Dairesi
DAVACIDAN DEFTER VE BELGELERİNİN İSTENİLMESİNE İLİŞKİN YAZI, USULÜNE UYGUN OLARAK TEBLİĞ EDİLMEDİĞİNDEN, VERGİ MAHKEMESİNCE DAVACININ DEFTER VE BELGELERİ İSTENİLİP GEREKLİ İNCELEME YAPILMADAN VERİLEN KARARDA İSABET BULUNMADIĞI HK.
Karar No
1687
Esas No
3831
Karar Tarihi
04-05-2006
 
Dairesi
Karar Yılı
Karar No
Esas Yılı
Esas No
Karar Tarihi
DOKUZUNCU DAİRE
2006
1687
2005
3831
04/05/2006
 
KARAR METNİ

DAVACIDAN DEFTER VE BELGELERİNİN İSTENİLMESİNE İLİŞKİN YAZI, USULÜNE UYGUN OLARAK TEBLİĞ EDİLMEDİĞİNDEN, VERGİ MAHKEMESİNCE DAVACININ DEFTER VE BELGELERİ İSTENİLİP GEREKLİ İNCELEME YAPILMADAN VERİLEN KARARDA İSABET BULUNMADIĞI HK.

Temyiz İsteminde Bulunan: ? Tekstil Ticaret ve Sanayi Ltd. Şti.

Vekili : Av. ?

Karşı Taraf : Hocapaşa Vergi Dairesi Müdürlüğü - İSTANBUL

İstemin Özeti : Yükümlü adına 1998/Ekim, Kasım, Aralık, 1999/Şubat, Nisan-Temmuz, Eylül, 2000/Ocak, Şubat, Mart, Mayıs, Temmuz, Ağustos dönemleri için re'sen salınan katma değer vergisi ile kesilen kaçakçılık, vergi ziyaı ve özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemiyle açılan davayı; 1998/Ekim, Kasım, Aralık dönemleri için yapılan cezalı tarhiyatlara ve kesilen özel usulsüzlük cezalarına ilişkin ihbarnameler 12.9.2003 tarihinde tebliğ edildiği halde 18.4.2003 tarihinde dava açıldığından, davanın bu kısmının süreaşımı nedeniyle incelenemeyeceği, dava konusu cezalı tarhiyatın davacı şirketin 1998 yılına ait defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle yapıldığı, sözkonusu defter ve belgelerin ibrazına ilişkin yazı 31.5.2002 tarihinde şirket müdürü ?'ın babası ?'a tebliğ edildiği halde ibraz yükümlülüğü yerine getirilmediğinden, katma değer vergisi indirimleri reddedilerek yapılan cezalı tarhiyatta isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle reddeden İstanbul 9. Vergi Mahkemesinin 4.7.2005 tarih ve E:2003/734, K:2005/1066 sayılı kararının; defter ve belgelerin ibrazına ilişkin yazının tebliğ edildiği ?'ın şirket yetkilisi olmadığı, istenildiği takdirde sözkonusu defter ve belgelerin Mahkeme'ye sunulabileceği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Savcısı Yakup Kaya'nın Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

Tetkik Hakimi Güneş Kurtoğlu Karacık'ın Düşüncesi: Dosyanın incelenmesinden, davacı şirketten defter ve belgelerin istenilmesine ilişkin yazının ve 1998/Ekim, Kasım, Aralık dönemleri için yapılan cezalı tarhiyatlarla kesilen özel usulsüzlük cezalarına ilişkin ihbarnamelerin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği anlaşıldığından, Vergi Mahkemesince davacı şirketten 1998 yılına ilişkin defter ve belgeleri istenip gerekli inceleme yapılmadan verilen kararın bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:

Olayda, davacı şirketin 1998 yılına ait defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmemesi üzerine indirim konusu yaptığı katma değer vergisi indirimleri reddedilerek ve diğer yıllara ilişkin katma değer vergisi beyannamelerinde de gerekli düzeltmeler yapılarak adına re'sen 1998/Ekim, Kasım, Aralık, 1999/Şubat, Nisan-Temmuz, Eylül ve 2000/Ocak, Şubat, Mart, Mayıs, Temmuz, Ağustos dönemleri için katma değer vergisi salınıp, ağır kusur, vergi ziyaı ve özel usulsüzlük cezaları kesilmiş bulunmaktadır.

Her ne kadar Vergi Mahkemesince, 25.4.1995 tarih ve 3774 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi ve 15.7.1996 tarihli imza sirkülerinde ?ın şirketteki hissesini tamamen devrettiği, fakat müdürlük sıfatının devam ettiği, ayrıca ?'ın şirket müdürü olarak seçildiği, ? ile ?'ın şirket ünvanı altında atacağı münferit imzalar ile temsil ve ilzama yetkili olduklarının belirtildiği gerekçe gösterilerek davacı şirketin defter ve belge isteme yazısının 31.5.2002 tarihinde tebliğ edildiği ?'ın kurum yetkilisi olmadığı yönündeki iddiasının yerinde olmadığına karar verilmişse de, dosyada mevcut 23.12.1999 tarih ve 4947 sayılı Ticaret Sicil Gazetesi ve 23.12.1999 tarihli imza sirkülerinde şirket müdürü olarak ?'ın seçildiği belirtildiğinden, 16.12.1999 tarihli hisse devri ve müdür kararına göre ?'ın şirketle bir ilgisinin kalmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Bu durumda, 31.5.2002 tarihli defter belge ibrazına ilişkin yazı ile 1998/Eylül, Ekim, Kasım, Aralık dönemleri için yapılan cezalı tarhiyatlara ve kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin ihbarnamelerin 12.9.2002 tarihinde ?'a tebliğ edilmesinde ve yapılan bu tebliğlerin Vergi Mahkemesince usulüne uygun olarak kabul edilmesi suretiyle davanın bir kısmının süreaşımı, bir kısmının da esastan reddedilmesinde isabet görülmemiştir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 94. maddesinde tebliğin mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılacağı belirtilmiş olup, anılan maddeye 2365 sayılı Kanunun 18. maddesiyle eklenen son fıkrada ise, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde tebliğin ikametgah adresinde bulunanlara veya işyerlerindeki memur ya da müstahdemlerinden birine yapılacağı hükme bağlanmıştır.

Yukarıda belirtilen Kanun maddesi hükmü uyarınca 1998/Ekim, Kasım, Aralık dönemlerine ilişkin olarak yapılan cezalı tarhiyatlar ile kesilen özel usulsüzlük cezasına ilişkin ihbarnamelerin tebliğine ilişkin tebliğ alındısında tebliğ yapılan şahsın kimliği, mükellefin yetkili adamı olup olmadığı gibi açıklamalara yer verilmediğinden, tebligatın Yasa hükmüne aykırı olarak yapıldığı sonucuna varılmış olup, cezalı tarhiyatın bu kısımlarına ilişkin olarak açılan davanın, ıttıla tarihine göre süresinde olduğunun kabülü suretiyle işin esasının incelenmesi gerekmektedir.

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 30. maddesinde "re'sen vergi tarhı" tanımlanmış, aynı maddenin 3. bendinde bu kanuna göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmı tutulmamış veya tastik ettirilmemiş veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeble ibraz edilmemiş olması halinde maddi delillerin var olmadığının kabul edileceği belirtilmiştir. Madde hükmüne göre, defter ve belgelerin her ne sebeple olursa olsun ibraz edilmeme halinin, re'sen takdir sebebi sayılacağı kuşkusuzdur.

3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 29. maddesinin 1/a bendinde, mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri, aynı Kanunun 34. maddesinin 1.bendinde, yurt içinden sağlanan mal veya ithal olunan mal ve hizmetlere ait katma değer vergisinin alış faturası veya benzeri vesikalar ve gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmek ve bu vesikalar kanuni defterlere kaydedilmek şartıyla indirilebileceği hüküm altına alınmıştır.

Bu hükümler karşısında katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, indirim konusu yapılacak verginin fatura veya benzeri belgeler ile gümrük makbuzu üzerinde ayrıca gösterilmesi ve söz konusu belgelerin kanuni defterlere kaydedilmiş olması gerekmektedir.

Defter ve belgelerin ibraz edilememiş olması, yukarıda belirtilen ispat ve ibraz yükümlülüğünü ortadan kaldırmaya dayanak sayılabilecek hukuki bir neden olarak düşünülemez. Zira davacı şirket tarafından defter ve belgelerinin yetkili kişiden istenilmediği, istenildiği takdirde sunulabileceği iddia edilmekte olup, davacı şirket defter ve belgelerinin mevcudiyetini ispat olanağına her zaman sahip bulunmaktadır.

Bu durumda, ispat külfeti kendisine düşen davacı şirket tarafından ibraz edilen defter ve belgelerde gösterilen katma değer vergisi indirim konusu yapılabilecek, aksi halde indirimler kabul edilmeyecektir.

Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda Vergi Mahkemesince davacı şirketten defter ve belgelerinin istenmesi, gerekirse bilirkişi incelenmesi de yaptırılarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, İstanbul 9. Vergi Mahkemesinin 4.7.2005 tarih ve E:2003/734, K:2005/1066 sayılı kararının bozulmasına 4.5.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

(DAN-DER; SAYI:113)

BŞ/ÖEK

 
 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı