının bozulmasına 3.10.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi

(DAN-DER; SAYI: 114)
BŞ/ÖEK


 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı