Erdoğan, TOBB Ekonomi Şurası'nda işsizliğe karşı seferberlik ilan etti
 

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan istihdamda yavaşlamanın yarattığı olumsuz etkileri ortadan kaldırmak için istihdam seferberliği başlattıklarını açıklarken, ekonomiyi canlandırmada kredi faizlerinin önemine vurgu yaparak bankaların faiz politikalarını eleştirdi ve başta kamu bankaları olmak üzere "finans sektörünün patronlarını" insafa davet etti.

Nisan ayında öngörülen Anayasa değişikliği referandumunun hemen öncesine gelen Mart ayına kadar istihdamda ciddi bir dönüşüm yakalanmasının önemini vurgulayan Erdoğan, bunu "milli bir seferberlik ilanı" olarak tanımladı. Erdoğan, henüz açıklanmayan son üç aylık verilerin istihdam artışında biraz daha düşüşe işaret etmesinin muhtemel olduğunu da söyledi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Ekonomi Şurası, Ankara'daki TOBB Konferans Salonu'nda gerçekleşti.

Konferansa; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Başbakan Binali Yıldırım'ın yanı sıra Başbakan Yardımcıları Numan Kurtulmuş, Nurettin Canikli ve Mehmet Şimşek, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik ile TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu katıldı.

"Her alanda yoğun saldırı altındayız"

TOBB Ekonomi Şurası'nda hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin yeni bir İstiklal Mücadelesi verdiğini savunup, iş adamlarına seslenerek, şunları söyledi:

"Yaşadıklarımız ve ortaya çıkan hakikatler bize Türkiye'nin FETÖ, DEAŞ, PKK gibi terör örgütlerinin başını tamamen ezmeden güvenle ve tam kapasiteyle yoluna devam etmekte zorlanacağımızı gösteriyor. Bu bakımdan sadece kendiniz için değil; ülkeniz, milletiniz özellikle de gelecek nesiller için yürütülen mücadeleye destek vermeniz şarttır. Türkiye, sınırları içinde ve dışında yaşanan gelişmeler sebebiyle tarihinin en kritik mücadelelerinden birini veriyor. Biz buna yeni İstiklal Mücadelesi diyoruz. Sınırlarımızdan ekonomimize, huzurumuzdan refahımıza kadar her alanda yoğun saldırı altındayız."

"Ben buna ekonomik terör diyorum"

Konuşmasında 'ekonomik terör' vurgusu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye ve Irak'ta ülkemizin Ortadoğu ve Kuzey Afrika ile ilişkisini fiilen kesmeye yönelik bir terör koridoru inşa edilmeye çalışılıyor. Bunun için tüm terör örgütleri kullanılıyor. Gizli veya açık destekleniyor. Aynı terör örgütleri malum merkezlerden aldıkları güçle ülkemizde de eyleme yönlendiriliyor. Türkiye'nin yakın tarihte gördüğü en büyük ihanet olan 15 Temmuz darbe girişiminin ardından 'Çalışma arkadaşlarımızın hepsi hapiste'. Bu tür serzenişte bulunanların niyetleri de gayet açıktır. Ülkemizin güvenliğinden öte istiklalini ve istikbalini hedef alan bu saldırıların tamamı da ekonomi ayağıyla birlikte yürütülmüştür. Ben buna 'ekonomik terör' diyorum ve bu ekonomik terörün aktörleri diyorum. Türkiye ne zaman güvenlik sorunlarıyla karşılaşsa hemen ekonomiyi durdurma, bununla ilgili çağrılar, döviz ve faiz manipülasyonları, üreticileri ürkütmeye yönelik taktikler beraberinde zuhur ediyor" diye konuştu.

"Kredi derecelendirme kuruluşlarına tepki"

Kredi derecelendirme kuruluşlarına Türkiye ekonomisiyle ilgili değerlendirmeleri ve raporları üzerinden tepki gösteren Erdoğan, "Kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye ile ilgili attıkları adımın altında ne yatıyor zannediyoruz? Orada da yatan kesinlikle bir ekonomik terörle, bu terörü estirmek suretiyle 'Acaba biz Türkiye'yi nasıl ürkütürüz' bunun gayreti içerisine girdiler. İstedikleri neticeyi alabildiler mi? Alamadılar. İddiayla söylüyorum. Alamayacaklar. Dünyadaki kredi derecelendirme kuruluşlarının iradesi bu topluluğun iradesinin üstünde değildir, olamayacaktır. Yeter ki biz dik duralım. Şu derecelendirme kuruluşu, bu derecelendirme kuruluşu; bu milletin girişimcinin kaderini belirleyemez. Bu kaderi siz belirleyeceksiniz" açıklamasında bulundu.

"Birileri gemiyi delmeye çalışıyor"

Anayasa değişikliği referandumuyla ilgili de açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: "Bazı çevrelerin de sırf kendi siyasi çıkarları uğruna maalesef bu koroya katıldıklarını görüyoruz. Hepimizin aynı gemide bulunduğunun farkında olmayan birileri sırf kaptanı sevmedikleri için geminin dibini delmeye, direğini de devirmeye çalışanlara destek veriyor. Milletimiz tüm bu oyunları görüyor. Biz 80 milyonu sevdik, seviyoruz. Ayrım yok, biz bu yola böyle çıktık ve böyle de yürüyoruz. Böyle de sevmeye devam edeceğiz. Bu 80 milyonun öyle paçavraları yok. Tek bayrağı var. Bizler bayrağımızın karşısına dikilenlerin karşısında olmak için bu cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine 'Evet' demek için bu yola çıktık. Çünkü Kandil'dekilerle omuz omuza verenler, onlarla beraber bu ülkede bir şeyler yapmak isteyenlere karşı bu adım atılmıştır. Ben onun için bu yolculuğu kutlu yolculuk olarak telakki ediyorum ve inanıyorum ki benim milletim 'Evet' demek suretiyle bu yolculuğu onaylayacaktır"

Milli seferberlik ilanı

Türkiye'deki işsizlik oranının, mart ayı sonuna kadar aşağılara çekilmesi için milli seferberlik ilanı yapan Erdoğan, "Bizim ne yapıp yapıp şu mart dönemi içerisinde işsizlikte oranı bir defa şöyle gümbür gümbür aşağıya çekmemiz lazım. O zaman o derecelendirme kuruluşları falan var ya ne gerekçeler yazmışlar. Türkiye'de anayasa oylaması, sanane be. Türkiye'de anayasa oylaması yapılacak, yapılmayacak; sen kimsin? Şimdi bu işsizlik sarmalını hep beraber ele ele vermek suretiyle Türkiye'deki tüm girişimcilerimiz, verilen destekle beraber el ele inşallah bu işi çözeceğiz. Temennimiz o ki şöyle mart ayı sonuna kadar Türkiye, ciddi bir dönüşümü ve değişimi yakalamış olsun. Bunu milli bir seferberlik ilanı olarak telakki ediyorum" diye konuştu.

"İstihdam artışında düşüş görülecek"

Yaşanan sıkıntılar nedeniyle istihdam artışında düşüş beklendiğini de dile getiren Erdoğan, "Son dönemde yaşadığımız gelişmelerin turizm ve ihracat sektörlerinde yol açtığı olumsuzluğun farkındayız. Şu anda turizmde de ciddi bir seferberlik ilan edildi. Yaşanan sıkıntılar istihdam artış hızında ciddi yavaşlamaya yol açmıştır. 2009'daki düzeyde bir sıkıntı beklenmiyorsa da henüz açıklanmayan son 3 aydaki rakamların istihdam artışında biraz daha düşüşe işaret etmesi muhtemeldir. Bunun için hükümetimiz her alan çok ciddi önlemler alıyor" dedi.

"Valilere çağrı"

İstihdam seferberliği ilan eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, iş adamlarına, TOBB üyelerine, valilere ve belediyelere çağrıda bulunarak, şunları söyledi: "Bugün sizlerle birlikte bir istihdam seferberliğini başlatıyoruz. Madem fevkalade bir durumla şu anda karşı karşıyayız öyleyse yeniden kolları sıvama zamanıdır. Bugün burada TOBB'un tüm üyeleri nezdinde yeni bir istihdam seferberliği başlatıyoruz. Bu defa inşallah 2010-2011 yılındaki rekoru da geride bırakacak bir sonuç elde edeceğiz. Ben buna inanıyorum. Valilerimize ben buradan tekrar bir çağrı yapıyor, aynı zamanda talimatımı veriyorum. İstihdam seferberliğine mümkün olan en iyi neticeyi almak üzere şehirlerimizin tamamı da etkin şekilde katılacaktır. Aynı zamanda belediyelerimizin de bu istihdamda yer almasının çok çok önemli olduğunu, onların da buna katkıda bulunmasının gereğini de özellikle ifade etmek istiyorum"

"Ülkemin faiz politikasından şikayetçiyim"

Konuşmasında faiz eleştirisinde de bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: "Ülkemin faiz politikasından şikayetçiyim. Bu faiz politikasıyla ülkem kalkınmaz. Bu faiz politikası aslında bir sömürü aracıdır. Bunu da özellikle söylemek istiyorum. Zira girişimci atacağı adımları ne ile atacak? Alacağı düşük faizli krediyle yapacak; fakat kalkıp, Merkez Bankası'nın ilan ettiği faiz oranını ikiye katlayarak, kredi vermeye yönelirsen yüzde 15-16-17 ile bu ülkede biz bir yere varamayız. Onun için finans sektörünün patronlarını özellikle insafa davet ediyorum. Başta kamu bankaları olmak üzere kararlı şekilde bu adımı atmaya mecburuz. Enflasyon için bazıları farklı sebepler üretiyor. Yok domates, patates, hıyar fiyatları artmış; hepsi hikaye. Hepsinin dayandığı yer faizdir, faiz; bunu böyle bilin. Enflasyon neticedir, faiz sebeptir; bunu böyle biliniz. Enflasyonu doğuran bir numaralı sebep, faizdir. Faizle enflasyon doğru orantılıdır. Ters orantılı değildir. Kimse bunu bize yutturmasın."

Başbakan Yıldırım: Türkiye'nin gelişmesini geciktirmek için gayret gösteriyorlar

Ekonomi Şurası'ndan konuşan Başbakan Yıldırım, ekonomide yaşanan gelişmelere ve kurdaki dalgalanmaya değindi. Değerlendirme kuruluşlarının, Türkiye'nin gelişmesini geciktirmek için her türlü gayreti gösterdiğini savunan Başbakan Yıldırım, "2016'nın son aylarında dünyadaki belirsizlikle beraber yaşanan kurdaki dalgalanmayla yine bazı çevreler, dış ekonomik lobiler, Türkiye ekonomisi üzerinde birtakım oyunlar oynamak için harekete geçti. Değerlendirme kuruluşlarının amacı gördük ki ekonomimizi değerlendirmekten ziyade Türkiye'deki istikrar ve güveni sekteye uğratmak ve Türkiye'nin gelişmesini geciktirmek için her türlü gayreti gösteriyorlar. Biz ekonomimize, milletimize, iş adamlarımıza güveniyoruz. Bugüne kadar bu oyunları nasıl boşa çıkardıysak bu son zamanlarda sahnelenen bu oyunu da boşa çıkaracağız" dedi.

"İki başlılığın düzeltilmesinden başka çare yok"

Anayasa değişikliği referandumuna ilişkin de açıklamalarda bulunan Yıldırım, "Önümüzde bir halk oylaması olacak. Nisan ayında, sandık milletin önüne gelecek. Bu bir seçim değil. Bu sadece 18 sefer değiştirilmiş ama bir türlü milletin ihtiyacını karşılayamayan, yanalı bohçaya dönmüş anayasanın 19'uncu değişikliğidir. Bu değişikliğin diğerlerinden önemli bir farkı var. O fark da şudur. 2007'de hatırlayın, cumhurbaşkanını AK Parti Meclis'te seçemedi. Ana muhalefet partisi CHP, o gün bir hukuk icadı ortaya koydu. 367 diye bir icat. Türkiye Cumhuriyeti kuruluşundan beri hiçbir şekilde uygulanmamış böyle bir garabet uygulamayı Meclis'e dayatmaya kalktı. Cumhurbaşkanını madem siz seçtirmiyorsunuz biz de millete gideriz, dedik ve o referandumda millet yüzde 70'e yakın oyla 'Ben seçiyorum' dedi. Türkiye'de yeni bir dönem başladı. Bu dönem, geniş yetkileri olan; ancak sorumluluğu olmayan bir cumhurbaşkanlığı dönemi. Bu mevcut durumun, bu iki başlılığın anayasada düzeltilmesinden başka çare yok. Bundan sonra söz de karar da sizin" diye konuştu.

"CHP'nin bu hali yakışmıyor"

Anayasa değişikliği referandumu için yürüttüğü 'Hayır' kampanyası üzerinden CHP'yi eleştiren Başbakan Yıldırım, şunları söyledi: "Dedim ki 'PKK, FETÖ, HDP 'Hayır' diyorsa biz tabi ki 'Evet' diyeceğiz. Onlardan ses çıkmadı. Ses, CHP'den geldi. Bu, çok manidar ve düşündürücü. CHP'nin, Atatürk'ün partisinin bugün bölücü, marjinal örgütlerin ağına düşmesi bu ülkeye yakışmıyor. Sırtını dağa yaslamış, bölücü terör örgütlerine yaslamış, ülkenin demokrasisini yok etmeye çalışan FETÖ terör örgütüyle Türkiye'nin ana muhalefet partisinin aynı safta yer almasını ben milletin takdirine sunuyorum. Eminim ki halk oylamasında millet, her şeyi inceden inceye değerlendirecek. En isabetli kararı verecektir."

Kaynak: Dünya Gazetesi

 
Ücretsiz üyelik
Şifremi Unuttum
USD
Euro
Üfe & Tüfe Oranlarını görmek için aşağıdaki excel ikonuna tıklayınız.

*Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileridir.​

ÜFE & TÜFE
Endeks Arşivi

Excel Dokümanı
     
  Copyright ® 2013 Esenlik Yeminli Mali Müşavirlik Ltd. Şti. Web Tasarımı